Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4849 E. 2025/2298 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin aslında davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro çalışmaları öncesi tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığını ve zilyetliğinin bulunduğunu ispatlayamaması, davalıların ise taşınmaz üzerinde uzun süreli ve nizasız zilyetliğinin bulunduğunun tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1649 E., 2023/668 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/235 E., 2021/193 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 29.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı geldi, davetiye tebliğine rağmen davalılar gelmedi. Gelen davacının sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; kendisine ait 154 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kadastro çalışmaları sırasında sehven davalılara ait 154 ada 10 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tespit edildiğini beyanla tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ...; irsen intikal eden mülkiyet hakkına dayalı olarak davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının dayanağı eski tapu kayıtlarının sınırlarının keşif mahallinde uygulanmaya çalışıldığı, ne var ki tapu kayıtlarının sınırlarının zeminde bilinemediği, öte yandan mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu edilen taşınmazın davalıların dahil olduğu ‘’...’’ ailesine ait olduğunu bildiklerini ifade ettikleri, davacının taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğuna dair herhangi bir beyanlarının bulunmadığı, hal böyle olunca davacı tarafça ileri sürülen iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı dayanağı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığının kesin olarak tespit edilemediği, bir an için dayanak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilse dahi söz konusu tapu kayıtlarının kadastro tespit tarihine kadar herhangi bir intikal ve revizyon görmediği, tapu maliki ...'in 1904-1905 yıllarında öldüğü dikkate alındığında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesi gereğince dayanak tapu kayıtlarının hukuki değerlerini yitirdiğinin anlaşılacağı, öte yandan keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanlarından çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı tarafın herhangi bir zilyetliğinin ve kullanımının bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın davalılar ve murislerinin bir insan ömrünü aşacak süreyle nizasız ve fasılasız zilyetliği altında olduğunun anlaşıldığı, somut olayda davacı taraf lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan inceleme sonucunda dava konusu taşınmaz üzerinde miras bırakanına ait evin bulunduğunun tespit edildiği, yine taşınmazın nizasız ve fasılasız olarak zilyetliğinde olduğunu; öte yandan davalıların bu yeri kullanmadıklarını, dava konusu yere ait vergi kayıtlarının bulunduğunu, bu kayıtların celbinin gerektiğini, eski tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaza ait olduğu yönünde bilirkişi raporlarının bulunduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Kadastro sonucunda, Rize ili, İkizdere ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 154 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden davalıların murisi ... oğlu ... adına tespit edildiği, askı ilanlarının 19.02.2007-22.03.2007 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği, yargılama sırasında taşınmazın tespit malikinin mirasçıları olan davalılar adına intikal yoluyla devredildiği, halen davalılar adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı asil tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Temyiz edilen davalılar vekili duruşmaya katılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.