Logo

1. Hukuk Dairesi2023/472 E. 2024/2828 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucunda davalıların mirasbırakanı adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların miras paylarını talep etmelerine ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, Yargıtay'ın önceki bozma kararına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi'nin tüm mirasçılar lehine hüküm kurmasının davalılar tarafından temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların terekeye iade istemli dava açmaları ve dava dışı mirasçıların da davaya muvafakat etmeleri nedeniyle Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun olarak taşınmazların kök mirasbırakanın tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1170 E., 2022/1265 K.

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/285 E., 2019/178 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde; davalıların mirasbırakanı ...'ın kardeşleri olduğunu, babaları ...'dan intikal eden Trabzon ili Çaykara ilçesi ... Mahallesi 129 ada 15 ve 132 ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ...'in

mirasçıları adına miras payları oranında tescilini talep etmiş; yargılama sırasında mirasbırakan ... mirasçıları ... kendi adına ve ... hem kendi adına hem de vasisi olduğu annesi ... adına davaya muvafakat etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazları kök mirasbırakan ...'ın 1986-1987 yıllarında oğlu ... 'a bağışlamış olduğundan kadastro sırasında da ... 'ın malik ve zilyet olması sebebiyle ... adına ...'ın muvafakati ile tespit edildiğini, tespit tarihine kadar geçen 23 yıllık süre içinde bu yerleri ... 'ın kullandığını ve davacıların bu duruma itirazda bulunmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.03.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/50 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ...'ın muvafakati sonucu kadastro çalışmaları sırasında davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiği, bu muvafakatin bağış niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacıların istinaf başvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 05.10.2018 tarihli ve 2018/976 Esas, 2018/1225 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ... tarafından davalıların mirasbırakanı ...'a bağışlanıp bağışlanmadığı, diğer mirasçılarına herhangi bir bağışta bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılması gerekçesiyle Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.09.2019 tarihli ve 2018/285 Esas, 2019/178 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davalıların mirasbırakanı ... 'a dava konusu taşınmazların bağışlanmadığı, taşınmazların mirasbırakan ... tarafından zilyetliğin devri amacıyla ... 'a teslim edilmeyip ... 'ın kullanımının babası adına ve babasının zilyetliğine dayalı olarak onun denetiminde ve gözetiminde olduğu, kendisi adına bir zilyetlik durumunun mevcut olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazların tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ...'ın tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2020 tarihli ve 2019/2398 Esas, 2020/202 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte davacıların, mirasbırakan ... mirasçıları adına taşınmazın tesciline ilişkin dava açsa da çoğun içinde az da bulunur ilkesi gereğince davacıların kendi payı yönünden ve davacıların miras payı ile sınırlı olarak tescile karar verilmesi gerekirken tereke adına, bir başka deyişle ortak mirasbırakan ...'ın dava dışı mirasçıları adına tescil kararı verilmesi isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne ve terekenin 320 pay kabulü ile 48'er payın davacılar adına kalan payların da davalılar adına tesciline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 27.04.2022 tarihli ve 2021/4532 Esas, 2022/3562 Karar sayılı kararıyla; bir mirasçının başka bir mirasçıya terekeye iade istekli dava açabilmesinin mümkün olduğu, nitekim davacıların da terekeye iade istemli dava açtığı, dava dışı diğer mirasçıların da davaya muvafakat ettiği gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken davacıların miras payı oranında hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların kök mirasbırakanı ...'a ait olduğu hususunda çekişme bulunmadığı, bu taşınmazların davalıların mirasbırakanı ... 'a bağış suretiyle devredildiğinin dosya kapsamında anlaşılmadığı, davacı tarafın terekeye iade istemli dava açtığı gözetilmek suretiyle davanın kabulü ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ...'ın tüm mirasçıları adına miras payı oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahalli ve kadastro tespit bilirkişi beyanları ile taşınmazların davalıların mirasbırakanı ... adına babası ...'ın muvafakati ile tespit ve tescil edildiğinin ve ... tarafından ...'a verildiğinin anlaşıldığını, ayrıca ... 'ın annesi ve babasının tüm bakımını üstlendiğini, bu nedenle kardeşlerinin kadastro tespitine itiraz etmediklerini, diğer yandan mirasbırakan ... adına başka taşınmazların da bulunduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda Trabzon ili Çaykara ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 132 ada 6 parsel sayılı 1.694,91 metrekare ve 129 ada 15 parsel sayılı 1.820,15 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 01.06.2009 tarihinde tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.