Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4727 E. 2024/3941 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz yoluyla tapu iptali ve tescil davası açan davacı, parseller arasında bulunan ve kendi parseline ulaşmak için kullandığı patika yolun hatalı olarak davalılara ait parsele dahil edildiğini iddia etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının patika yolun varlığına ve kendi kullanımında olduğuna dair iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/662 E., 2023/756 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/370 E., 2023/43 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde yol olarak terkin istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Trabzon ili, Of ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 404 ada 28 ve 20 parsel sayılı taşınmazların davacıya, 404 ada 16, 17, 19 ve 29 parsel sayılı taşınmazların ise davalılara ait olduğunu, kadastro tespitinde sınırların hatalı tespit edildiğini, davacıya ait olan ve kullanımında bulunan patika yolların hatalı olarak davalılara ait taşınmazlara eklendiğini, dava konusu taşınmazlar arasında bulunan patika yolun davacının kendi arazisinde kullandığı patika yol olduğunu ileri sürerek öncelikle dava konusu patika yolların davalıların mülkiyetinde bulunan parsellerden ifraz edilerek davacının mülkiyetinde olan taşınmazlarla birleştirilmesine, olmadığı takdirde dava konusu taşınmazların arasında kalan patika yolun davalılara ait olan parsellerden ifraz edilerek ayrı bir parsel numarasıyla patika yol olarak kamu adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanlarına ait iken yapılan harici ve rızai taksim sonucunda mevcut parsellerin oluşturulduğunu, dava konusu edilen patika yerin yapılan taksimat sonucunda davalıların taşınmazlarında kaldığını, dava konusu taşınmazların yol olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişilerin tamamı ve tanıkların çoğunun 20 parsel ile 19-17-16 parsel arasında 30-40 cm arasında bir patika yolun bulunduğunu ve bu yolu davacının 25-30 yıldır kullandığını beyan ettiklerini, bu beyanlar doğrultusunda 20 parsel ile 19-17-16 parseller arasında patika yolun olduğunun ve bu yolun davacı tarafından kullanıldığının ispat edildiğini, bu derece dar patika yollarının hava fotoğraflarıyla tespit edilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda aleyhe bir tespit bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacının genel yola ilişkin bir iddiasının bulunmamasına, bilirkişi raporuna göre dava konusu alanın krokide (A) harfiyle gösterilen 5,09 m2 ve (B) harfiyle gösterilen 41,72 m2 alan olduğunun ve hava fotoğraflarında görünmediğinin rapor edilmesi ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının ağırlıklı olarak dava konusu alanın taraflarca birlikte kullanıldığı yönünde olmasına göre davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri:

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile olmadığı takdirde yol olarak terkin istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu Trabzon ili, Of ilçesi, ... mahallesi çalışma alanında bulunan 404 ada 28 ve 20 parsel sayılı taşınmazların senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davacı adına; dava konusu 404 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 404 ada 17 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 404 ada 19 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 404 ada 29 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile tespit edildiği, tespitlerin 31.10.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.