Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4942 E. 2024/341 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi takas iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, takasın gerçekleştiğinin ispat edilip edilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasında gerçekleştiği iddia edilen takasa ilişkin delilleri değerlendirerek takasın gerçekleştiği sonucuna vardığı ve davacıların iddialarını ispatlayamadıkları gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/404 E., 2020/195 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... köyü çalışma alanında bulunan 153 ada 179 parsel sayılı taşınmazı 21.11.1989 tarihinde ...’ten satın aldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında davalılardan ...’in köy senedi başlıklı belgeyi sunarak taşınmazı kendi adına tespit ve tescilini sağladığını, daha sonra taşınmazdan davalı çocuklarına da pay temliki yaptığını, kadastro çalışmaları sırasında davalı tarafça sunulan köy senedi başlıklı belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, bu belgeye dayalı olarak yapılan tespitin de hatalı ve yolsuz olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; davacı ve ...’ın kardeş olduklarını,1994 yılında davacı ile ...’ın yaptığı anlaşma gereği ...’ın oğlu ...’a ait Cumhuriyet Caddesinde bulunan dükkandaki ½ payının davacıya devredilmesi, davacının da Yenişehir’deki daire ve köydeki tüm taşınmazlardaki haklarının ...’a devredilmesi hususunda anlaştıklarını, bu anlaşma gereği davalının edimini yerine getirdiğini, bu tarihten sonra da köydeki taşınmazları davalı ...’ın kullanmaya başladığını, bu nedenle taraflar arasında köy senedi hazırlandığını, anılan senedi davacının oğlu ... ’in babasına imzalatıp getirdiğini, bu senet esas alınarak da dava konusu taşınmazın kendi adına tespit ve tescilinin yapıldığını, ancak davacının sözleşmeye aykırı olarak kötü niyetle köydeki bir kısım taşınmazı kendi adına tespit ve tescilini sağladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2014 tarihli ve 2012/102 Esas, 2014/406 Karar sayılı kararıyla; köy senedindeki imzanın davacıya ait olup olmadığına ilişkin delil elde edilemediği, tanık beyanlarına göre davacı ... ile ...’ın ortak olarak almış oldukları yerlerle ilgili anlaşma yaptıkları, bu anlaşmaya göre Erzurum merkezdeki taşınmazların ...’e, köydeki yerlerin ise ...’e kaldığı, dosya içerisindeki senedin bu anlaşmaya ilişkin olduğu, tanıklarca bu anlaşmanın doğrulandığı, bu işlemlerin kadastro çalışmalarından önce yapıldığı, dava konusu taşınmazı davalı ...’ın oğlunun kullandığı, davacı tarafça herhangi bir zilyetilğin bulunmadığı, dava konusu taşınmaz açısından teslim ve zilyetliğin devri şartlarının gerçekleştiği, davacı tarafça iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.10.2015 tarihli ve 2014/20066 Esas, 2015/11901 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece, davacı ... ile davalı kardeşi ... arasındaki kadastro gününden önceki anlaşma gereği Erzurum'daki taşınmazın davacıya, köydeki taşınmazların davalı tarafa kaldığı ve zilyetliğin devredildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı tarafından dayanılan aynı zamanda tespite de esas olan tapu kaydının çekişmeli 153 ada 179 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacının tapu payının takas ile davalı tarafa devredilip devredilmediği noktasında taplanmakta olup bu konuda yapılan araştırma yetersizdir. Her ne kadar bir kısım tanıklar Erzurum'daki dükkanın takas ile davacı tarafa bırakıldığını beyan etmişler ise de dükkana ait olduğu itiraza uğramayan 563 ada 13 parsel numaralı tapu kayıt suretine göre, kaydın üçüncü kişiler adına yapılıp daha sonra satış yoluyla Hazineye intikal ettiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafın cevap dilekçesi ile taraflar arasındaki takas kapsamında davacıya bırakıldığı ileri sürülen Yenişehir'deki dairenin kayıt bilgileri ise davalıdan sorulup bu evin tapu kaydı getirtilmek suretiyle de bir araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca; HMK'nın 31 inci maddesinde düzenlenen hâkimin davayı aydınlatma ödevi uyarınca taraflara delil bildirme imkanı sağlanmalı, davalıdan Yenişehir'deki dairenin kayıt bilgileri sorulup getirtilerek taraflar arasındaki takas olgusu şüpheye yer bırakmayacak şekilde araştırılmalıdır. Mahkemece anılan hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ile takasın gerçekleştiğinin kabulü isabetsizdir..” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli ve 2016/404 Esas, 2020/195 Karar sayılı kararıyla; takasa konu dükkanın 288 ada 11 parsel sayılı taşınmaz olduğu, davacı tarafından verilmesi gereken ancak verilmeyen Yenişehir'deki dairenin tapu kaydının 1345 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 9-10 nolu bağımsız bölümler olduğu, 288 ada 11 parsel sayılı dükkandaki davalının oğlu ...’in ½ payının 11.09.1995 tarihli akit ile davacıya devredildiği, bu itibarla dava konusu taşınmaz ile davalının oğlu ...’a ait dükkandaki payın takas edildiği, bu takas nedeniyle taşınmazın kadastro tespitinde davalı adına tescilinin sağlandığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanları ... ile davalı ... arasında herhangi bir takas anlaşması bulunmadığını, davalılarca takas iddiasının ispatlanamadığını, tapuda ...’a herhangi bir devir yapılmadığını, köy senedi olarak düzenlenen senette iddia edilen anlaşmaya ilişkin tüm hususların bulunmadığını, taşınmazın devrine ilişkin köy senedinin hukuken hiç bir geçerliliği olmayan, şaibeli ve düzmece bir senet olduğunu, bu senetten davacı ...’ın haberi dahi olmadığını, bu senetteki imzaların kime ait olduğunun tespit edilemediğini, köy senedindeki imzanın şahitler huzurunda atılmadığının davalı tarafça da ikrar edildiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydı bulunduğunu, bu nedenle tapu kaydı bulunan bir yerin adi senetle satışının yapılamayacağını, bu satışın da yine resmi şekilde yapılması gerektiğini, tarafların iddia ettikleri hususun tanık ile ispatının mümkün olmadığını, davalı tarafça takas iddiasının ispat edilemediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,

2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu ... köyü çalışma alanında bulunan 153 ada 179 parsel sayılı 185.999,32 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, takas, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle hisseleri oranında davalı ... ve diğer davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacılara yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...