Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5171 E. 2024/7062 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sırasında tescil harici bırakılan ve sonradan toplulaştırma ile parsel numarası alan bir taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin taşınmazın zilyetliğinin kazanılması hususunda yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, hava fotoğrafları, ziraat bilirkişi raporu ve harita ve jeodezi raporu arasında çelişki bulunduğu halde giderilmediği, davacı yönünden usulünce senetsiz araştırma yapılmadığı ve toplulaştırma sonrası parsel numarası alan taşınmaz için tapu iptali ve tescil hükmü kurulması gerekirken sadece tescil hükmü kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/165 E., 2021/451 K.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Gaziantep ili, ... ilçesi, .... köyü 120 ada 1136, 1130 ve 811 parsel ile sınırı bulunan ve kadastro çalışması sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiğini ileri sürerek belirtilen kısmın davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yerin zilyetlikle iktisabı mümkün olan yerlerden olmadığını, davacının zilyetlik şartlarını oluşturmadığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.05.2015 tarih 2013/396 Esas, 2015/614 Karar sayılı kararıyla; dava konusu yerin imar-ihya işlemlerinin yapıldığı ve tamamlandığı, 40 yıldır kesintisiz olarak kullanıldığı, TMK'nın 713. maddesinin aradığı şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 8.588,40 metrekare kısmın davacı adına tesciline karar vermiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2.Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.10.2018 tarihli, 2016/3214 Esas, 2018/6110 Karar sayılı kararıyla; yasal hasımlara husumet yöneltilmesi ve yasal ilan yapılması gereğine değinilerek bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 8.588,40 metrekare kısmın davacı adına tesciline karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; kararın gerekçesiz olduğunu, hava fotoğraflarında tarım arazisi olmadığı belirtildiği halde davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra toplulaştırma sonucu parsel numarası alan taşınmazın tapu iptali ile tescili istemine ilişkindir.

2.1982 yılında yapılan kadastro sırasında Gaziantep ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında tespit harici bırakılan yerin 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 2. maddesine göre tescil harici bırakılmış, toplulaştırma çalışmaları sonucunda 305 ada 2 parsel içerisinde tescil edildiği anlaşılmıştır.

3.Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir. Şöyle ki; davacı, taşınmazın babasından kaldığını iddia ettiği halde babasından kendisine nasıl kaldığı (taksim, bağış, satış vs) açıklığa kavuşturulmadığı gibi keşifte mahalli bilirkişi dinlenmemiş, Mahkemece yetersiz ziraat bilirkişi kurul raporu ve hava fotoğrafı uygulaması ile yetinilmiş, harita ve jeodezi raporunda taşınmazın tarım arazisi olmayan kıraç arazi vasfında olduğu, ziraat kurul raporunda ise taşınmazın 40-45 yaşlarında kapama antep fıstığı bahçesi olduğu belirtilmiş olup raporlar arasında çelişki bulunduğu halde çelişki giderilmemiş, davacı yönünden usulünce senetsiz araştırması yapılmamış, taşınmaz toplulaştırma sonucunda parsel numarası aldığı halde tapu iptali ile tescil hükmü kurulması gerektiği düşünülmemiştir.

4.Hâl böyle olunca; Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.

5.Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, 1 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kök muristen kime nasıl (taksim, bağış satış vs...) düştüğü, kök murisin terekesinin murisin ölüm tarihinden sonra tüm mirasçıların katılımı ile yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazın kime ya da kimlere isabet ettiği, çekişmeli taşınmazın kim tarafından, ne şekilde, kim adına ve hangi sıfatla ne zamandan beri kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki ortaya çıkması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, komşu parsel tutanakları ve varsa dayanak kayıtları uygulanmak suretiyle mahalli bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmelidir.

6. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümünün toprak yapısının ve niteliğinin, eğiminin, zirai durumunun, taşınmazın niteliği antep fıstığı bahçesi olarak belirlendiğine göre fıstıkların aşılanarak ya da nasıl yetiştirildiğinin belirlenmesi istenmeli; üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse özellikle imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı önceki rapordaki çelişkileri giderecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

7.Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle dava konusu taşınmaz bölümlerinin sınırını ve niteliğini, taşınmaz bölümlerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor hazırlaması, taşınmazın fıstık bahçesi vasfında olup olmadığını, önceki raporlar ile çelişkiyi giderir şekilde ve dava konusu taşınmazın konumunu hava ve uydu fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmelidir.

8.Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmelidir.

9.3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmalıdır.

Bunlardan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

10.Kabule göre de, dava konusu taşınmaz toplulaştırma sonucunda parsel numarası aldığına göre taşınmazın tapu kaydının iptali ile tesciline şeklinde hüküm tesis edilmesi gerekirken tescil hükmü kurulması da isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.