Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4718 E. 2025/1464 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapu sicil kaydında 1/16 olarak görünen payının 1/6 olarak düzeltilmesi talebi ve bunun mümkün olmaması halinde aradaki bedel farkının davalılardan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Satış tarihinde satıcının taşınmazda yalnızca 1/16 payının bulunduğu ve bu payın tamamının davacıya devredildiğinin tespit edilmesi, davacının tapu kaydına itibar ederek yaptığı yapılaşmanın mülkiyet hakkını etkilemeyeceği ve taleplerinin hukuki dayanağı bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2544 E., 2023/569 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/215 E., 2021/131 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,18.03.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... ve davalı ... geldiler, diğer davalılar gelmediler, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 1716 parsel sayılı taşınmazın 1/6 payını (yaklaşık 547 m²) 09.04.1992 tarihinde dava dışı ...'dan satın aldığını, tapuda devir işleminin gerçekleştiğini, tapu senedinin kendisine verildiğini, 31.03.1996 tarihinde payına denk gelen kısmın tespiti için müracaatta bulunduğunu ve fen memuru tarafından 1716 parsel sayılı taşınmazın paftadan harita örneği çıkartılarak kendisine verildiğini, buna dayanarak şuan ikamet etmekte olduğu taşınmazı inşa ettirdiğini, taşınmazda ifraz işlemi yapıldığından 25.03.2018 tarihinde haricen haberdar olması üzerine yaptığı araştırmada tapu sicil defterinde payının 1/16 olarak göründüğünü öğrendiğini, haricen Tapu Müdürlüğünde yapmış oldukları incelemelerde resmi senette pay oranın yer aldığı satırda, altta silik olarak 1/6 yazılı iken üstte koyu şekilde 1/16 yazdığının tespit edildiğini ileri sürerek tapu sicil defterinde 1/16 olarak görünen payının 1/6 olarak düzeltilmesini ve adına bu şekilde tescil edilmesini, bunun mümkün olmaması halinde 1/16 pay ile 1/6 pay arasındaki bedel farkının satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; davanın pasif husumet yokluğundan reddini savunmuştur.

2. Davalılar ... ve ...; hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, davacının davasını pay satın aldığı dava dışı ...'a yöneltmesi gerektiğini, iddiaların gerçeğe aykırı ve kötüniyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

3. Diğer davalılar; davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; satışa ilişkin resmi senedin incelenmesinde, resmi senette bazı harf ve rakamlar üzerinde düzeltmeler yapıldığı, satışa konu hissenin pay ve payda rakamında düzeltme olduğu, paydanın önce 6 rakamı olduğu, daha sonra 6 rakamı üzerine 16 rakamının yazıldığı, düzeltmenin kağıt henüz daktilodan çıkartılmadan önce, resmi senet düzenleme esnasında alıcı, satıcı ve tapu memurlarının imzalarının alınmasından önce yapıldığı, tapu kütüğü üzerine yapılan tescil işleminde ve diğer belgelerde herhangi bir silinti, kazıntı ve düzeltme yapılmadığı, tapu kütüğünde satıcı ...'ın taşınmazdaki 1/16 hissesinin tamamını davacı ...'e satış yoluyla devrettiğinin görüldüğü, davacının talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; özellikle devir tarihi olan 09.04.1992 tarihi itibarıyla taşınmazda yalnız 1/16 payı bulunan dava dışı ...'ın bu payını belirtilen tarihte davacı ...'e satış suretiyle temlik ettiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği ancak dava tapu kaydında düzeltim davası olmadığından davalı ... Müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceği, Tapu Müdürlüğü yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, terditli bedel istekleri bakımından değerlendirme yapılmadığını, olumlu olumsuz bir karar verilmediğini, Tapu Müdürlüğünün kusursuz sorumluluğu bulunduğundan hakkındaki davanın husumetten reddinin hatalı olduğunu, duruşma talep etmelerine rağmen İstinaf Mahkemesince duruşma açılmadığını, savunma haklarının ihlal edildiğini, davacının taşınmazı alırken ödediği bedelin hangi hisseye karşılık geldiğinin araştırılmadığını, satıştan sonra davacıya verilen tapu senedinde yer alan hissenin 1/6 olmasının dikkate alınmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacının hissesinin 1/16 olduğu kabul edilse dahi davacının tamamen tapu kayıtlarına güvenerek yapmış olduğu bina ve arsada fiili kullanım hakkına sahip olup bu hakkına öncelik verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan 08.06.2020 tarihli bilirkişi raporunun kişisel düşünce ve varsayımlara dayandığını, davanın kabulü gerekirken reddedilmesinin ve davalılar lehine maktu yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hata hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava dışı ...'ın dava konusu 1716 parsel sayılı taşınmazdaki 1/16 payının tamamını 09.04.1992 tarihinde davacı ...'e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 7.104,50 TL fazla alınan onama harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalı ... vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.