Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5060 E. 2024/2472 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bilimsel verilerle desteklenen bilirkişi raporu ve hava fotoğraflarına dayanarak davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin zilyetlikle mülk edinme koşullarını taşımadığına karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/131 E., 2023/201 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Dairece bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; kadastro sonucunda hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen çekişmeli taşınmazı önceki zilyedinden satın aldığını, taşınmazın eklemeli biçimde kadimden beri kullanılan yerlerden olduğunu, sınırlarının belirgin ve sabit olduğunu beyan ederek satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ...; davanın makul süre içerisinde açılmadığını, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, Hazine lehine yapılan kadastro tespitinin isabetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.2015 tarihli, 2014/115 Esas, 2015/43 Karar sayılı kararında, davacı yanın 3402 sayılı Yasa'da belirlenen belgesizden edinilebilecek taşınmazlara ilişkin norm sınırını aştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.02.2018 tarihli, 2017/5647 Esas, 2018/1362 Karar sayılı kararında özetle; "davacı ... adına çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyü kadastro çalışma alanında belgesiz zilyetlik nedeniyle adına tespit edilen taşınmaz miktarının yasal sınırı aştığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamına uygun düşmediği, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 14 üncü maddesinde aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetliğe dayalı olarak bir kimsenin sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar taşınmaz mal iktisap edebileceğinin öngörüldüğü, Mahkemece dosya içerisine getirtilen ve aynı çalışma alanı içinde davacı adına tespit ve tescili yapılan taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde taşınmazlardan 141 ada 278 ve 280, 204 ada 9 parsel sayılı taşınmazların dayanakları tapu kaydı ile davacı adına tespit ve tescil edildiği, belgesizden davacı adına tespit edilen taşınmazların toplam 84.485,87 metrekare miktarında olduğunun anlaşıldığı, şu halde Mahkemece, davacı adına kayıtlı belgesiz taşınmaz hesabında hata yapıldığı, kuru toprakta davacının 100 dönümü aşan taşınmazının olmadığı tespit edildiğinden, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanıp mahallinde yöntemince keşif yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi’’ gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.

3.İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesinin, bozma ilamının gerekleri benimsenmek suretiyle verilen 25.09.2019 tarihli, 2018/424 Esas, 2019/186 Karar sayılı kararında; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karara karşı davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

4.Dairenin 16.02.2022 tarihli ve 2021/4111 Esas, 2022/1201 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırmanın hüküm vermeye elverişli olmadığı belirtilerek taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, hava fotoğraflarından yararlanılmak ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması ve davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun belirlenmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanıkları ve mahalli bilirkişiler keşiflerde dava konusu taşınmazın davacı tarafından ekilip biçilmek suretiyle kullanıldığını beyan etmiş iseler de; bilimsel verilerle desteklenen ziraat bilirkişi raporuna ve hava fotoğraflarına üstünlük tanınması gerektiği anlaşılmakla dava konusu taşınmaz üzerinde davacının Kanun'un aradığı şekilde ekonomik amaca uygun ve malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunmadığı ve zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı lehine gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunduğunu, bu kullanıma karşı çıkan olmadığını, dava konusu gayrimenkulün 7 dönümlük kısmında mevsimine göre ekim biçim yapıldığını, davacının hayvanlarının ihtiyacı olan saman, buğday ve arpayı dava konusu gayrimenkule yaptığı ekim ve biçim sayesinde tedarik ettiğini, davacının 78 yaşında olup kendisinin geçmiş dönemdeki tarım faaliyetleri göz ardı edilerek yaşlılık dönemindeki bilirkişi tespitlerinin kabulü ile davanın reddinin kanuna aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda; ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 135 ada 95 parsel sayılı, 16.485,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,26.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.