Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5058 E. 2024/5764 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, ehliyetsizlik, hata ve hile iddialarına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının işlem tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilmesi ve davalıda hata veya hileye yönelik bir eylemin kanıtlanamaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1073 E., 2023/1386 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/617 E., 2023/143 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 71 yaşında olup yalnız yaşadığını ve bir çok rahatsızlığı bulunduğunu, maliki olduğu 146 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu dükkan niteliğindeki taşınmazını davalının hilesi ile davalıya satış suretiyle devrettiğini, kendisine herhangi bir satış bedeli ödenmediğini, temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiş, yargılama aşamasında ölümü ile mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; davacının iddialarının haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2018 tarihli ve 2016/628 E., 2018/349 K. sayılı kararı ile; davacının kısıtlılığının bulunmadığı, temlikin davacının iradesi ile gerçekleştiği, davacının iradesinin sakatlandığı veya fiil ehliyetinin ortadan kalktığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ehliyetsizlik yönünden belirtilen ilkeler ve yasa hükümleri gereğince bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulundan rapor alınmadığı, davacının ehliyetli olup olmadığıyla ilgili esaslı hiç bir delil toplanmadığı, bu nedenle tüm delillerin toplanması, davacıya ait doktor raporları, hasta gözlem kağıtları, reçeteler, film grafileri vs. temin edilerek akit tarihinde davacının ehliyetli olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi'nden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemenin, kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adli Tıp Kurumu raporu ile temlik tarihinde ...'nun fiil ehliyetini haiz olduğunun saptandığı, temlikin hata veya hile ile yapıldığı iddialarının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanlarına göre de mirasbırakan davacının fiili ehliyete sahip normal bir insan olmadığının anlaşıldığını, tapuda gösterilen satış bedelinin murise ödenmediğini, dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak tapuda satış gösterilmek suretiyle hile ve aldatma sonucunda mirasbırakan ...’in elinden alındığını, davalının bu taşınmazı satın alacak maddi gücünün olmadığını, dinlenen tanık beyanlarının da bu yönde olduğunu, tanık beyanlarının bütün iddialarını doğruladığını, murisin hiç bir ihtiyacı olmadan durup dururken kira geliri aldığı bir iş yerini satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mirasbırakanın temlik tarihinde 71 yaşında olup bir çok hastalığı bulunduğunu, mirasbırakanın kızı ...’nin mirasbırakanı kötü halde bulunca yaptığı araştırmalarda son 2-3 yıldır mirasbırakan Konya’ya geldiğinde 4-5 kişinin sürekli murisle ilgilendiğini, evde alkol alıp alem yaptıklarını, murisin parasını yediklerini, murise ait dava konusu dükkanın ve murisin oğluna ait olan aynı apartmandaki 2 dairenin kira paralarını bu insanların aldığını, murisin bankalardaki hesaplarının boşaltıldığını, emekli maaşlarının çekildiğini öğrendiğini, bu kişilerin..., kardeşi ..., ... ve...isimli kişiler olduklarını, bu kişilerin dava konusu taşınmazdaki kiracı ...’yi de rahatsız ettiklerini, kira paralarını kendilerinin aldıklarını, murisin kızı ...’nin taşınmazın satıldığını kiracıdan öğrendiğini, bu durumu murise sorduğunda, taşınmazı satmadığını, kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini söylediğini, davalı ...’nin, mirasbırakanı aldatanlardan ...’nin kardeşi olduğunu, taşınmazın kıymetli bir taşınmaz olduğunu, davalı tarafça hiç bir şekilde satış bedeli ödenmediğini, murisin kandırıldığını, bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, muriste 2013 yılından beri unutkanlık bulunduğunu, 2014 yılından itibaren de demans hastası olduğunu, Adli Tıp Kurumu raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bu hususların göz önüne alınmadığını, tüm tanıkların murisin normal bir insan gibi davranmadığı yönünde beyanlarda bulunduklarını, ancak bu beyanların hiçbirinin dikkate alınmadığını, davalının alım gücü bulunmadığını, hile ile taşınmazın murisin elinden alındığını, tanık beyanları ile de temlikin hile ile yapıldığının ispat edildiğini, yemin deliline dayanılmasına rağmen Mahkemece bu delile başvurulup başvurulmayacağı hatırlatılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Konya 1.Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.07.2023 tarihli ve 2023/1073 E., 2023/1386 K. sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumu Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 12.12.2022 tarihli raporu ile davacının işlem tarihi olan 28.10.2015 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun tespit edildiği, tanık anlatımları ile davalının davacıyı sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde gerçekleşen bir eyleminin kanıtlanmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik, hata ve hile hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 30, 36/1 ve 39.; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6.; 6100 sayılı HMK’nın 190. maddeleri.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9., 10., 13., 15. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu 146 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu dükkan niteliğindeki taşınmazını 28.10.2015 tarihinde davalı ...’ye satış suretiyle devrettiği, Adli Tıp Dördüncü İhtisas Kurulu’nun 12.12.2022 tarihli raporunda davacının işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun belirtildiği, yargılama sırasında davacının ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.