Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5215 E. 2024/5793 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın belirli bir şartla satışı sonrasında, şartın yerine getirilmemesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, satış bedelinin tespiti ve ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2834 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca muafiyetten yararlanılarak yapılan satışlarda, taşınmazın satış tarihindeki rayiç bedeli ile satış bedeli arasındaki fark gözetilerek, dava tarihindeki rayiç bedelden aynı oranda indirim yapılması gerektiği, mahkemece bu hususlara uyulmayarak hüküm kurulması bozma nedeni olarak değerlendirilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/361 E., 2022/321 K.

HÜKÜM : Asıl Dava Kısmen Kabul-Kısmen Karar Verilmesine Yer Olmadığına,Birleştirilen Dava Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına

Taraflar arasındaki asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulü ile kısmen karar verilmesine yer olmadığına ve birleştirilen davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairenin 26.05.2021 tarih, 2021/1617 Esas, 2021/2845 Karar sayılı sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davada tapu iptal ve tescil talebi ile birleştirilen dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davacının satış bedelinin davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne ödenmesine yönelik talebinin kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı Hazine (birleştirilen davada davalı); dava konusu 124 ada 17 ( yenileme ile 832) parsel sayılı taşınmazın "üzerine komple ve modern ambalaj tesisi kurmak şartı" ile 2834 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca davalı ... Birliğine satıldığı halde diğer davalıya pay temlik ederek satış amacının gerçekleştirilmediğini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini, satış bedelinin yasal faizi ile davalıya ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı (birleştirilen davada davacı) Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifi (Antbirlik); asıl davanın reddini istemiş, birleştirilen davada ise ambalaj tesisinin kurulmasının belediye tarafından uygun bulunmadığını, tapu kaydındaki şerhin hukuken uygulama alanı kalmadığını ileri sürerek tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasını istemiştir.

Diğer davalı SS. Bursa ... Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (... Tarım Satış Kooperatifi); davanın kötüniyetle açıldığını belirtip davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.12.2011 tarih, 2008/86 Esas, 2011/840 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın davalılardan Antalya Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine “Komple ve modern ambalaj tesisi kurmak şartıyla” devredildiği, satışın Teşvik Kanunu kapsamında düşük bedel ile yapıldığı, zira Hazinenin söz konusu satışı yapmasındaki amacın yöreye faydalı olan bir tesisin kurulmasına yönelik olduğu ancak davalı Antalya Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri Birliği tarafından söz konusu ambalaj tesisinin kurulmadığı, imar planı sonrasında dava konusu taşınmazın bir kısmının konut alanı bir kısmının ise ortak kullanım alanı olarak ayrıldığı, söz konusu tesisin kurulmasının mümkün olmadığı, satış işlemine ilişkin şartın tapunun beyanlar hanesine kaydedildiği, diğer davalı Bursa ... Tarım Satış Kooperatifi Birliği tarafından taşınmazın bir kısmının satın alınırken söz konusu şartı bilerek satın aldığı gözetildiğinde tescilin yolsuz olduğu gerekçesi ile asıl davada tapu iptal ve tescil isteminin kabulüne, satış bedelinin davalı Antalya Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine verilmesine yönelik talebin ise anılan davalının dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile reddine; birleştirilen davanın beyanlar hanesindeki şartın halen geçerliliğini koruduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma

Dairenin 16.09.2013 tarih, 2013/6282 Esas, 2013/10245 Karar sayılı kararı ile; asıl davada tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 11.2.1993 tarih 2653 sayılı talimatı ve 3186 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca, ... Birliği ile Antalya Birlik'in birleştirilerek Antbirlik adını aldığı, davacı Hazinenin talebi doğrultusunda satış bedelinin Anıtbirlik Genel Müdürlüğüne ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 12.09.2014 tarih ve 2014/336 Esas, 2014/461 Karar sayılı kararı ile; asıl davada tapu iptal ve tescil talebi ile birleştirilen dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına; asıl davada davacının bedelin ödenmesine yönelik talebinin kabulü ile satış bedeli olan 17.745 liranın (eski para birimiyle) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne ödenmesine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı birleştirilen davada davacı Antbirlik vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Bozma

Dairenin 25.05.2017 tarih, 2014/22248 Esas, 2017/2915 Karar sayılı kararı ile; davalı Antbirlik Genel Müdürlüğünün 2834 sayılı Kanun'un 21. maddesinin son fıkrası gereğince muafiyetten yararlanıp yararlanmadığının saptanması, muafiyetten yararlanmış ise bu hususun, muafiyetten yararlanmamış ise taşınmazın temlikindeki koşullar gözetilerek satış bedelinin dava tarihindeki değere göre tespit edilip hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.

F. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 16.01.2019 tarih, 2017/291 Esas, 2019/26 Karar sayılı kararı ile; asıl davada tapu iptal ve tescil talebi ile birleştirilen dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına; taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 4.690.000,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne ödenmesine; 22.01.2021 tarihli ek karar ile noksan nispi temyiz harcının yatırılması için davalı .... Tarım Kredi Kooperatifine çıkarılan muhtıraya rağmen temyiz harcı tamamlanmadığından, anılan davalının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

G. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen asıl kararına karşı süresi içinde davacı Hazine ile davalı ... Tarım Satış Kooperatifi vekilleri tarafından, temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek karar ise ... Tarım Satış Kooperatifi tarafından temyiz edilmiştir.

H. Onama - Bozma

Dairenin 26.05.2021 tarih, 2021/1617 Esas, 2021/2845 Karar sayılı kararı ile; kendisine tebliğ edilen muhtıraya rağmen eksik kalan temyiz harcını tamamlamayan davalı .... Tarım Satış Kooperatifi hakkında ek karar ile ″temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına″ karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından 22.01.2021 tarihli ek kararın onanmasına; davalı Antbirlik Genel Müdürlüğünün 2834 sayılı Kanun'un 21. maddesinin son fıkrası uyarınca muafiyetten yararlandığı belirlendiğine göre, taşınmazın Hazineden davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne temlik tarihindeki rayiç bedelinin belirlenmesi, belirlenen bu değer üzerinden yüzde itibariyle hangi oranda indirim yapıldığının saptanması, ondan sonra, taşınmazın belirlenecek dava tarihindeki değerinden de aynı oranda indirim yapılarak kalan bedelin ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.

I. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; asıl davada tapu iptal ve tescil talebi ile birleştirilen dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına; davacının satış bedelinin davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne ödenmesine yönelik talebinin kabulü ile 18.214,63 TL’nin 18.02.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davacıdan alınarak davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalı Antbirlik ve davalı ... Tarım Satış Kooperatifi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davalı .... Tarım Satış Kooperatifi vekili temyiz dilekçesinde özetle; diğer davalının davacıdan satın aldığı taşınmazın temliki tarihinde yüzde kaç muafiyetten yararlandığının saptanmadığını, 25.04.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda 18.10.1977 tarihinde Hazine ile Antbirlik arasındaki taşınmaz satışında belirlenen 17.745 TL bedelin aynı tarihteki rayiç bedele oranının emsal taşınmaz satış bilgileri getirtilmeden belirlendiğini, tespit edilen değerlerde farklı ölçütlerin esas alındığını, dava konusu taşınmazın özelliklerine benzer nitelikleri haiz, "tarla" vasfında taşınmazların 18.10.1977 tarihine en yakın zamandaki satış fiyatları tespit edilerek dava konusu taşınmazın 18.10.1977 tarihindeki değerinin belirlenmesi, bu değerin 18.10.1977 tarihinde gerçekleşen satış bedeline oranlanarak dava konusu taşınmazın satışında uygulanan muafiyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, taşınmazın değerinin de dava tarihine göre değil iptal tescil kararının kesinleştiği tarihe göre olması gerektiğini, taşınmaz mülkiyetinin tapu kütüğüne şerh edilerek sınırlanabileceği sözleşme türlerinin eldeki davada mevcut olmadığını, tapu kütüğüne taşınmaz mülkiyetini sınırlayıcı bir şerh koyulmadığını, davalının 8000/23660 payının TMK’nın 1023. maddesi uyarınca tapu siciline güven ilkesi çerçevesinde koruma altında olduğunu ve taşınmazda paydaş olan davalıya da bedel ödenmesi gerektiğini, ayrıca davalıya bedel ödenmemesine rağmen yargılama giderlerinden davalının da sorumlu tutulmasının çelişkili olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Antbirliği vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın satışında mülkiyet hakkını kısıtlayıcı bir şerhin tek taraflı olarak tescil edilemeyeceğini, 2834 sayılı Kanun'a dayanılarak satış yapıldığı kabul edilse dahi bu Kanun'da şartın gerçekleştirilmemesi halinde satışın iptalinin istenebileceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığını, Belediye tarafından yasal düzenlemelere göre yapılmış imar planına uymakla yükümlü olan davalının imar planına aykırı olacak şekilde ambalaj tesisi kurmadığından bahisle iptal tescile karar verilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, 4.690.000,00 TL’lik bedele dava tarihinden itibaren yasal faizin işletilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile satış bedelinin davalıya ödenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinin ikinci fıkrası, aynı Kanun'un 1023. ve 1024. maddeleri.

3. Değerlendirme

Hemen belirtmek gerekir ki, Mahkemenin 16.01.2019 tarihli kararının davalı ... Tarım Kredi Kooperatifi tarafından temyiz edildiği, 22.01.2021 tarihli ek karar ile anılan davalının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ve Dairenin 26.05.2021 tarihli kararı ile 22.01.2021 tarihli ek kararın onanmasına karar verildiği gözetildiğinde davalı ... Tarım Kredi Kooperatifi yönünden verilen iptal ve tescil kararı ile bedelin diğer davalıya ödenmesine ilişkin hükmün kesinleştiği açık olup davalı ... Tarım Kredi Kooperatifi vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

Davalı Antbirlik vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Bilindiği üzere, bozmaya uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşur ve bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak zorunluluğu doğar. Ne var ki; Mahkemece, bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı yoktur.

Şöyle ki, Dairenin 26.05.2021 tarih, 2021/1617 Esas, 2021/2845 Karar sayılı kararı ile; davalı Antbirlik Genel Müdürlüğünün 2834 sayılı Kanun'un 21. maddesinin son fıkrası uyarınca muafiyetten yararlandığı belirlendiğinden, taşınmazın Hazineden davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne temlik tarihindeki rayiç bedelinin tespit edilmesi, belirlenen bu değer üzerinden yüzde itibariyle hangi oranda indirim yapıldığının saptanması, ondan sonra taşınmazın belirlenecek dava tarihindeki değerinden de aynı oranda indirim yapılarak kalan bedelin ödenmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen taşınmazın Hazineden davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne temlik tarihindeki rayiç bedelinin belirlenmesi amacıyla emsal satışların getirtilmediği ve hükme esas alınan 25.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda TÜFE değerleri üzerinden bir takım hesaplamalar yapılmak suretiyle sonuca gidildiği görülmüştür.

Hal böyle olunca, öncelikle taşınmazın Hazineden davalı Antbirlik Genel Müdürlüğüne temlik tarihindeki emsal satışlerın ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmesi, taraflardan da varsa emsal taşınmaz bildirilmesinin istenilmesi, taşınmazın temlik tarihindeki konumu, imar durumu, yüz ölçümü, şehir merkezine, yapılaşma alanlarına olan uzaklığı göz önüne alınarak ve somut emsaller de değerlendirilerek öncelikle dava konusu taşınmazın satış ve dava tarihi itibarıyla rayiç değerinin belirlenmesi, ondan sonra belirlenen bu değer üzerinden yüzde itibariyle hangi oranda indirim yapıldığının saptanması ve taşınmazın dava tarihindeki değerinden de aynı oranda indirim yapılarak kalan bedelin davalı Antbirliği’ne ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1- Davalı ... Tarım Satış Kooperatifi vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine,

2-Davalı Antbirlik vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan harçların istek hâlinde temyiz eden davalılara iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.