"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2008/174 E., 2009/136 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Mersin ili, Bozyazı ilçesi, Tekmen kasabası, ... mevkiinde bulunan doğusu ... Yakalar tarlası ve 174 parsel sayılı taşınmaz, batısı yol, güneyi ... tarlası, kuzeyi ... tarlası ve yol ile çevrili yaklaşık 4 dönümlük taşınmazın kadimden beri davacının zilyetliği altında olup taşınmazın davacıya mirasen ve taksimen kaldığını, kadimden bu yana ataları tarafından kullanıldığını, imar ve ihya edilip tarım arazisi haline getirilerek 50 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız kullanılageldiğini, davacının da taşınmazı ekin ve arpa ekmek suretiyle kullanmakta olduğunu ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; davayı kabul etmediklerini, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığını, taşınmazın taşlık, kayalık bir yer olup tescilinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın ... Deresi ... sahası içerisinde kalmakta olup taşınmazın davacı adına tescilinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Bozyazı (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.06.2009 tarihli ve 2008/174 Esas, 2009/136 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi raporlarına göre taşınmazın imar ve ihyasının en erken 2000 yılında tamamlandığı, imar ve ihyanın tamamlanmasından itibaren geçmesi gereken 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, taşınmazın dava ve keşif tarihi itibariyle özel mülkiyete konu edilemeyeceği, öte yandan, dava dilekçesinde ...'nın davalı olarak gösterilmesine rağmen, dava konusu taşınmazın Tekeli Belediyesi sınırları içinde bulunduğu, bu itibarla davalı ... hakkında açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dinlenen mahalli bilirkişi ve şahitlerin çekişme konusu taşınmazın davacının babası ... ’dan miras yolu ile intikal ettiğini, mirasbırakan ... ’ın çekişme konusu taşınmazı 1960 yılından beri tarım arazisi olarak kullanageldiğini, ölümü ile de davacıya mirasen ve intikalen düştüğünü, dava tarihine kadar da davacının taşınmazı tarım arazisi olarak dava tarihine kadar kullanageldiğini beyan ettiklerini, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, ayrıca taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmaları yapıldığını ve taşınmaz davalı olduğu için parsel hanesi boş bırakılmış olup dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci maddeleri ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR :
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına;
1086 sayılı HMUK’un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.