Logo

1. Hukuk Dairesi2023/518 E. 2024/1765 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazın, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla geri alınması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve vekili arasında inanç sözleşmesi olduğu, vekaletin bu sözleşmeye uygun kullanıldığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2021 E., 2022/1860 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/379 E., 2021/248 K.

Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının yurt dışında yaşamasından dolayı, ... Mahallesinde bulunan 321 parsel sayılı taşınmazını satması için 16.10.2015 tarihli vekaletname ile arkadaşı ...'i vekil tayin ettiğini, vekil ... tarafından taşınmazın kardeşi davalı ...'e satış suretiyle devredildiğini, taşınmazın satıldığına ilişkin davacıya bilgi verilmediği gibi herhangi bir ödeme de yapılmadığını ileri sürerek dava konusu 321 parsel sayılı taşınmazda bulunan taşınmazın davacı adına tescilini, taşınmazın üçüncü bir kişiye devredilmiş olması halinde taşınmazın keşfen belirlenecek rayiç bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ve feri müdahil vekili cevap dilekçesinde; davacı ile vekil tayin ettiği ... arasındaki inanç sözleşmesine uygun olarak taşınmazın davacı adına tescil edildiğini, taşınmazın üzerindeki kargir evi, bahçe duvarını yaptıran ve 2006 yılından beri taşınmazı fiilen kullanan kişinin vekil ... olduğunu, taşınmazın davacı adına ilk satın alımında da feri müdahil ...'in vekil sıfatıyla davacıyı temsil ettiğini, vekil ...'in vergi ve sigorta prim borçlarından dolayı taşınmazı adına tescil ettirmediğini, vekil ile davacı arasındaki inanç sözleşmesine uygun olarak taşınmazın iadesinin gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açtığı, davalı tarafın dava konusu taşınmazın davacı ile vekil ... arasında bulunan inanç sözleşmesi uyarınca iade edildiğini ifade ettiği, davalı tanığı ... ile davacı arasındaki mesajlaşmanın yazılı delil başlangıcı sayılarak tanıkların dinlendiği, davacı tanığının taşınmazın devri ile ilgili görgüye dayalı bilgisi olmadığından beyanına itibar edilmediği, davalı tanıklarının beyanları ile taşınmazın vekil ...'e ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tanığı ... ile davacı arasında geçtiği iddia edilen mesajlaşmayı kabul etmediklerini, mesajların vekil ... tarafından yazılma ihtimali dahi olduğunu, bu mesajın neyi kastettiğinin tam belli olmadığını, davacının evin alındığı ve tadilatının yapıldığı dönemde annesinin sağlık sorunlarıyla ilgilenmesi nedeniyle evin tadilat işlerinin masraflarının davacı tarafından karşılanarak vekil ... tarafından yapıldığını, davacı tanığının evin davacıya ait olduğunu vekil ...'den duyduğuna dair beyanına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, taşınmazın maliki olduğu iddia edilen vekilin taşınmazın satın alındığı dönemde maddi durumunun kötü olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının telefonundan tanık ... ile yapılan mesaj kayıtları yazılı delil başlangıcı sayılarak tanıkların dinlenilmesi ile tanık beyanlarına göre evin ...'in borçları yüzünden davacı adına alındığı, arkadaşlık ilişkileri olduğu, evin yapımına ilişkin giderlerin feri müdahil tarafından karşılandığı, mesaj içeriğine göre davacı ile ... ... arasında inanç sözleşmesi bulunduğu, taşınmaza ... ...'ın malik olduğu, vekaletin inanç sözleşmesine göre ... ...'a verildiği, taşınmazın davalı kardeşine vekil tarafından devredildiği, vekaletin kötüye kullanılmadığının dosya içeriğinden anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci, 506 ncı ve 508 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...