Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4911 E. 2024/5340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın Hazine'ye ait olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı Hazinenin dayandığı eski tapu kaydının sabit sınırlı olmadığı, miktarı kadar yerin fazlasıyla alındığı, çekişmeli taşınmazı kapsamadığı, davalı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği değerlendirilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1941 E., 2023/894 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Espiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/126 E., 2022/256 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Giresun ili ... ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı adına tescil edildiğini, çekişmeli taşınmazın Hazinenin malik olduğu 155 ada 12 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu, patika yolun davalı tarafından sonradan açıldığını ileri sürüp tapu kaydına dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalıya babasından miras yoluyla geçtiğini, eklemeli olarak uzun süre zilyet olduklarını, 155 ada 12 parsel ile 18 parselin bir bütün olamayacağını, aradan yol geçtiğini, taşınmaz üzerindeki evde davalının ikamet ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Espiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.09.2019 tarih ve 2018/220 Esas 2019/512 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli, 2020/50 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararıyla; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın dayanak eski tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığının belirlenemediği, böylece davacının davasını ispat edemediği, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile dava konusu parselin davalının zilyetliğinde olduğu, 155 ada 12 ve 18 parselin bütünlük arz etmediği, davacı Hazine adına kayıtlı 155 ada 12 parsel ile dava konusu 155 ada 18 parsel arasında kadim yol olduğu, davacının talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle, eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen Yerel Mahkeme kararının hukuka aykırı bulunduğunu, 2012 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 155 ada 12 parsel sayalı taşınmazın davalı ..., 155 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı ..... adına tespit edildiğini, 155 ada 10 ve 12 parsel sayılı taşınmazlarda Hazinenin hak sahibi olduğunu, bu taşınmazların Kadastro Mahkemesi kararıyla 2013 yılında Hazine adına tescil edildiklerini, dava dışı Gerçek .... isimli şahıs tarafından Mal Müdürlüğü'ne verilen dilekçe ile 155 ada 12 parsel sayılı taşınmazın hemen yanındaki 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın da davalı ... adına tespit ve tescil edildiğinin bildirildiğini, dava konusu 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın da esasında Hazine adına hükmen tescil edilen 155 ada 12 parsel sayılı taşınmazla bütün olduğunu, bütün haldeki iş bu taşınmazın içerisinden kadastro tespitleri yapılmadan önce devamı olmayan bir patika yol geçirilerek taşınmazın iki parçaya bölündüğünü, dava konusu 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın da bu şekilde oluştuğunu, dava konusu 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 155 ada 12 parselin devamı olduğunu, sonradan oluşturulan 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın haksız şekilde davalı adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tescil işleminin iptal edilerek 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescili gerektiğini, Devletin hüküm ve tasarrufu altıdaki çekişmeli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilemeyeceğini, ayrıca bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazları da aynen tekrar ettiklerini, raporlarda yer alan ve Yerel Mahkeme kararına dayanak teşkil eden aleyhe hususları kabul etmediklerini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Hazine vekilinin, dava konusu 155 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 155 ada 12 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında bütün olduğunu ve bir bütün halde Haziran 1950 tarih ve 59 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürdüğü, tapu kaydının yüz ölçümünün 2.757,00 m2, sınırlarının ...., papaz ve obuz şeklinde olduğu, somut olayda, mahallinde yapılan keşifte dayanak tapu kaydının mevki ve sınırlarının bilirkişi ve tanıklara sorulduğu, tapu kaydının en az üç sınırının gösterilemediği, .dava dışı 155 ada 12 parsel sayılı taşınmaz hakkında aynı tapu kaydına dayalı olarak açılan davada Espiye Kadastro Mahkemesinin 13.02.2013 tarih ve 2012/196 Esas, 2013/46 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne ve 155 ada 12 parsel sayılı 12.252,39 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının sabit sınırlı olmadığından miktarıyla geçerli olup miktarı kadar yer 155 ada 12 parsel sayılı taşınmazdan fazlasıyla alındığı tapu kaydının çekişmeli 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazı kapsamadığına yönelik Yerel Mahkemenin kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca 155 ada 12 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki yolun çok eski zamanlardan beri arazi üzerinde mevcut olduğu ve herkes tarafından kullanıldığı, çekişmeli 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazın üzerinde davalıya ait ikametgah olarak kullanılan evin bulunduğu ve bu taşınmazın yaklaşık 40-50 senedir davalı tarafça nizasız ve fasılasız şekilde kullanıldığı, davalı taraf lehine zilyetlikle kazanım koşullarının da gerçekleştiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 20. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1 maddeleri

3. Değerlendirme

Giresun ili .... ilçesi, .... Mahallesinde 2012 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 155 ada 18 parsel sayılı 187,66 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iki katlı kargir ev ve tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.