"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/330 E., 2023/536 K.
DAVA TARİHİ : 13.12.2021
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/738 E., 2022/514 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi,...Köyünde kain 823 parselde bulunan taşınmazı davacının 1998 yılında satın aldığını, malik sıfatıyla zilyet olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın mera kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın 1975 yılında yapılan kadastro tespitinde mera olarak tespit edildiği, çekişmeli taşınmazla ilgili olarak ... 2. Kadastro Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, verilen kararın 01.07.1993 tarihinde kesinleştiği, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, niteliği gereği davada zamanaşımının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın 1975 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında mera olarak tespit edildiği, tapulama tutanağına 24.03.1978 tarihinde Müslüm oğlu... tarafından itiraz edildiği, itirazın Tapulama Komisyonu tarafından reddedildiği, ... 2. Kadastro Mahkemesi'nin 1978/1322 Esas, 1991/182 Karar sayılı kararıyla kadastro tespitine itirazın reddiyle 823 no'lu parselin tespit gibi mera olarak özel siciline yazılmasına karar verildiği, verilen kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 1992/3998 Esas, 1998/14863 Karar sayılı kararıyla onandığı ve karar düzeltme istemi de ret edilerek kararın 01.07.1993 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşme tarihiyle eldeki davanın açılma tarihi olan 2021 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.