"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/3 E., 2023/191 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların babaannesi ... ile onun kardeşi...'in birlikte malik oldukları 81 adada bulunan taşınmazları üzerinde bir apartman inşaatı için müteahhit ...'yla kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, anlaşma neticesinde ... ...'ya 1,5 daire ve depo verildiğini, muris ... ...'nın 2005 yılında davacıların babası...'nın ise 1984 yılında vefat ettiğini, davacıların amcası olan davalının ise muris ... ...'nın yaşlı olmasından faydalanarak ... ...'ya kalan daireleri temlik aldığını ve daha sonra bu taşınmazları satarak başka bir yerden taşınmaz aldığını, söz konusu taşınmazda muris üzerinde yalnızca Balıklı Mahallesi 81 ada 116 parselde kayıtlı 14/14406 arsa paylı taşınmaz olduğunu öğrendiklerini, davacılara ... ...'dan babaları ... yolu ile intikal etmesi gereken fakat davalı adına kaydedilip bilahare satılan taşınmazdan miras payına hasren haklarının tesbiti ve davalıdan tahsili için eldeki davayı açtıklarını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini ıslah ederek 108.010 TL tutarına yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilk olarak davanın gayrimenkulün aynine ilişkin olmadığını belirterek yetki itirazında bulunmuş, devamında ise davanın muris muvazasına değil bedele ilişkin olduğunu, murise ait olduğu belirtilen taşınmazın 3. bir kişiye satıldığının davacıların da kabulünde olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre zamanaşımının 5 yıl olduğunu, temlikin 2003 yılında yapılmış olması nazara alındığında davanın zamanaşımı nedeniyle reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 23.12.2024 tarihli ve 2013/342 E., 2014/491 K. sayılı kararıyla; 4. Kat 35 nolu bağımsız bölümün 21.06.1994 tarihinde muris tarafından davalıya temlik edildiğini, onun da 35 nolu bağımsız bölümü 05.05.2003 tarihinde dava dışı üçüncü şahsa temlik ettiğini, davacının tazminat talebinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hesaplanması gerektiğini, bu kapsamda 10 yıllık zamanaşımı süresinin 05.05.2013 tarihinde dolduğunu, eldeki davanın ise 05.09.2013 tarihinde açıldığını belirterek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 23.12.2024 tarihli ve 2013/342 E., 2014/491 K. sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 07.11.2018 tarihli ve 2015/18414 E., 2018/14242 K. sayılı kararıyla, davanın hile hükümleri çerçevesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu kapsamda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 39. (818 sayılı Borçlar Kanununun 31.) maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü sürenin hilenin anlaşıldığı tarihten başlayacağı, buna karşılık Mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı, bu itibarla öncelikle toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek olayda hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin saptaması gerektiği, davanın süresinde açıldığı saptanır ise hile hükümleri çerçevesinde işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar hile nedenine dayanılarak eldeki dava açılmış ise de dosya kapsamı itibariyle davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; muris ... ve kardeşi...'in 81 ada 116 parselde kayıtlı taşınmaz için kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdettiğini, bu sözleşmeye göre muris ...'ye 1,5 daire ve depo verildiğini, ...'nin 2005 yılında davacıların babasının ise 1984 yılında vefat ettiğini, ...'nin kendi adına kayıtlı 35 nolu bağımsız bölümü oğlu ...'a temlik ettiğini, ...'ın taşınmazları hile ile temlik alıp daha sonra dava dışı 3. şahsa devrettiğini, banka hareketlerinin araştırılmadığını, daire parasının elden verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile hukuki nedenine dayalı bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36. ve 39. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Alınması gereken 157,75 TL bakiye onama harcının davacılara yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.