"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/413 E., 2023/731 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/152 E., 2022/500 K.
Taraflar arasındaki mera kararının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... mahallesinde bulunan 113 ada 123 parsel numaralı mera alanının davacının mirasbırakanlarına ait olduğu, bu yerin kamu orta malı mera, yaylak, kışlak ve aynı nitelikteki yerlerden olmadığı, bu yer hakkında mera olarak sınırlandırma yapılarak Hazine adına tescil yapılmış ise de bu işlemin tescil mahiyetinde olmadığı iddiasıyla 113 ada 123 parsel numaralı taşınmazda ilgili mera kararının iptali ile davacıya ait olan kısmın belirlenerek davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın Kamu Orta Malları Sicilinde mera olarak kayıtlı bulunduğunu, söz konusu taşınmazlar hakkında 4342 sayılı Mera Kanunu'na göre işlem tesis edilerek taşınmazların komisyon kararı ile mera vasfını kazandığını ve tapu sicil müdürlüğünün özel siciline kaydının yapıldığını, ayrıca davanın hak düşürücü süreye uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili özetle; kararın eksik inceleme ile verildiğini, ilgili tapu müdürlüklerinden mirasbırakanlar yönünden bir araştırma yaptırılmadığını, hava fotoğrafları da dahil olmak üzere, belediyelerden imar uygulamalarına ve bu imar uygulamalarının dayanaklarına ilişkin belgeleri getirtilmediğini, davacının mirasbırakanlarından bu zamana kadar olan mülkiyet silsilesinin incelenmediğini, dava dosyasını vasıflandırma konusunda Mahkemenin hataya düştüğünü, davanın mülkiyet esasına dayanarak açılmış olduğunun ortada olduğunu, Mera Kanunu'nda dava açma süreleri mülkiyet hakkının özü ile ilgili olmayıp tahsise dair mera komisyonu çalışma sonuçları ile ilgili olduğunu, Mera Kanunu'nda mülkiyet hakkına dayanılarak açılan mülkiyetin özüne ait davaların bir süreye tabi tutulmadığını belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın ... adına ham toprak vasfında tespit edildiği ve kadastro tespitinin 20.10.1993 tarihinde kesinleştiği kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 05.05.2022 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle Yerel Mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve davacı vekilinin istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, mera kararının iptali ile davacıya ait olan kısmın belirlenerek davacı adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın ... adına ham toprak vasfında tespit edildiği ve kadastro tespitinin 20.10.1993 tarihinde kesinleştiği, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 05.05.2022 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...