Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5054 E. 2024/2322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemiyle açılan davada, istinaf başvurusunun miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazların tescili davalarında uygulanmayacağı ve uyuşmazlığın değeri kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davacı vekilinin istinaf başvurusunu miktar itibariyle kesinlik nedeniyle usulden reddetme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/783 E., 2023/813 K.

DAVALILAR : ..., Hazine vekili Avukat ...

FER'Î MÜDAHİL : ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret / Usulden Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torul Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/127 E., 2023/44 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2, 346 ve 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunu, bu taşınmaz üzerinde davacıya ait ev ve bahçe bulunduğunu, taşınmazın bulunduğu mahal eski Rum yerleşim yeri olup iş bu taşınmazın onlardan kalan kullanım şekli ile davacıya geçtiğini, davacının taşınmazını çevreleyen eski kuru taş duvarların zamanla yıkılması sebebi ile aynı temel üzerine bahçe duvarını inşa ettiğini, davacının kendisine ait taşınmazın kullanım sınırlarında hiçbir değişiklik yapmadığını, taşınmazın kadim sınırlarında hiçbir değişiklik yapmamış olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında yapılan ölçüm hatası sebebi ile 129 ada 4 parselin güney cephesinde yer alan kısmın paftasında yol olarak bırakıldığını ileri sürerek 129 ada 4 parsel sayılı taşınmazın güney cephesindeki bahçe duvarının kapsadığı alanın tescil harici bırakılan alandan ifraz edilmesine ve 129 ada 4 parsele eklenerek davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemiş, davalı ... vekili aşamada davanın reddini istemiştir.

Fer'i müdahil ... 13.05.2022 tarihli dilekçesi ile davaya müdahil olma talebinde bulunmuş, davacının yola duvar inşa ettiğini belirterek davanın reddini istemiş ve Mahkemenin 18.05.2022 tarihli ara kararı ile fer'i müdahil olarak davaya kabul edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; tescil harici bırakılan alan üzerinde, kadastro çalışmaları öncesinde ve kadastro çalışmaları sırasında harçsız kuru duvarın bulunduğu, kadastro çalışmasında bu kuru duvarın sabit sınır olarak alındığı, kadastro sonrası davacı tarafından kuru duvar yerine keşifte gözlemlenen yeni duvarın yapıldığı, fen bilirkişisi raporunda "A" harfi ile gösterilen alanın ... Köyü 129 ada 4 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin 2020/213 Esas sayılı dosyasında ve eldeki dosyada dinlenen mahalli bilirkişilerin davacının eski duvarın olduğu kısmın yıkılması sonucunda davacı tarafından aynı yere yeni duvarın inşa edildiğini beyan ettiklerini, duvarı yapan ustaların da benzer şekilde beyanda bulunduklarını, teknik bilirkişi raporunda da yola dava fazla taşkın yapıların olduğunun ve davacının bahçe duvarının olduğu yerde yola taşkın bir halinin olmadığının saptandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; tapusuz taşınmazın tescili istemiyle açılan davalarda taraflar arasındaki uyuşmazlığın arzın mülkiyetine ilişkin olduğu, davacı tarafından taşınmaz üzerinde meydana getirilen duvarın davacıya aidiyeti hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, kesinlik sınırının davaya konu tescil harici taşınmaz bölümünün arazi değerine göre belirlenmesi gerektiği ve 22.07.2022 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda, dava konusu edilen ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 48,78 m2 yüz ölçümündeki bölümün arazi değerinin 5.423,84 TL olduğunun saptandığı, dava değerinin HMK’nın 341/2.maddesi gereğince karar tarihinde yürürlükte olan 17.830,00 TL kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 341/2, 346 ve 352/1-b maddeleri gereğince miktar itibariyle kesinlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tescil istekli davalarda parasal sınır bulunmadığını belirterek ve istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362 nci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Öte yandan, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ek 6 ncı maddesinin “Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.” şeklindeki hükmünün kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş olan taşınmazların tesciline ilişkin davalarda uygulanmayacağı açıktır.

3. Temyizen incelenen karar, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...