"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1813 E., 2023/562 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret-Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sapanca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/442 E., 2021/251 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak vekalet ücreti, yargılama gideri ve harç yönünden düzeltilmiş şekliyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, .... ilçesi, .... köyünde 123 ada 36, 53, 44, 47, 64 parsel, 126 ada 3, 5, 17 parsel, 130 ada 13 parsel, 132 ada 1, 3, 4 parsel, 137 ada 1, 3 parsel, 138 ada 1, 11 parsel, 148 ada 4 parsel, 160 ada 3 parsel ve 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazların müşterek malikleri olduklarını ancak kadastro tespiti sırasında davalının diğer ortak mirasçılar ile anlaşarak taşınmazları adına tescil ettirdiğini iddia ederek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki hisselere göre davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; 126 ada 3, 5, 17 parsel sayılı taşınmazların .... ve ...dan, 130 ada 13, 132 ada 1, 2, 4 parsel ve 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ...'dan, 123 ada 36, 44 ve 47 parsel sayılı taşınmazların ....'tan, 123 ada 54 parsel sayılı taşınmazın ise .....'dan satın alındığını ve terekeye dahil olan taşınmazlar olmadığını öne sürerek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla davalının çekişmeli taşınmazları zilyetlerinden satın aldığını, davacıların bir hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar ile Davalı ...'nın kök mirasçı.....'nın torunları, davalı .....'nın oğlu olduğunu, vefat etmiş .....'nın oğlu ...'nın kök mirasçı dedelerinin yerlerinde oturmakta olup bu yerleri kullandığını, bu yer tapu kayıtlarında da geçtiği üzere taşınmazlara hisseli ortak olarak mirasçı olduğunu, kadastro tespiti sırasında müvekkillerinin bölge dışında olmasından faydalanan davalının diğer ortak mirasçılar ile anlaşarak müvekkillerinin de yokluğundan istifade ederek hissedarı oldukları bu taşınmazları kendi üzerine malik sıfatı ile tescil ettirdiğini, davanın açılmasında davacılara dava sonunda davanın şekil şartına uygun olarak ve düzeltmeden önceki karardaki ücreti vekaletin davalı vekiline tayin edilmesinin uygun olduğunu, bu sebeple kararda yapılan tashih şerhine de itiraz ettiklerini ve kaldırılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan miktar olduğunu, esastan incelenen nisbi davada, davacıların hisselerine düşen bedel olan 817.329,62 TL üzerinden lehine nisbi vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken 4.080,00 TL vekalet ücreti Mahkeme tarafından maddi hata olarak kabul edilip tashih edilerek düzeltilmiş ve gerekçeli karar ile birlikte taraflara tebliğ edilmişse de, Mahkemenin vermiş olduğu ilk kararda 4.080,00 TL vekalet ücreti ileride bu hususun tarafımızca istinaf edilmemesi halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaması için vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, Mahkemece usulünce yapılan keşif, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile sabit olduğu üzere dava konusu 123 ada 44, 47, 53, 64 parsel ile 137 ada 1, 3 parsel sayılı taşınmazlar haricinde kalan diğer dava konusu taşınmazlar tarafların ortak murisi ...'dan kalmayıp murisin terekesine ait mallardan olmadığı, davalı ...'nın bu taşınmazları 3.kişilerden satın aldığı, dava konusu 123 ada 53 parselin dava dışı 3. Kişi ....'e ait olduğu, dava konusu 123 ada 44, 47, 64 parsel ile 137 ada 1, 3 parsel sayılı taşınmazların ise evveliyatında tarafların ortak murisine ait iken, sağlığında dava konusu taşımazları çocukları .....ve.....'ya bağışlayıp zilyetliğini bu kişilere devrettiği, bu kişilerin de daha sonra bu taşınmazları davalı ...'ya sattıkları, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitine bir kayıt ve belgenin esas alınmadığı, yargılamada tarafların bir kayıt ve belgeye dayanmadıkları, hal böyle olunca; taşınmazların tapuda kayıtlı olmadığı, tapusuz taşınmazların menkul mal hükümlerine tabi olup yanlar arasındaki uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümleneceği, dava konusu taşınmazların murisin terekesinden çıktığı göz önüne alınarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede, davanın değeri olan ve harçlandırılan 817.329,00 TL değer üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin hükümleri uyarınca hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına Mahkemece daha az vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hükmün düzeltilip yeniden esas hakkında karar verilerek davacının sübut bulmayan davasının reddine, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 107.906,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesinin hükmettiği 107.906.00 TL avukatlık ücretinin hukuka aykırı olduğunu öne sürerek kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13. ve 14. maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu Sakarya ili, .... ilçesi, .... köyü 123 ada, 36, 44, 47, 64 parsel, 126 ada 3, 5, 17 parsel, 130 ada 13 parsel, 132 ada 1, 3, 4 parsel, 137 ada 1, 3 parsel, 138 ada 1, 11 parsel, 160 ada 3 parsel ile 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... adına, 123 ada 53 parsel sayılı taşınmaz... adına, 148 ada 4 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı ile ... adına tespit ve 28.05.2009 tarihinde tescil edilmiştir.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
A.Davacılar vekilinin 123 ada 53 parsel sayılı taşınmaz ile 148 ada 4 parsel sayılı taşınmazların temyiz itirazlarının incelenmesinde; temyizen incelenen kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, 123 ada 53 parsel sayılı taşınmazın dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı bulunduğu, 148 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise hükmen tescil ile oluşan tapu kaydı ile davalı adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmakla anılan taşınmazlar yönünden kurulan karara yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
B.Davacılar vekilinin 123 ada 36, 44, 47, 64 parsel, 126 ada 3, 5, 17 parsel, 130 ada 13 parsel, 132 ada 1, 3 ve 4 parsel, 137 ada 1, 3 parsel, 138 ada 1, 11 parsel, 160 ada 3 parsel ile 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kurulan karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda taşınmazların satım senetleriyle satın alındığı ve zilyetliği devredildiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de davalının dayanmış olduğu satım senetleri zeminde usulüne uygun şekilde uygulanmamış, taşınmazın tüm hudutlarını kapsayacak şekilde komşu taşınmazların tutanaklarıyla birlikte dayanakları dosya arasına alınmamış, komşu taşınmazların malikievvelleri tespit edilmemiş; öte yandan, mahalli bilirkişi ve tanıklar çekişmeli taşınmazları davalının satın aldığını beyan etmişler ise de davalının satın aldığını söylediği kişiler ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarındaki kişiler farklı olduğu halde beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmediği anlaşılmış, bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile hüküm kurulmuştur.
2.Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazın dört hududunu da kapsayacak şekilde komşu taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve varsa uygulanan tapu kayıtları da getirtilmeli, Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ile yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte davalının dayandığı satım senetleri tüm sınırlarıyla birlikte okunup taşınmazların malikievvelleri de tespit edilmek suretiyle sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, satım senedi zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli, keşif sırasında, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanak tapu kayıtlarıyla denetlenmelidir.
Değinilen hususlar göz ardı edilip yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin 123 ada 53 parsel ile 148 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün bu kısmının ONANMASINA,
Davacılar vekilinin 123 ada 36, 44, 47, 64 parsel, 126 ada 3, 5, 17 parsel, 130 ada 13 parsel, 132 ada 1, 3, 4 parsel, 137 ada 1, 3 parsel, 138 ada 1, 11 parsel, 160 ada 3 parsel ile 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.