Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5102 E. 2024/439 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, imar ve ihya iddiasına dayanarak tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle açılan davada, 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile dava açma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/220 E., 2023/907 K.

DAVALILAR : Doğubeyazıt Mal Müdürlüğü vekili Avukat ..., ... Köyü Tüzel Kişiliği

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/70 E., 2022/390 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... köyü, 115 parsel sayılı taşınmazı davacının malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurarak imar ihya ettiğini, yapılan kadastro çalışmaları sonrasında görülen davada hükmen davalı Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı köy tüzel kişiliği cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın imar-ihya nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olduğunu, kadastro işlemine karşı açılmış bir dava olmadığını, bu sebeple kanunda belirtilen sürenin bu dosya için uygulanmasına imkan bulunmadığını, Mahkemece imar-ihyaya ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin araştırma yapılması ve buna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 29.01.1997 tarihinde hükmen kesinleştiği, bu tarih ile dava tarihi olan 08.03.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Somut olayda; çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının hükmen kesinleştiği 29.01.1997 tarihi ile davanın açıldığı 08.03.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...