Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5217 E. 2024/5682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü üzerinde davacılar tarafından imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik iddia edilerek Hazine ve diğer davalılar aleyhine açılan tapu tescil davasında, yerel mahkemenin bozma kararına uyularak verdiği kısmi kabul kararının hüküm fıkrasının tereddüde yol açacak şekilde yazılması nedeniyle davacılar ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında, hükme esas teknik bilirkişi raporunda sembolize edilen taşınmaz bölümlerinin doğru şekilde belirtilmemesi ve bu nedenle hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde yazılması, kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olması nedeniyle, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/146 E., 2023/19 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istekli davadan dolayı bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararı ile davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.

Karar davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; kadastro sırasında ırmak yatağı niteliğinde tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmış, ölümüyle mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuş, aşamalarda dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Yargılama sırasında davaya dahil edilen davalı ... ve ... vekilleri, dava konusu yerin imar-ihya ile kazanılamayacak yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.2018 tarih, 2014/932 Esas, 2018/164 Karar sayılı kararı ile davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı, çekişmeli taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlandıktan sonra 20 yıl süreyle nizasız ve fazılasız zilyet olma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.11.2020 tarih, 2018/5053 Esas, 2020/5630 Karar kararıyla: "Mahkemece zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılan araştırmanın yetersiz olduğu doğru sonuca ulaşılabilmesi için, yöreyi kapsayan dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının temin edilmesi, ardından mahallinde yeniden yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 jeoloji mühendisi ve 3 ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılması, bu suretle çekişmeli taşınmazın aktif çay yatağında kalıp kalmadığı, niteliği itibariyle özel mülkiyete konu yerlerden olup olmadığı ve davacılar yararına imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının yerel bilirkişi, tanık beyanları ve bilirkişi raporları ile belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi'' gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının kısmen oluştuğu gerekçesiyle;

1- Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi tarafından düzenlenen 05.02.2022 tarihli krokili raporda: (A) harfi ve ''1'' rakamıyla gösterilen 2.221,37 metrekarelik alanın ... mirasçıları adına İskenderun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.03.2017 tarih 2017/292 Esas, 2017/311 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında, yeni parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,

2-) A-Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi tarafından düzenlenen 05.02.2022 tarihli krokili raporda (A) harfi ''2'', ''3'', ''4'' ve ''5'' rakamları ile gösterilen tapulama harici yerin Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,

B-Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi tarafından düzenlenen 05.02.2022 tarihli krokili raporda (B) harfi ile gösterilen 5.166,15 metrekarelik tapulama harici yerin Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre taşınmazların davacılar adına tesciline ilişkin şartların somut olayda gerçekleştiğinin ispat edildiği, dosya kapsamında davacılar aleyhine delil bulunmadığı, taşınmazın dere yatağından çok uzakta olduğu ve taşkın riskinin bulunmadığı, dere yatağının kuruduğu ve yön değiştirdiği, bu hususun aşamalarda jeoloji mühendisleri tarafından ibraz edilen raporlarla ispatlandığı gibi bizzat Mahkeme tarafından keşif mahallinde gözlemlendiğini, yine ziraat mühendisi bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde uzun yıllardır tarım yapıldığına, taşınmazın emek, para ve zaman harcanarak davacı tarafından 30-40 yıldır tarım arazisi olarak kullanıldığına, ayrıca arazinin üzerinde yıllanmış zeytin ağaçları bulunduğuna dair tespite yer verildiğini, dinlenen tanıkların çekişmeli taşınmazın 50-60 yıl süresince davacıların murisi ... tarafından imar-ihya edildiğini ifade ettikleri, tüm bu delillere karşın davanın kısmen kabulüne hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yörede komşu taşınmazlara ilişkin olarak tescil istemiyle açılan ve davacı kişiler lehine sonuçlanan emsal nitelikte olan dava dosyalarının bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; kural olarak tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ve ancak koşulları oluştuğu ve özel mülkiyete konu edilecek şekilde imar-ihya edildiği taktirde zilyetleri adına tapuya tescil edilebilecekleri, somut olayda bu şartların gerçekleşmediğini, taşınmazda taşkın riski bulunduğunu belirterek davacılar adına tescil edilen ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ve ''1'' rakamıyla gösterilen alana ilişkin kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacılar adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde aşağıdaki bent kapsamı dışında ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3.Ancak; 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinin ikinci fıkrasında, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Kanun maddesinin bu açık hükmüne göre mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

4. Somut olayda; hükme esas teknik bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz bölümlerinin rakamlar ile sembolize edildiği, ''1'' numaralı taşınmaz bölümünün ise ikiye ayrıldığı, üzerinde zilyetlik sürdürülen alanın (A), zilyetliğe tesadüf edilmeyen bölümün ise (B) rumuzu ile gösterildiği anlaşılmasına karşın karar yerinde bilirkişi tarafından yapılan tasnife dikkat edilmeksizin hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

5. Ne var ki anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine.

2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2-A numaralı bendinde yer alan ''A harfi'' ibaresinin hükümden çıkartılması, 2-B numaralı bendinde ise ''B harfi'' ibaresinden sonra gelmek üzere "ve 1 rakamı'' ifadesinin eklenmesine,

3. Bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacılara iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.