Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4807 E. 2023/7438 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğunun kabulüyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmakla birlikte, davacıların miras paylarının ve davaya konu taşınmazların yanlış hesaplanması, bazı taşınmazların gittiklerinin hatalı belirtilmesi, güncel tapu kayıtlarının getirtilmemesi ve hatalı harçlandırma gibi hususlar gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/148 E., 2022/126 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan ...'ın 1411, 1413, 1414, 1416, 1418, 1419 ve 1421 parsel sayılı taşınmazlarda ilk eşi ... ile birlikte paydaş olduğunu, ...' nin ölümü ile mirasının eşi ... ve müşterek çocukları olan 6 kızına intikal ettiğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmazları davalı oğlu ...'ye intikalini amaçladığını, kızlarına baskı uygulayarak 1968 yılında kendi payının ve 5 kızının payının dava dışı ... isimli şahsa devrini sağladığını, 1982 yılında ...'in taşınmazı yarı oranlarda davalı ... ve davalı ...'nin annesi ...'ya devrettiğini, ...'nın da 2004 yılında payını oğlu davalı ...'ye temlik ettiğini, devirlerin bağış amacıyla yapıldığını ve muvazaalı olduğunu, kız çocuklarının mirastan mahrum edildiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi ölene kadar taşınmazları kullanmaya devam ettiğini, davalının ise devir tarihi itibari ile dava konusu taşınmazları alacak ekonomik gücünün bulunmadığını, taşınmazların değerli olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranlarında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, taşınmazların ilk devrinin 45 yıl önce kendisi doğmadan yapıldığını, kız çocuklarına baskı yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, devir tarihinde mirasbırakanın mali durumunun iyi olmadığını, devir tarihlerinde taşınmazların değerinin düşük olduğunu, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, 594 ve 596 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan adına kayıtlı olduğunu, çalıştığını, sabit gelirli olduğunu, annesinin de kendisine yardım ettiğini, taşınmazları temlik ettiği tarihte değerlerinin düşük olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 20.03.2015 tarihli ve 2013/229 Esas, 2014/118 Karar sayılı kararıyla; davanın ilk temlik tarihinden 47 yıl, mirasbırakaın ölüm tarihinden 20 yıl sonra açıldığı, davacılar ve mirasbırakanlarının işleme icazet verdiklerinin kabulünün gerektiği, malvarlığına karşı açılacak davaların zaman kaydına bağlı tutulmamasının evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğu, açılan davanın TMK’nın 2 nci maddesi anlamında dürüst davranma ilkesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 21.12.2015 tarihli ve 2014/12883 Esas, 2015/14874 Karar sayılı kararı ile; eksik araştırma yapıldığı ve temliklerin muvazaa ile illetli olduğunun saptanması halinde zamanaşımı hükümlerine tabi olmayacağı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemece yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen karar ile dinlenilen tanıklar, taşınmazların devir bedelleri ile gerçek bedelleri arasındaki fark, taşınmazların devrediliş sıklığı, devredildiği kişilerin ekonomik durumu nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazların ilk devrinde kendisinin daha doğmadığını, kız çocuklarına baskı yapılarak işlemin gerçekleştiğinin ispat edilemediğini, tanıkların savunmalarını doğruladığını, temlik tarihinde taşınmazların çok değersiz olduklarını, sadece davacı tanıklarının beyanları dikkate alınarak hüküm kurulduğunu, taşınmazları alırken annesinin kendisine yardım ettiğini, annesine ilişkin tapu kayıtlarının, maddi durumunun ve taşınmazların değerlerinin düşüklüğünün irdelenmediğini, mirasbırakanın temlik tarihinden ölene kadar taşınmazları kullanmadığını, diğer mirasçıların taşınmazı satın aldığını bildikleri için dava açmadıklarını, mirasbırakanın başkaca taşınmazları da olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 nci maddesinin ikinci fıkrası,

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden, mirasbırakan ...'ın 221, 22, 223 ve 224 parsel sayılı taşınmazlarda 2/3 payı olduğu, taşınmazlardaki 1/3 payın eski eşi ...'ye ait olduğu, ölümü ile ...'ın da aralarında bulunduğu mirasçılarına intikal ettiği, ...'ın anılan taşınmazlardaki intikalen gelen 1/12 payını 27.12.1966 tarihinde dava dışı ...'e temlik ettiği, 221 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 1411, 1412 ve 1413 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 222 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 1414 ve 1415 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 223 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 1416, 1417 ve 1418 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 224 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 1419, 1420 ve 1421 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 1412, 1415, 1417 ve 1420 parsel sayılı taşınmazların 1981 tarihinde Karayolları tarafından satın alındığı, ...'ın 1411, 1413, 1414, 1416, 1418, 1419 ve 1421 parsel sayılı taşınmazlardaki 2/3 payını, ...'in ise 7/24 payını 24.08.1988 tarihinde davalı ...'ye ve ...'nin annesi ...'ya temlik ettikleri, ...'nın da 07.01.2004 tarihinde taşınmazlardaki 23/48 payını ...'ye devrettiği, anılan taşınmazlarda paydaş olan ...'nin ise 1/24 payını 07.01.2004 tarihinde ...'ye temlik ettiği, mirasbırakan ...'ın 08.06.1993 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma çocukları ...., ..., ..., ölü kızı ...'nin eşi ... ile çocukları ..., ..., ... ve ..., ölü kızı ...'nin eşi ... ile çocukları Nebile, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...., ... ve ..., ölü kızı ...'nın eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ikinci eşinden olma çocukları ..., ..., ... ve ...'nin kaldığı, mirasçılardan ...'in ise 27.02.2021 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eski eşi ... ile yukarıda isimler sayılan müşterek çocukları ile ikinci eşi ...'nin kaldığı, 1411 parsel sayılı taşınmazın 120 ada 83 parsel, 1413 parsel sayılı taşınmazın 2016 yılında ifraz ile 1624 ve 1623 parsel, 1623 parsel sayılı taşınmazın 124 ada 3 parsel, 1624 parsel sayılı taşınmazın 124 ada 2 parsel, 1414 parsel sayılı taşınmazın 120 ada 84 parsel, 1416 parsel sayılı taşınmazın 124 ada 8 parsel, 1418 parsel sayılı taşınmazın 120 ada 85 parsel, 1419 parsel sayılı taşınmazın 124 ada 9 parsel, 1421 parsel sayılı taşınmazın 120 ada 86 parsel sayılı taşınmaz oldukları görülmüştür.

2. Hemen belirtilmelidir ki, davalı ...'nin 1964 doğumlu olduğu, mirasbırakanın mal varlığının büyük bir kısmını 1988 yılında oğlu ... ile ikinci eşi ...'ya temlik ettiği, ...'nın da aldığı payları davalı ...'ye temlik ettiği, mirasbırakanın taşınmazları kullanmaya devam ettiği hususları tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde temliklerin muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur.

3. Ne var ki somut olayda;

3.1.Davacı ... ve ...'nin her birinin miras payının 2640/35200 er, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... (... ve ... kızı) ve ...'nin her birinin miras payının 198/35200 er ve davacı ...'in miras payının 660/35200 olduğu, bu durumda davacıların toplam miras paylarının 7722/35200 olmasına rağmen Mahkemece davacıların payları toplamı 1/3 olarak kabul edilmek suretiyle fazla pay iptaline ve tesciline karar verilmiş olması,

3.2. Dava konusu taşınmazların tamamının mirasbırakandan davalıya geçmediği, mirasbırakandan davalıya temlik edilen payların her bir taşınmaz için 18/24 olduğu gözetilmeksizin fazla pay iptaline ve tesciline karar verilmiş olması,

3.3. Dava konusu 1413 parsel sayılı taşınmazın gittilerinin 124 ada 2 ve 124 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar olmasına rağmen hükümde 1413 parsel sayılı taşınmazın gittisinin sadece 124 ada 2 parsel olarak gösterilmesi,

3.4. Dava konusu 1413 parsel sayılı taşınmazdan gelen 124 ada 3 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olmayan 1423 parsel sayılı taşınmazdan gelmiş gibi hüküm kurulmuş olması,

3.5. Dava konusu 1418 parsel sayılı taşınmazın gittisinin 120 ada 85 parsel sayılı taşınmaz olmasına rağmen 124 ada 86 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm kurulmuş olması ve 120 ada 86 parsel sayılı taşınmaz yönünden iki kere hüküm kurulurken 120 ada 85 parsel yönünden hiç hüküm kurulmamış olması,

3.6. Mirasbırakan ...'ın veraset ilamı Hatay 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/229 Esas ve 2012/302 Karar sayılı kararı olmasına rağmen, veraset ilamının esasının hatalı yazılmış olması,

3.7. Yargılama devam ederken ölen davacı ...'in veraset ilamına yer verilmeksizin hüküm kurulmuş olması,

3.8. Davacıların paylarına isabet eden değer üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla harca hükmedilmiş olması hususları doğru değildir.

4. Hal böyle olunca, hüküm verilmeden önce güncel tapu kayıtlarının getirtilmesi ile yukarıda değinilen hususlara dikkat edilmek suretiyle güncel ada ve parsel numaraları üzerinden HMK'nin 297 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm kurulması ve kabulüne karar verilen değer üzerinden karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek halinde yatırılan peşin temyiz harçlarının yatıranlara iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.