"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1142 E., 2023/584 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Arpaçay Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/357 E., 2019/563 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Kars ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları dahilinde bulunan 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 20 dönümlük kısmının kadastro çalışmaları esnasında kendi adına tespit görmesi gerekirken mera olarak tespit gördüğünü, ancak taşınmazı uzun yıllardan bu yana nizasız ve fasılasız olarak ekip biçtiğini belirterek dava konusu taşınmaz içinde kalan yaklaşık 20 dönümlük bölümün ifraz edilerek tapu kaydının iptali ile son parsel numarası verilerek kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliğine dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır. Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda gösterilen 13.603,17 metrekarelik kısmının 1989 ve 2003 yıllarına ait hava fotoğraflarına göre sürülmek sureti ile kullanıldığı, komşuları ile sınır ayrımlarının olduğu ve 133 ada 1 parsel sayılı mera taşınmazı ile aynı özellikte olmadığı; zirai bilirkişilerin raporda dava konusu alanda uzun yıllardır kültür bitkileri olan arpa, buğday, fiğ gibi ürünlerin yetiştirildiğini, uzun yıllara dayalı toprak işlemesinin olduğunu, taşınmaz üzerinde imar ve ihya yapıldığını belirttiği; keşif mahallinde mahalli bilirkişiler ve davalı köy muhtarının, davacının taşınmazı tarımsal faaliyette 30-40 senedir kullandığını ve taşınmazın kadastro çalışmalarından önce tüm köy halkı tarafından bölüştürülüp kullanıldığını ancak kadastro çalışmaları sonrasında dava konusu taşınmazın mera olarak tespit görmesi sonrasında davacı dışında kimsenin kullanmadığını ifade ettikleri, davacı tanıklarının davacının taşınmaza 40-50 yıldır zilyet olduğunu, dava konusu alanın davacıya ait olduğunu ifade ettikleri; bu nedenlerle davacının dava konusu yeri kadastro tespitinden yaklaşık 30-40 yıl öncesinden beri zilyet olarak kullandığı, taşınmaz üzerinde ekonomik zilyetlik koşuluna uygun olarak tarımsal faaliyette bulunduğu, TMK'nın 713/1 inci ve Kadastro Kanunu'nun 14/1 inci maddeleri uyarınca zilyetlik şartlarının sağlanmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak karar verildiğini, Hazineye ait taşınmazların üzerinde zamanaşımı, zilyetlik, üzerindeki fazlalıkların temizlenerek ve toprağının işlenerek ihya edilmesi ve tarımsal faaliyette kullanılması suretiyle hak iddia edilmesinin mümkün olmadığını, mahalli bilirkişilerin aynı köyde ikamet ettiklerini, beyanlarının taraflı olduğunu, bilimsel verilere dayalı rapor alınmadığını, bilirkişi raporlarının eksik olduğunu, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dava konusu taşınmazların komşu parsellerinin kimlere ait olduğunun, toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü gibi özelliklerinin belirtilmediğini, taşınmazın hava ve uydu fotoğraflarında hangi nitelikte olduğunun yöntemince tespit edilmesi gerektiğini, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik, fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına alınması gerektiğini, dosyaya sunulan raporların usul ve yasaya aykırı şekilde eksik hazırlandığını, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz çevresinin 133 ada 1 sayılı mera parseliyle çevrili olup taşınmazın meradan açma olduğunun kabulü gerektiği, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi beyanlarından da taşınmazın öncesinde mera parseli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazı dedesi ...'in kullandığına ilişkin olarak tahrir vergi kaydının mevcut olduğunu, keşifte dinlenen tanık beyanlarından ve yargılama aşamasında düzenlenen bilirkişi raporlarından taşınmazın tarla niteliğinde olduğunun ve zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşıldığını, İlk Derece Mahlkemesince bu doğrultuda karar verildiğini, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
2010 yılında Kars ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışması sonucu 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera niteliğiyle ile 3402 sayılı Yasa'nın 16 ncı maddesine istinaden orta malı olarak tespit ve tescil edildiği, tespitin itiraz edilmeksizin 30.10.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.