Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5183 E. 2024/1712 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yeğenlerine yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığı, davalıların iyiniyetli olup olmadığı ve bazı taşınmazlar için davanın reddine ilişkin kararın isabetliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sırasında bazı taşınmazların üçüncü kişilere devredildiği ancak bu kişiler hakkında gerekli usuli işlemler yapılmadan ve yeni parsel numaraları gözetilmeden hüküm kurulduğu, ayrıca bazı taşınmazlar için davanın reddine ilişkin kararın hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/85 E., 2021/177 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul Kısmen Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil- tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...'nin sağlığında evlatlığı davacı ... ile arasının bozulduğunu, bu nedenle onu mirastan mahrum bırakmak için mallarını davalılara çok cüzi fiyatlarla satış göstererek devrettiğini, bu işlemde amacın o zamanlar dargın olduğu ...'ı mirastan mahrum bırakmak ve sayıları çok olan davalılarca bakılıp gözetilmek amacına yönelik iken kendilerine mal bağışlanan davalıların mirasbırakan ...'ye bakmadıklarını ve onu sokakta bıraktıklarını, mirasbırakana yine manevi evladı ...'ın sahip çıktğını ve ona ölünceye kadar baktığını, davalılardan ... 'e devredilen taşınmazların 133, 2583, 2665, 1989 parseldeki 1/2 hisse ile 190 ada 52 parselin 1/4 hissesi, davalı ...'a devredilen taşınmazların 28, 1497 ve 2904 parsel, davalı ...'ye devredilen taşınmazların 251, 2417, 1582, 1989, 556, 342 ve 1449 parsel ile 190 ada 52 parselin 1/4 hissesi, davalı ...'a devredilen taşınmazların 2228, 2400, 1985, 1880 ve 2897 parsel ile davalılar ... ve ...'nin mirasbırakanı olan ... 'ye devredilen taşınmazın ise 3259 parsel olduğunu ileri sürerek saklı paylarına tecavüz eden miktarın mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, aşamada sunduğu 30.05.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile davaya tapu iptali davası olarak devam etmek istediklerini belirtmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... , ..., ..., ... ve ..., Medeni Kanun hükümleri gereğince mirasbırakanın saklı pay kurallarını zedeleme amacı güttüğü açıkça anlaşılan bağışlamaların tenkisinin istenebileceğini, mirasbırakan (olayda olduğu gibi) saklı pay sahibi mirasçıları zararlandırma amacı ile hareket etmemiş ise tenkisin söz konusu olmadığını, davacı tarafça tenkise konu olarak belirtilen taşınmazların hiçbirinin bağışlama yoluyla intikal etmediğini, taşınmazların devrinin satış işlemi ile gerçekleştirildiğini, satış işlemlerinde gizli bağışlama kastı bulunmadığını, satışı yapılan taşınmazların temlik günlerindeki gerçek değerlerinde satıldığını, davaya konu taşınmazların temlikinin 12.11.1990 tarihinde gerçekleştirildiğini, mirasbırakanın ve davacı olan ...'nin bu tarihten yaklaşık 4 ay önce Eceabat Asliye Hukuk Mahkemesi'nde evlatlık sözleşmesinin bozulması için şu anda diğer davacı olan ... hakkında dava açtıklarını, gerek o davanın açıldığı tarihte, gerekse temlik tarihlerinde mirasbırakanın ve eşinin yaşlı olduğunu, bakıma muhtaç pozisyonda olduğunu, evlatlığın Ref'i davasından da anlaşılacağı üzere o tarihlerde evlatlık ...'nin, hem mirasbırakana hem de şu anda davacı olan mirasbırakanın eşi Hasibe'ye bakmadığını, onların ihtiyaçlarını gerektiği gibi karşılamadığını, kendilerine bakmayan evlatlığından başka kimseleri olmayan mirasbırakan ve eşinin, kendisine baktırmak için başkalarına mal temlik etmiş olmasında saklı payı zedeleme kastından söz edilemeyeceğini, ayrıca mirasbırakanın malvarlığının tamamını temlik etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Dahili davalı ..., dava konusu 1449 parsel sayılı taşınmazı 22.05.2003 tarihinde 10.000 dolar alacaklı olduğu .. isimli şahıstan alacağının bir kısmına karşılık olmak üzere aldığını, bu şahsın vekaletle sattığını, vekalet vermiş olan tarla sahibi ile hiç konuşmadığını, bedelini fazlasıyla ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Eceabat Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2012 tarihli ve 1998/63 E., 2012/41 K. sayılı kararı ile; ıslahın usulüne uygun olarak yapılmadığı gerekçesi ile tenkis talebi bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacılar vekili, davalılar ... , ... ve ... vekili ve dahili davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairenin 10.07.2013 tarihli ve 2013/5021 E., 2013/11386 sayılı kararı ile; " ...Bu durumda mahkemece, davacı tarafa ıslah dilekçesini usulüne uygun biçimde harçlandırması ve karşı tarafa tebliği için süre verilmesi, anılan işlemler gerçekleştirildikten sonra ise iptal ve tescil isteği bakımından yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Kabule göre de; eldeki dava 17.07.1998 tarihli dilekçe ile ... , ..., ..., ..., ... ve ... davalı gösterilmek suretiyle açılmıştır. Yargılama sırasında mirasbırakanın yeğeni olan dava dışı ...'ye de bir kısım temlikler yaptığının anlaşılması üzerine bu kişinin de ıslah dilekçesinde davalı olarak gösterilerek, ıslah dilekçesinin tebliğe çıkarıldığı, ancak tebligatın yapılamadığı, 20.04.2011 tarihinde ölümü ile de mirasçılarının davaya dahili için dilekçe verilip, mirasçıları aleyhine yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Oysa ki, ... aleyhine usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmamakta olup, dava ve ıslah tarihinde yürürlükte bulunan HUMK hükümlerine göre; açılmış olan bir davada ıslah yoluyla dahi olsa hasım değiştirilmesi ve davalı gösterilmeyen üçüncü bir kişinin davalı durumuna konulması mümkün değildir. O halde, ...'nin eldeki davada taraf sıfatını kazanabildiğini söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca,davada taraf sıfatı bulunmayan ... mirasçıları hakkında hüküm tesisi usul ve yasa hükümlerine aykırıdır." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Çanakkale 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.07.2015 tarihli ve 2014/393 E, 2015/347 K. sayılı kararı ile; tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili ve davalılardan ... - ...- ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Dairenin 07.02.2019 tarihli ve 2016/2388 E., 2019/742 K. sayılı kararı ile; " ... Hal böyle olunca, yargılama sırasında dava dışı ... ve ...'ya temlik edilen taşınmazlar bakımından 6100 saylı HMK'nın 125/1. maddesi gözetilerek gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır." gerekçesi ile karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 13.07.2021 tarihli ve 2019/85 E, 2021/177 K. sayılı kararı ile, dahili davalı ... mirasçıları hakkındaki talebin sıfat yokluğundan reddine, mirasbırakanın davalı yeğenlerine yaptıkları temliklerin bir dönem aralarında ihtilaf bulunan davacı kızı ...'den mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle; davalı ... adına kayıtlı 133-2583-2665 nolu parsellerle, 1989 nolu parselin 1/2 hissesinin, davalı ... adına kayıtlı 28-1497 ve 2904 parsellerin, davalı ... adına kayıtlı 342 parselin, davalı ... adına kayıtlı 3259 parselin tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline, yine çekişmeli taşınmazlardan 251-1582 ve 556 parselleri üzerindeki şerhlerle birlikte ...'ten devir alan dahili davalı ...'ün ve 1449 parseli ...'ten aynı şekilde devir alan dahili davalı ...'nın tüm dosya kapsamı itibariyle iyiniyetli olarak kabul edilemeyecekleri gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş, diğer dava konusu (muvazaalı olarak mirasbırakanın davalı yeğeni ...'a devredilen) 1985 ve 2228 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydına şerh konulmadan önce 03.11.2004 dahili davalı ...'e devredildiği, 2400 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına şerh işlenmeden önce 12.1.2000 tarihinde ...'ya devredildiği, çekişmeli 190 ada 52 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 nolu mağaza nitelikli taşınmazın tapu kaydına şerh işlenmeden önce 28.10.1994 tarihinde davalı ... 'a temlik edildiği, çekişmeli taşınmazlardan olup mirasbırakan tarafından muvazaalı olarak davalı yeğeni ...'a devredilen 2417 parsel sayılı taşınmaz üzerine konulan şerhin kaldırılmasından sonra ...'e devredildiği, taşınmaz üzerine şerhler konulmadan önce ve şerh konulduktan sonra taşınmazları devralan kişilerin tüm dosya kapsamı itibariyle, tapu kütüğündeki sicile güvenerek mülkiyet hakkını iktisap ettikleri gerekçesiyle bahsi geçen taşınmazlar ve davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, dava konusu 1989 parsel sayılı taşınmazda davalı yeğen ...'e temlik edilen 1/2 payın aşamalarda dava dışı şahıslara temlik edildiği, dava dışı şahısların edinimlerinin kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle bu taşınmazdaki 1/2 pay yönünden davanın reddine, dava konusu 1880 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan Ahmet tarafından davalı yeğeni Zeki'ye temlikinden sonra Zeki'nin tekrar taşınmazı mirasbırakana devrettiği, onun tarafından da dava dışı ...'a devredildiği, ... davada taraf olmadığından anılan taşınmaza yönelik olarak da açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, dahili davalı ... vekili, davalılar ..., ... mirasçıları ve ... mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı temyiz dilekçesinde özetle; davalı ... sağken kendisini davaya dahil ettiklerini onun yönünden verilen ret kararının hatalı olduğunu, ayrıca dava devam ederken taşınmazlar üzerindeki şerhleri görerek taşınmazları alan kişiler yönünden de iyiniyetli oldukları kabul edilerek davanın reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; adına kayıtlı 251-1582 ve 556 parsel sayılı taşınmazları ... ve ...'den iyiniyetli bir şekilde satın aldığını, adı geçenlerin savunmalarının kendisi için de geçerli olduğunu, muvazaalı işlem yapıldığı iddiasının ispatlanamadığını, taşınmaz üzerinde dava şerhi varken satın almasının davanın esasını etkilemeyeceğini ve iyiniyetini ortadan kaldırmayacağını, şerhten haberdar olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalılar ..., ... mirasçıları ve ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekilleri adlarına kayıtlı taşınmazlar yönünden verilen kabul kararının hatalı olduğunu, tenkis davası olarak açılan eldeki davanın aşamada ıslahla muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının dönüştürüldüğünü, fakat ıslah müessesi ile bunun mümkün olmadığını, mirasbırakanın davacıya da taşınmazlar devrettiğini, ayrıca müvekkilerine satılan taşınmazların da mirasbırakanın paraya ihtiyacı olması nedeniyle satıldığını, davalıların alım güçlerinin bulunduğunu, davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci ve 297/2 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1327 doğumlu mirasbırakan ...'nin 27.06.1998 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı eşi Hasibe ile davacı kızı(evlatlığı) ...'nin kaldıkları, davacı ...'nin yargılama sırasında 30.11.2007 tarihinde ölümü üzerine davaya ... tarafından devam edildiği, davanın çekişmeli taşınmazların devri nedeniyle saklı paya tecavüz miktarının tespit edilerek mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemli olarak açıldığı, aşamada sunulan ıslah dilekçesi ile tapu iptali ve tescil talepli olarak davaya devam edildiği, davalılardan ..., ..., ...'nin mirasbırakanın yeğeni oldukları, davalı ...'ın Sevim'in oğlu, davalı ... ve ...'nin ...'ın çocukları olduğu, davalı ...'in yargılama aşamasında 17.1.2019 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları dava dışı ... ve ...'in davaya dahil edildikleri, davalı ...'nın karar tarihinden sonra 06.10.2021 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davalı vekiline vekalet verilerek davaya devam edildiği, davalı ...'nin yargılama sırasında 05.06.2015 tarihinde öldüğü, mirasçılarının davada taraf oldukları, davalılardan ...'nin mirasbırakanın yeğeni dava dışı ...'nin oğlu olduğu, yargılama aşamasında ölümü üzerine mirasçılarının davaya dahil edildiği,

-mirasbırakanın adına kayıtlı 133-2583-2665 parsel sayılı taşınmazlarını 13.11.1990 tarihli satış işlemi ile davalı yeğeni ...'ya, 1989 parsel sayılı taşınmazını 09.11.1990 tarihli satış işlemi ile ve eşit paylarla davalı yeğenleri ... ve ...'ya devrettiği, 1989 parseldeki 1/2 payı davalı ... tarafından 03.08.2001 tarihli satış işlemi dava dışı ...'a, onun tarafından 22.06.2006 tarihli satış işlemi ile ...'e, onun tarafından da 18.04.2013 tarihli satış işlemi dava dışı ...'a devredildiği,

-mirasbırakanın adına kayıtlı 190 ada 52 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 31.10.1990 tarihli satış işlemi ile 1/4'er paylarla yeğenleri ...-...- ... ve ...'e, onların da 28.10.1994 tarihinde satış yolu ile dahili davalı ... 'a, 3259 parsel sayılı taşınmazını 24.10.1990 tarihinde satış yolu ile davalı ...'nin eşi davalı ... 'ye temlik ettiği,

- mirasbırakanın maliki olduğu 28-1497 ve 2904 parsel sayılı taşınmazlarını 12.11.1990 tarihli satış işlemi ile davalı yeğeni ...'a devrettiği,

-mirasbırakanın adına kayıtlı 1985-2400-2228 ve 1880 parsel sayılı taşınmazlarını 08.11.1990 tarihli satış işlemi ile davalı yeğeni ...'a devrettiği, 1985 ve 2228 parsellerin davalı ... tarafından 03.11.1994 tarihinde satış yolu ile dahili davalı ...'e devredildiği, ...'in 06.12.2011 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarının davaya dahil edildiği, 1880 parselin davalı ... tarafından 24.12.1993 tarihli satış işlemi ile mirasbırakan ...'ye devredildiği, mirasbırakan tarafından ise 01.04.1996 tarihinde satış yolu ile ... adlı şahsa temlik edildiği, 2400 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 12.01.2000 tarihinde ... isimli şahsa devredildiği,

- mirasbırakanın adına kayıtlı 251-342-556-1449-1582 ve 2417 parsel sayılı taşınmazlarını 08.11.1990 tarihli satış işlemi ile davalı yeğeni ...'ye temlik ettiği, bu taşınmazlardan 1582 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 07.09.1999 tarihli satış işlemi ile ...isimli şahsa, onun tarafından da 26.12.2006 tarihinde satış yolu ile dahili davalı ...'e temlik edildiği, yine 251 ve 556 parsel sayılı taşınmazların da davalı ... tarafından 06.11.2006 tarihinde satış yolu ile dahili davalı ...'e devredildiği, 1449 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 22.05.2003 tarihinde satış yolu ile dahili davalı ...'ya devredildiği, çekişmeli 2417 parselin ise 01.08.2006 tarihinde satış yolu ile ...isimli şahsa temlik edildiği,

-mirasbırakanın maliki olduğu 2897 parsel sayılı taşınmazını 12.11.1990 tarihli satış işlemi ile davalı yeğeni ...'ye devrettiği anlaşılmaktadır.

2. Hemen belirtmek gerekir ki; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre ; mirasbırakan tarafından davalı yeğenleri ...- ...- ... ve yeğeni ...'ın eşi davalı ...'ye devredilen çekişmeli 133-2583-2665-1989-28-1497-2904-342 ve 3259 parsel sayılı taşınmazların temlikine ilişkin işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu tespit edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, yine dahili davalılar ... ve ...'ün yargılama aşamasında 251-1582-556 ve 1449 parsel sayılı taşınmazları edinimlerinde iyiniyetli olmadıklarının tespiti suretiyle anılan taşınmazlar yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Öte yandan; davalı ... adına kayıtlı 2897 parsel sayılı taşınmaz yönünden ... hakkında usulüne uygun bir dava açılmadığı ve sonradan ıslah yoluyla hasım değiştirilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu 1880 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından 01.04.1996 tarihinde dava dışı ...'a devredildiği, ...'ın davada taraf sıfatının bulunmadığı, dava konusu 190 ada 52 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... ve ... tarafından dava tarihinden önce 28.10.1994 tarihinde sonradan davaya dahil edilen ...'a devredildiği, ... için usulünce açılmış bir dava bulunmadığı, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen üçüncü bir kişinin sonradan dahili davalı yolu ile davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı, aynı şekilde dava konusu 1985 ve 2228 parsel sayılı taşınmazları dava tarihinden önce 03.11.1994 tarihinde davalı ...'dan satış yolu ile edinen dahili davalı ... yönünden sonradan davaya dahil edilmesinin ve taraf sıfatı kazandırılmasının mümkün olmadığı gözetilerek bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Ancak dava konusu taşınmazlardan 2400 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından yargılama aşamasında 12.01.2000 tarihinde ... isimli şahsa devredildiği, çekişmeli 2417 parselin yargılama aşamasında 01.08.2006 tarihinde satış yolu ile ...isimli şahsa temlik edildiği, yine dava konusu 1989 parseldeki 1/2 payın davalı ... tarafından yargılama aşamasında 03.08.2001 tarihli satış işlemi dava dışı ...'a, onun tarafından 22.06.2006 tarihli satış işlemi ile ...'e, onun tarafından da 18.04.2013 tarihli satış işlemi dava dışı ...'a devredildiği anlaşılmakla, yargılama sırasında dava dışı ..., ...ve ...'a temlik edilen taşınmazlar bakımından HMK'nın 125/1 inci maddesi gözetilerek gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, dosya kapsamında yer alan kayıtlardan dava konusu bir kısım taşınmazların ada- parsel numaralarının değiştiği ancak mahkemece eski parsel numaraları üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmakla, doğru sicil oluşturma ilkesi uyarınca, yeni parsel numaraları üzerinden infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.