Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4850 E. 2024/511 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının açılmasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/101 E., 2023/375 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ... Vekilleri Avukat ...

İHBAR OLUNAN : ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/62 E., 2022/589 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... mahallesinde bulunan 1096 parsel numaralı taşınmazın tapulama faaliyeti sırasında gerçek kullanıcısı ve zilyeti yerine parsel kayması neticesinde davalı adına kaydedildiği iddiası ile davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacı tarafın kendi beyanları arasında çelişkiler bulunduğunu

beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; davada öne sürdükleri nedenin ayni hakka dayalı olduğunu ve ayni hakkın zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadığını, müvekkillerinin halen dava konusu parsele zilyet olduklarını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 1096 parsel numaralı taşınmazın ... oğlu ... adına bağ vasfında tespit edildiği, kadastro tespitinin 26.07.1970 tarihinde kesinleştiği, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 13.03.2021 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle Yerel Mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve davacılar vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu bağ vasfında 1096 parsel numaralı taşınmazın ... oğlu ... adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 26.07.1970 tarihinde kesinleştiği, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 13.03.2021 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...