"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/978 E., 2023/1256 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Dazkırı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/81 E., 2023/80 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava dışı ...’in 88 ve 293 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, ... ile dava konusu 88 parsel sayılı taşınmazın satışı hususunda anlaştıklarını, dava dışı ...’ın da ... ile 293 parsel sayılı taşınmazın satışı hususunda anlaştıklarını, 88 parsel sayılı taşınmazı kendisinin, 293 parsel sayılı taşınmazı ise davalının kullanmaya başladığını, ancak tapu devri sırasında ...’in hata ile 293 parsel sayılı taşınmazı kendisine, kendisine satılan dava konusu 88 parsel sayılı taşınmazı ise dava dışı ...’a temlik ettiğini, 2018 yılının 9. ayında bu durumun farkına vardığını ve durumu ...’a izah ederek karşılıklı tapu devri yapılmasını istediğini, ancak 88 parsel sayılı taşınmazın daha kullanışlı olması nedeniyle ...’ın taşınmazı devretmek istemediğini, kötü niyetli olarak da ablası olan davalıya devrettiğini, davalının durumdan haberdar olduğunu ileri sürerek dava konusu 88 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde zararının giderilmesine karar verilmesini istemiş, aşamada tazminat talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının 293 parsel sayılı taşınmazı 13.10.2010 tarihinde ...’ten satın aldığını, ...’in 88 parsel sayılı taşınmazı ise 16.02.2009 tarihinde dava dışı ...’a, O’nun da 13.09.2018 tarihinde kendisine satış suretiyle devrettiğini, hata yapıldığı ileri sürelen satış akdinin tarafı olmadığını, ayrıca hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Dazkırı Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2021/81 E., 2023/80 K. sayılı kararı ile; davacı tarafından 2019 yılı ve sonraki yıllarda çiftçi kayıt sistemi kayıtları ile de tapuda satın aldığı 293 parsel sayılı taşınmaz için beyanda bulunup bu kısmı ektiği, devir işleminin resmi belge ile yapıldığı, resmi belgenin aksinin yine resmi belge ile ispatlanması gerektiği, tanık Nadir’in beyanlarına göre de davacı ...'e 9 dönüm tarla satışı yapıldığı ve bu miktarın parasının alındığının belirtildiği, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava konusu 88 parsel sayılı taşınmazı, davalının ise 293 parsel sayılı taşınmazı uzun yıllar aralıksız ve davasız olarak kullandığını, halen de aynı şekilde kullanımın devam ettiğini, bu durumun tanık beyanları ile de sabit olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 05.04.2023 tarihli ve 2023/978 E., 2023/1256 K. sayılı kararıyla; dava konusu 88 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından davalıya satışı yapılmadığı gibi davacının 293 parsel sayılı taşınmazı davalıdan veya bayisinden satın almadığı, davalının veya bayisinin 13.10.2010 tarihli satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, davacının hata sebebi ile dava haklarını ancak sözleşmenin tarafı olan ...'e karşı ileri sürebileceği, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hata hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 30., 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6., 6100 sayılı HMK’nın 190. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 88 ve 293 parsel sayılı taşınmazların dava dışı ... adına kayıtlı iken, ...’in 88 parsel sayılı taşınmazı 16.02.2009 tarihinde dava dışı ...’a, 293 parsel sayılı taşınmazı ise 13.10.2010 tarihinde davacı ...’e satış suretiyle devrettiği, ...’ın da 88 parsel sayılı taşınmazı 13.09.2018 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.