Logo

1. Hukuk Dairesi2023/492 E. 2023/954 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali ve tescili davasının tefriki sonrasında, kayıt malikleri ile davacıların mirasbırakanlarının aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin davanın hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tespit davasının konusunun tefrik edilen tapu iptali ve tescil davası kapsamında çözülmesi gerektiği ve ayrıca bir tespit davasına gerek olmadığı, bu nedenle davacının tespit isteminde hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret

Taraflar arasında görülen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karar davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili, 934 ada 5 parsel sayılı taşınmazda 1/8’er payın Belçika Devleti Tebaasından ... ve İtalya Devleti Tebaasından ... adlarına kayıtlı iken Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/507 Esas 1983/491 Karar sayılı kararı ile mirasçıların bulunmaması sebebi ile tapu kaydının iptal edilerek ... Vakfı adına tescil edildiğini, mirasçılarının bulunması için gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığını, tek mirasçının davacı ... olduğunu ileri sürerek, vakıf şerhinin terkinine, tapu kaydındaki kişiler ile davacının mirasbırakanlarının aynı kişiler olduklarının tespitine ve tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiş, Mahkemece 19.02.2013 tarihli 2. celsede tapu iptali ve tescil isteğinin tefrikine karar verilmiş, davacının yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

2. 18.01.2018 tarihli dilekçe ile davacılar vekili, kayıt maliklerinin mirasçıları olduğu belirtilen kişiler için asli müdahale talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü, Mahkeme kararına istinaden dava konusu taşınmazın ... Vakfı adına tescil edildiğini, davacının tek varis olmadığını, davalı ... ise, davanın husumet ve kesin hüküm nedeni ile reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2011/269E., 2015/28K. sayılı kararıyla; tapu malikleri ve davacının mirasbırakanlarının aynı kişi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 04.05.2017 tarihli ve 2017/692 Esas, 2017/2309 Karar sayılı kararıyla: “ ...Mahkemece hükümde İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan 2012/168 Esas sayılı hasımlı veraset dosyasından bahsedilerek sonuca gidilmiş ise de, temyiz incelemesi sırasında yapılan araştırmada söz konusu dosyanın halen derdest olduğu ve eldeki dosyanın bekletici mesele yapıldığı saptanmıştır. Oysa; davacı tarafından açılan hasımlı verasetin tespitine ilişkin İstanbul Anadolu 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/168 Esas sayılı dosyasının sonuçlanması gerektiğinden bu dosyanın bekletici mesele olarak kabul edilmesi ve davacının kayıt maliki ile irtibatı sağlandıktan sonra toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi 30.11.2022 tarihli 2017/353Esas, 2022/511Karar sayılı kararıyla, davacı tarafın, şerhin terkini ile tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olarak davayı açtığı, şerhin terkini ile tapu iptal ve tescili talebine ilişkin davanın tefrik edilerek Mahkemenin 2013/77 Esasına kaydedildiği, dava konusu tespit isteminin belirtilen tapu iptal ve tescil davası kapsamında çözülmesi gereken husus olduğu, ayrıca bir tespit davasına gerek bulunmadığı, davacının tespit isteminde hukuki yararı olmadığı, davacının tek dava dilekçesi ile taleplerini birlikte ileri sürmüş olması ve tefrik kararının Mahkemece gerçekleştirilmiş olması sebebiyle, yargılama giderinin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin dosyada değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü vekili; davanın usulden reddinin hatalı olduğunu, hasımlı veraset ilamı alınmasına ilişkin dava dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kayıt malikleri ile davacının mirasbırakanlarının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114. maddesi şöyledir:

"(1) Dava şartları şunlardır:

“a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.

b) Yargı yolunun caiz olması.

c) Mahkemenin görevli olması.

ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.

d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.

e) Dava takip yetkisine sahip olunması.

f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.

g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.

ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.

h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.

ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.

i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.

(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.

2. HMK’nın 115. maddesi ile de “ (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesi yapılmıştır.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalıların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının davalı İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğünden alınmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/J maddesi uyarınca davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.