Logo

1. Hukuk Dairesi

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3124 E., 2023/485 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2008/399 E., 2019/440 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptal ve tescil-tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 10 yıldan daha uzun bir süre dava dışı ... Ayakkabıcılık San. ve Tic. Ltd. Şti.’de işçi olarak çalıştığını, şirketin mali sıkıntılar yaşamaya başlaması üzerine senelerin verdiği dostane ilişkilere dayalı olarak 3094 ada 9 parseldeki 1/12 payını ipotek tesis ettirmek suretiyle kredi temin edebilmesi için davalı ...’e vekaletname verdiğini, vekaletnamede taşınmazın satışına dair yetkilerin de iradesi dışında belirtildiğini, davalı ...’in, çalıştığı şirketin ortaklarından olan dava dışı ...’ın da yine ortağı olduğu dava dışı ... Ayakkabı Deri İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, vekaletin verilmesinden 13 gün sonra vekil olan davalının taşınmazını kötüniyetli ve muvazaalı olarak diğer davalı ...’a rayicinin çok altında bir bedelle devrettiğini, davalı ...’un dava dışı ... Ayakkabıcılık Şirketi ile ... Ayakkabı Deri Şirketi'nin ham madde satın aldıkları dava dışı ... Suni Deri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ... Suni Deri Sanayi A.Ş.’nin daimi çalışanı olduğunu, davalılar arasında para alışverişinin bulunmadığını, çok kısa süre sonra taşınmazın yine ... Suni Deri Şirketi çalışanlarından öteki davalı ...’a muvazaalı temlik edildiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin tespiti ile en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir

II. CEVAP

Davalı ...; davacının dava dışı ... Ayakkabı Deri Şirketine olan borçları için çekler düzenlendiğini, bu çeklerin icraya konu edilmemesi için verdiği yetki ile taşınmazının satıldığını, satış bedeli ile de davacının belirtilen şirkete olan borçlarının kapatıldığını, vekil olunanın talimatı dışında işlem yapılmadığını, davacının kendisini 05.07.2006 tarihli belge ile ibra ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalılar; taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldıklarını, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.07.2019 tarihli ve 2008/399 Esas, 2019/440 Karar sayılı kararıyla; uyuşmazlığın vekalet ilişkisinden değil inanç sözleşmesinden kaynaklandığı, taşınmazın davacının borcuna karşılık teminat olarak alındığının davalı ...' in kabulünde olduğu, başlangıçta teminat amaçlı temlik edilip vekaletname ile satış yetkisi verilen taşınmazın daha sonra inanılan tarafından borcuna karşılık satılmasına davacı tarafından izin verildiği ve davacının inanılanı ibra ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 31.12.2021 tarihli ve 2020/396 Esas, 2021/1452 Karar sayılı kararıyla; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden vekaletnamenin hile ile alındığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, davalı ... 'in vekalet görevini kötüye kullanarak kendi borcuna karşılık davacının taşınmazını temlik ettiği, ibraname içeriğindeki yazıların davacının eli ürünü olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğu, davalı ... ile davalı ...’un el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri, diğer davalı ...'ın ise taşınmazı ediniminin iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüyle iptal - tescile karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 20.09.2022 tarihli ve 2022/2840 Esas , 2022/5949 Karar sayılı kararıyla;davacının 08.06.2006 tarihli vekaletname ile davalı ...’ı vekil tayin ettiği, vekilin davacının 3094 ada 9 parseldeki 1/12 payının tamamını 21.06.2006 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, Harun’un da taşınmazı 30.03.2007 tarihinde diğer davalı ...’a devrettiğinin sabit olduğu, davacının ad – soyad ve imzasını taşıyan 05.07.2006 tarihli “İBRANAME” başlıklı belgede dava konusu taşınmaza ilişkin olarak, “... işbu satım sebebi ile satıştan önce ve satıştan sonra taşınmazın satış bedelini vekilim ...’dan teslim aldım. İşbu sebeple vekilim ...’ı ibra ederim.” ifadelerinin yer aldığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 25.12.2014 tarihli raporu ile, belgede yer alan ad - soyad ve imzanın davacının eli ürünü olduğunun, diğer yazıların ise davacının eli ürünü olmadığının saptandığı anlaşıldığını, vekil eden davacının vekaleti kötüye kullanılmış olsa dahi imzası davacıya ait olduğu belirlenen ibraname ile vekil ibra edilmekle vekaleten yapılan işleme vekil eden tarafından onay verildiği, ibranamenin içeriğinin başka birisi tarafından yazılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceği belirlenerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; usul ve yasaya uygun bulunan ve uyulmasına karar verilen bozma kararı uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; ibraname isimli belgenin boş olarak, hata ve hile ile davacıya imzalatıldığını, böyle bir ibranamenin hukuki geçerliliği bulunmadığını, davalı ...'ın, davacı ...'ün patronu olan dava dışı ...'ın ortağı olduğunu, taraflar arasında dolaylı da olsa işçi- işveren ilişkisinin de bulunduğunu, tanık ...'ın yeminli beyanı ile davalı ... ve dava dışı ...'ın Muhasebecisinin ...'yı kapatıyoruz diye bir takım belgeleri davacıya da imzalatıklarını söylediği dikkate alındığında, ibraname isimli belgenin boş olarak, hata ve hile ile davacı işçi ...'e imzalatıldığının anlaşıldığını, dava konusu taşınmazın kötü niyetle ve muvazaa ile önce ...'a ve bilahare kötü niyetle diğer davalı ...'a devredildiğini, adı geçen üçüncü kişi davalıların Türk Medeni Kanunu'nun 3 üncü maddesi çerçevesinde durumun gereklerine göre kendilerinden beklenen özeni göstermediğini ve çıkar birliği içinde hareket ettiklerini, Türk Medeni Kanunu'nun 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağını, yapılan satışın gerçek bir satış olmadığı, davalıların çıkar ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerinin ve kötü niyetli olduklarının bu tanık ifadeleri ile açıkça ortaya konduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ncı 504/1 inci maddeleri

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

1. Davacının 08.06.2006 tarihli vekaletname ile davalı ...’ı vekil tayin ettiği, vekilin davacının 3094 ada 9 parseldeki 1/12 payının tamamını 21.06.2006 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, Harun’un da taşınmazı 30.03.2007 tarihinde diğer davalı ...’a devrettiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı fazla alınan 658,40 TL harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

***