"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/448 E., 2022/100 K.
DAVA TARİHİ : 04.04.2013
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacılar vekili
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemesinden verilen 21.04.2022 tarihli ve 2018/448 Esas, 2022/100 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan Dairenin 21.06.2023 tarihli ve 2022/5360 Esas, 2023/3526 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan babaları ...’ın 606 ada 187 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu ...’a, 606 ada 16 parsel sayılı taşınmazını da dava dışı eşi ...’ye satış suretiyle devrettiğini, ...’nin bu taşınmazı davalı oğlu ...’a ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, yapılan tüm temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; temlikin muvazaalı olmadığını, taşınmazların imar uygulamasına tabi tutulduğunu, oluşan yeni parsellerde diğer paydaşlarla karşılıklı pay devirleri yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.04.2015 tarihli ve 2013/121Esas, 2015/782 Karar sayılı kararı ile; muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davalıya temlik edilen 606 ada 16 ve 187 parsel sayılı taşınmazlardan imar uygulaması ve pay temliki sonucu davalının elinde kalan 1526 ada 13 parseldeki B blok 5, 6 ve C blok 1, 2, 3 nolu bağımsız bölümler ile 1527 ada 5 parsel, 1527 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, dava dışı üçüncü kişiler adına kayıtlı 1525 ada 1 parsel ve 1526 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve feri müdahil Koca Tarım Ürünleri Hayvancılık Gıda Tic..Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Birinci Bozma Kararı
Dairenin 17.09.2018 tarihli ve 2015/15451 Esas, 2018/12389 Karar sayılı kararıyla; "...mirasbırakan tarafından 16, 186 ve 187 parsel sayılı taşınmazların temliki nedeniyle bir kısım mirasçılar tarafından Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonunda 02.03.1988 tarihli ve 1981/435 Esas, 1988/48 Karar sayılı karar ile 186 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddedildiği, 16 ve 187 parsel sayılı taşınmazlar yönünden muvazaa olgusu saptanarak davanın kabul edildiği gözetilerek 16 ve 187 parsel sayılı taşınmazların imar uygulamasına tabi tutulması sonucu oluşan imar parselleri üzerinden davanın kabul edilmesi kural olarak doğrudur. Davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, davalının diğer temyiz itirazlarına gelince, 606 ada 187 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulması üzerine 1527 ada 5 ve 6 parseller ile 1526 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, bu parsellerin mirasçılar adına tescili sonucu davalı ...’in bu parsellerde 5/8 paya sahip olduğu, ...’in bu parsellerdeki diğer payları da satın alarak dört parselin tamamına sahip olduğu sabittir. Dava konusu taşınmazlardan 1526 ada 6 ve 7 parseller tevhid edilerek 1526 ada 13 parsel sayılı taşınmaz oluşmuş, bu taşınmaz üzerine davalı ... ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan binada B blok 5, 6 ve C blok 1, 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler davalı ... adına tescil edilmiştir. Bu durumda 187 sayılı parselin imar uygulamasına tabi tutulması sonucu oluşan imar parsellerinde davalı ... adına başlangıçta tescil edilen 5/8 pay gözetilerek iptal tescil hükmü kurulması gerektiği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca, 1527 ada 5 ve 6 parseller ile 1526 ada 13 parselde davalı adına tescil edilen bağımsız bölümlerde iptal edilecek payın bilirkişi aracılığı ile saptanarak bu paylar üzerinden iptal tescil kararı verilmesi gerekirken, davalı ...’in diğer maliklerden edindiği payların iptal kapsamına alınması doğru değildir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.04.2022 tarihli ve 2018/448 Esas, 2022/100 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu 1526 ada 13 parseldeki B blok 5 ve 6, C blok 1, 2 ve 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar ile 1527 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların toplam 46/160 payının tapu kaydının iptali ile 23/160 payının davacı ... Sağır ve 23/160 payının davacı ... adına, 114/160 payının ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer çekişme konusu 1525 ada 1 parsel ve 1526 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın usulden (husumetten) reddine karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
E. Temyiz nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, aşamalarda ve cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmalarını yineleyip gerek bozma kararına gerekse dosya kapsamındaki beyanlarına ve bilirkişi raporlarına karşı itirazlarına rağmen mirasbırakan dışında diğer hissedarlardan ve hatta üçüncü kişilerden aldığı paylar dışlanmadan hesaplama yapıldığını, Mahkemece bozma kararına uyma kararı verildiğini, ancak bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediğini, Mahkemenin gerekçeli kararının dosya kapsamındaki delillere aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, fazla harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedildiğini, davanın kısmen reddi ve kısmen kabulüne karar verildiğini ancak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 21.06.2023 tarihli ve 2022/5360 Esas, 2023/3526 Karar sayılı kararı ile “...Somut olayda; bozma kararına uyulmakla bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılması gerekirken bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki; bozma kararında 606 ada 187 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulması üzerine 1527 ada 5 ve 6 parseller ile 1526 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, bu parsellerin mirasçılar adına tescili sonucu davalı ...’in bu parsellerde 5/8 paya sahip olduğu, ...’in bu parsellerdeki diğer payları da satın alarak dört parselin tamamına sahip olduğu, dava konusu taşınmazlardan 1526 ada 6 ve 7 parseller tevhid edilerek 1526 ada 13 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, bu parsel üzerine yapılan binada B blok 5, 6 ve C blok 1, 2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği, bu durumda 187 sayılı parselin imar uygulamasına tabi tutulması sonucu oluşan imar parsellerinde davalı ... adına başlangıçta tescil edilen 5/8 pay gözetilerek iptal tescil hükmü kurulması gerektiği belirtilmesine rağmen Mahkemece bozma kararı sonrası alınan bilirkişi raporlarında davalının dava dışı mirasçılardan ve dava dışı diğer kişilerden aldığı payların da dahil edilerek hesaplama yapıldığı ve davacıların veraset ilamındaki 23/160 payları oranında tapu iptali ve tescile hükmedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece alanında uzman üç kişilik yeni bir bilirkişi heyetinden tekrar rapor almak suretiyle çekişme konusu kök 606 ada 16 ve 187 parsel sayılı taşınmazlarda muristen davalıya devredilen kısımların ne kadarının yapılan imar işlemleri ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonucunda oluşan ve yeni ada parsel numaraları alan taşınmazlara yansıdığının tespit edilmesi, yapılacak hesaplamada davalının önceden dava açan dava dışı mirasçılardan ve dava dışı şirketten edindiği payların hesaba katılmaması, bu şekilde yapılacak hesaplama sonucu saptanacak paylar üzerinden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
G. Karar Düzeltme Talebi
Dairenin yukarıda belirtilen bozma kararına karşı davacılar vekili süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
H. Karar Düzeltme Nedenleri
Davacılar vekili karar düzeltme dilekçesinde, dava konusu taşınmazların öncesinde tamamının mirasbırakana ait olduğunu, diğer mirasçıların miras paylarının tamamını aldığını, geriye davacıların kaldığını, imar uygulaması sonrasında davalı adına kayıtlı 5/8 payda diğer mirasçıların ya da üçüncü kişilerden gelen pay olmadığını, alınan raporun doğru olduğunu, bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğunu belirtip kararın onanmasını talep etmiştir.
I. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 09.05.1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1915 doğumlu mirasbırakan ...’ın 21.12.1981 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızları ... ve... ile dava dışı ...’den olma torunları ..., ...,..., ..., ... ve dava dışı çocukları ..., ...,...,...ile davalı oğlu ...’in kaldıkları, çekişme konusu 606 ada 16 parsel sayılı 156m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın mirasbırakan ... tarafından 29.12.1978 tarihinde eşi...a satış suretiyle temlik edildiği, ... tarafından da 01.10.1980 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı ...’a devredildiği, 606 ada 187 parsel sayılı 5.750,00 m2 miktarlı bahçe nitelikli taşınmazın ise mirasbırakan tarafından 18.12.1981 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik edildiği; dava konusu taşınmazlar için dava dışı mirasçılardan ..., ..., ...,...tarafından muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası sonunda dava konusu 606 ada 16 ve 187 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava kabul edilerek kararın derecattan geçip kesinleştiği, 19.07.1990 tarihinde hükmen 20/32 payın davalı adına, 3/32’şer payın ......,..., ... ...ve.....dına tescil edildiği, 22.05.2009 tarihinde imar uygulaması sonucu dava konusu 606 ada 16 parsel sayılı taşınmazın (606 ada 187 ve dava dışı 186 parselle birlikte) 1526 ada 1 parsel sayılı taşınmaza gittiği, 606 ada 187 parsel sayılı taşınmazın ise 1525 ada 1, 1526 ada 1, 1527 ada 5, 1527 ada 6, 1526 ada 6 ve 7 parsellere gittiği, 1527 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlarda dava dışı ......’ın 179/2080 payını üzerinde bırakarak 1/130 payını, 1526 ada 6 parseldeki 209/2400 payın ipkası ile 1/150 payını, 1526 ada 7 parselde ise 97/1120 payın ipkası ile 1/140 payını...Proje İnş. San ve Tic. LTD. ŞTİ şirketine 29.05.2010 tarihinde satış suretiyle devrettiği, tüm paydaşların paylarını 30.11.2010 tarihinde davalı ...’e sattığı, dava konusu taşınmazların tam payla davalı adına tescil edildiği, 1526 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tevhid edilerek 1526 ada 13 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, bu taşınmaz üzerine davalı ... ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan binada B blok 5, 6 ve C Blok 1, 2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği, 1526 ada 1 ve 1525 ada 1 parsel sayılı taşınmazların dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
2.Davacıların miras payının Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi 10.11.2014 tarih 2014/1090 E., 2014/1285 K. sayılı veraset ilamına göre 23/160 olduğu, dava konusu 1527 ada 5, 1527 ada 6, 1526 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların kök 606 ada 187 parsel sayılı taşınmazlardan geldiği, kök parselin tamamının mirasbırakan tarafından davalıya devredildiği, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmakla davacıların taşınmazlarda miras payı oranında hak sahibi olacağı, hükme esas alınan 17.02.2022 tarihli ek bilirkişi kurul raporunda da belirtildiği üzere, davalının dava dışı şirket ve dava dışı mirasçılardan satın aldığı payın(3/8=60/160) dışında kalan 5/8(100/160) paydan 23/160’şar olmak üzere 46/160 payın davacılar ait olduğu, davalının satın aldığı paylara müdahale edilmediği, davacıların miras paylarını aldıkları anlaşılmakla davanın belirtilen paylar yönünden kabulüne karar verilmesi doğru olduğuna göre yeniden rapor alınmasına ilişkin bozma kararının maddi hataya dayalı olduğu açıktır.
3. İşin esası hakkındaki temyiz incelemesi yönüyle; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
4.Davalının harç ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu kabul edilen taşınmazların keşfen saptanan değeri 2.249.641,75 TL olup iptal edilen 46/160 paya isabet eden 646.772 TL üzerinden davalı aleyhine karar ve ilam harcı alınmasında ve bu değer üzerinden vekalet ücreti takdirinde isabetsizlik bulunmadığı, gerekçede belirtildiği üzere davacıların dava konusu kök parsellerden oluşan imar parsellerinde davalı adına olan tapu kayıtlarının iptalini talep ettiği, reddedilen talep bulunmasa da Mahkemenin bozulan 17.04.2015 tarihli ve 2013/121 Esas, 2015/782 Karar sayılı kararında husumetten reddedilen taşınmazlar yönünden (keşfen değer belirlenmese de) yargılama giderlerinin yarı yarıya taraflar üzerinde bırakıldığı, davalı lehine de maktu vekalet ücreti takdir edildiği, bu hükmün davacılar tarafından temyiz edilmediği gözetildiğinde davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu açıktır.
5.Öte yandan, dava dilekçesinde talep edildiği gibi tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilip kalan payların davalılar üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken davalının edinme sebebini değiştirecek şekilde onların adına da tescil hükmü kurulması doğru olmamıştır.
6. Ne var ki; anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 ncı maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yanlışlığına değinilen hususlar karar düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 inci maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı maddesi uyarınca kabulüne, Dairenin 21.06.2023 tarihli ve 2022/5360 Esas, 2023/3526 Karar sayılı sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına
2.Davalı vekilinin değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile;
Hüküm fıkrasının 1. bendindeki “114/160 payının 20653284640 TC Kimlik numaralı davalı ... adına” ibaresinin hükümden tamamen çıkarılmasına, devamında yer alan tapuya kayıt ve tesciline ibaresinden sonra gelmek üzere “bakiye payın davalı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına,
Hükmün 7. bendinin hükümden çıkarılmasına yerine "Davacılar tarafından bozma ilamı öncesi ve sonrası yapılan toplam 3.310,10-TL (posta, bilirkişi ücreti, başvuru-keşif harcı vb.) yargılama giderinin (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; bozulan karardaki miktar ödenmişse bu miktarın mahsubu ile) 1.655,05TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmının davacılar üzerinde bırakılmasına",
Hükmün 8. bendinin hükümden çıkarılmasına yerine “Asli müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından bozma ilamı öncesi ve sonrası yapılan toplam 457,5-TL (posta, bilirkişi ücreti vb.) yargılama giderinin (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; bozulan karardaki miktar ödenmişse bu miktarın mahsubu ile)228,67TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına ve davalı kendisine vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki A.A.Ü.T.'nin 7/2. maddesi gereğince 5.100TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Alınan karar düzeltme harcı ve peşin yatırılan temyiz karar harcının ilgilisine iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.