"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/264 E., 2023/178 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali-tescil davasında davanın kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların babası muris ...'ın 05.08.2013 tarihinde vefat ettiğini, vefatından önce maliki bulunduğu.... mahallesi....Tariki mevkii 167 ada, 9 parsel sayılı, üzerinde fırın ve 8 daire bulunan taşınmazın bitişiğindeki 126 m2'lik boş taşınmaz arsayı belediyeden kredi ile satın aldığını ve banka lehine ipotek tesis edildiğini, murisin satın almış olduğu arsayı 04.09.2012 tarihinde oğlu...'a muvazaalı olarak satış göstermek suretiyle devrettiğini, devrin murisin hür iradesi ile gerçekleşmediğini belirtip dava konusu taşınmaz üzerinde muris ile davalı arasında gerçekleşen satış işleminin iptali ile mirasçılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş, aşamalarda verdiği beyanlarında; iptali talep edilen kısmın belediye adına kayıtlı ilen mirasbırakana ait bitişik parselle tevhit edilerek satışı mümkün olabildiği için mirasbırakan adına alındığını ancak ödemelerin kendisi tarafından yapıldığını, mirasbırakanın da tevhit sonrası payına düşen kısmı iade ettiğini, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.03.2017 tarih ve 2014/581 Esas 2017/70 Karar sayılı kararı ile; resmi satış senedindeki değer ile gerçek değer arasında aşırı orantısızlık bulunduğu, murisin maddi durumunun iyi olup taşınmaz satması için ihtiyacı bulunmadığı, taşınmazdaki kira bedellerinin muris tarafından açılan hesaba yatırıldığı, hatta vefatından sonra bile yatırılmaya devam edildiği, muris muvazaası olgusunun sabit olduğu, davalı tarafın inançlı işlem savunmasını ancak yazılı delille kanıtlayabileceği, yine davalının yapılan ödemenin resmi akitte belirtilen değerden fazla olduğuna yönelik savunmasını sunduğu ödeme belgeleri ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın davalı adına kayıtlı 12600/29693 hisseye ilişkin tapu kaydının davacıların miras hisseleri oranında iptali ile adlarına tesciline karar vermiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 27.10.2017 tarih ve 2017/739 Esas 2017/967 Karar sayılı kararı ile; davalı tarafça taşınmazın üçüncü kişiden satın alındığı, bedelin kendisi tarafından ödendiği ve taşınmazın sonradan kendisine temlik edilmek üzere muris adına tescil edildiğine ilişkin iddianın 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca şekle bağlı olmayan yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı sayılacak nitelikteki bir delil ile kanıtlanamadığını, dosya kapsamında murisin mali durumunun iyi olduğunun, taşınmaz satışı için haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığını, satış bedeli ile gerçek değer arasında orantısızlık bulunduğunun anlaşıldığını belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.07.2020 tarih ve 2018/276 Esas 2020/3741 Karar sayılı ilamıyla dava konusu 9 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu 12600/29693 payın öncesinde mirasbırakan tarafından Sarıyer Belediyesinden edinilip edinilmediği hususunda gerek tapu kayıtları gerekse belediye kayıtları getirtilmeden, belediyeden edinilmiş ise satış bedelinin kim tarafından ne şekilde ödendiği, kredi kullanılmış ise kim tarafından kullanıldığı ve ödemelerin ne şekilde kimin tarafından yapıldığı hususlarında araştırma yapılmadan sonuca gidildiğini, bu nedenle tapu ve tedavül kayıtlarının, akit tablolarının varsa belediye ve banka kayıtlarının getirtilmesi, getirtilen kayıtlara göre gerekirse tanıkların yeniden dinlenmesi, mirasbırakanın temlikteki gerçek iradesinin mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyıp taşımadığının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilerek ondan sonra bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın Sarıyer Belediyesi adına kayıtlı iken muris ... tarafından satın alındığını, muris tarafından kullanılan kredi bulunduğu ve ödeme tablosunda yalnızca birtakım ödemelerin davalı tarafından yapıldığını ve bu ödemelerin düzensiz mahiyette olduğunu, tanık anlatımları kapsamında kredi taksitlerinin ödemelerinin murise ait taşınmazlardan gelen kira gelirleri ile yapıldığının anlaşıldığını, yine davalı tanığı ...'ın beyanında murisin taşınmazın alınması sırasında davalı oğlundan yardım aldığını beyan etmesi karşısında davalı tarafından murisin banka hesabına gönderilen 90.000 TL'lik bedelin bu yardıma ilişkin olduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde; bozma sonrasında yeterli araştırma yapılmadığını, her ne kadar kararda tanık beyanlarına atıfta bulunulmuş ise de tanıkların bozma öncesi ve sonrasındaki beyanlarının çelişkili olduğunu, davacı tanığı ... ile arasında husumet bulunması nedeniyle bu tanığın beyanlarının nazara alınamayacağını, kendisi tarafından yapılan ödemelerin kayda değer olmadığı ve kredi ödemelerinin kira gelirleriyle yapıldığına dair tespitin hatalı olduğunu, taşınmazın belediyeden satın alınması sürecinde muris tarafından çekilen kredinin kendisi tarafından ödendiğini, bu kapsamda kendisinin de kredi kullandığını ve 3. kişilerden borç aldığını, bu hususların İlk Derece Mahkemesi tarafından nazara alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
1.01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi.
3.Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur, bu nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2.Ancak, doğru sicil oluşturma ilkesine ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine uygun olarak infazda tereddüt yaratmayacak şekilde veraset ilamına atıf yapılmak suretiyle davacıların miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilip kalan payların davalı üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, veraset ilamına atıf yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
3.Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı ...'ın sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı ...'ın temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesinin 13.06.2023 tarih ve 2022/264 Esas 2023/178 Karar sayılı kararının (1) numaralı hüküm fıkrasının hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine (1) numaralı fıkra olarak "Davanın Kabulü ile; İstanbul ili, .... İlçesi, .... Mahallesi, 167 ada 9 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 12600/29693 paya ilişkin tapu kaydının davacıların İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.02.2014 tarih ve 2013/623 Esas 2014/60 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen miras payları oranında iptali ile bu paylar oranında davacılar ..., ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye payın davalı üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3.Peşin alınan harcın istek halinde davalı ...'a iadesine,
4.Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.