"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/26 E., 2023/118 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istekli davada, Mahkemece önceki tarihli bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, 128 ada 96 parsel yönünden tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
II. CEVAP
Davalı ..., davacıların çekişmeli taşınmaz üzerinde herhangi bir hakkının olmadığını, taşınmazların irsen intikalen kendisine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2016 tarih, 2012/142 Esas -2016/182 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ifrazen oluşan 125 ada 128 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 07.09.2015 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gri renge boyalı 126,24 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ...'in veraset ilamındaki miras payları oranında 125 adanın son parsel numarasını takip eden parsel numarası adı altında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 125 ada 129 parselin ise davacılara ait olduğunun tespitine, taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedelinin davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.12.2020 tarih, 2020/1747 Esas- 2020/6230 sayılı kararıyla: "Mahkemece, davacının davasının kabulüne karar verilmiş olmakla birlikte, hükmün gerekçesi açıklanırken, dosya ile ilgisi olmayan bir takım ifadelere yer verilmek suretiyle hüküm kurulduğu, bu haliyle kararın gerekçe bölümünün temyize konu dava dosyası ile ilgisinin bulunmadığı Mahkemece, HMK'nın 297 ve 298. maddelerindeki düzenlemelere uygun gerekçe oluşturulmaksızın hüküm kurulması ve kararın gerekçe bölümünde dava dosyasıyla ilgisi bulunmayan ifadelere yer verilerek gerekçeyle hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle önceki karar bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 125 ada 128 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 07.09.2015 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gri renge boyalı 126,24 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile muris ...'in veraset ilamındaki miras payları oranında 125 adanın son parsel numarasını takip eden parsel numarası adı altında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 125 ada 129 parselin ise davacılara ait olduğunun tespitine, taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedelinin davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, yerel mahkemece yeterli araştırma yapılmadan ve bilirkişi raporları dikkate alınmadan yargılama yapılıp karar verildiğini, bilirkişi ve keşif delillerinin yeterli ölçüde değerlendirilmediğini, dava dilekçesinin ve eklerinin davalının mernis adresine usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bu nedenle davalının tanık deliline süresi içerisinde dayanamadığını ve yapılan keşif esnasında davalı tanıklarının dinlenmediğini, çekişmeli taşınmazların davalıya ait olduğunu, son olarak yine gerekçeli kararda hükmedilen kamulaştırma bedeli alacağının da zaman aşımına uğradığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1'inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu, .. İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 96 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare ifraz suretiyle 125 ada 128 ve 129 parsellere ayrılmıştır.
2. İddianın kapsamına göre davacıların kök 125 ada 96 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil isteğinde bulundukları, bahsi geçen taşınmazın ise ifraz edilerek 125 ada 128 ve 129 parsellere ayrıldığı, 125 ada 129 parselin vasfının tapuda yol olarak belirtildiği, davacıların bu parsel yönünden kamulaştırma bedelinin tahsiline dair talepte bulunmak suretiyle iddialarını bu parsele de teşmil ettikleri görülmektedir. Hal böyle iken davacının iddiasının kapsamının 125 ada 129 parseli de kapsadığı duraksamasızdır. Ne var ki mahkemece ifraz parsellerine ilişkin tapu kayıtları ve ifrazın kaynağı belgeler dosya arasına getirtilmemiş, sözkonusu ifraz işleminin dayanağı araştırılmamış, taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı belirlenmemiştir. Öte yandan Mahkemece işin esası yönünden yapılan araştırma ve inceleme de yeterli değildir. 125 ada 129 parsele keşif günü itibariyle el atıldığı ve fiilen yol olduğu belirlenmiş olmasına karşın, taşınmazın bu tarihten önceki niteliği belirlenmemiş, kök 125 ada 96 sayılı kadastro parseline dahil olacak biçimde kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmemiş, iddianın araştırılması hususunda komşu parsellerin tutanakları ve var ise tespite esas kayıtlardan yararlanılmamış, mahallinde beyanlarına başvurulan yerel bilirkişi ve tanıkların genel geçer ve soyut beyanlarına itibar edilmiş, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi uydu fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde bu yola başvurulmamış, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin, şeklini ve süresini belirlemekten uzak son derece soyut ve yetersiz ziraat mühendisi bilirkişi raporunun içeriğine itibar edilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
3. Hal böyle olunca; doğru sonucu varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazın güneyinde bulunan karayoluna ilişkin kamulaştırma evrakları getirtilmeli, yörede Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma işlemi yapılmış ise bahsi geçen idarenin davada taraf olacağı gözetilmeli, çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile komşu parsellerin kadastro tutanakları ve var ise tespite dayanak belgeler getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, her iki taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki ortaya çıkması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; komşu parsel tutanakları ve varsa dayanak kayıtları uygulanmak suretiyle yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine, uydu görüntüleri ve ortofoto üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu 125 ada 129 parseli sınırını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, taşınmazın ifraz edilmeden ve yol halini almadan evvelki kullanım durumunu belirtir şekilde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların konumunun uydu görüntüleri üzerinde gösterilmesi istenmeli; fen bilirkişisine, kadastro paftası ile karayolları kamulaştırma haritasının çakıştırılması suretiyle keşfi izlemeye ve denetlemeye imkan veren ayrıntılı harita ve rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bu suretle 125 ada 128 parselin kime ait olduğu, 125 ada 129 parselin ise kamulaştırılmadan önce niteliğinin ne olduğu ve kim tarafından kullanıldığı belirlenmek suretiyle iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,14.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.