"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/418 E., 2023/661 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/30 E., 2022/297 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Sivas ili ... ilçesi ... köyü 101 ada 1 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar ile ... köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kocası ...'in babası ......'den mirasçıları ..., ... ve ...'e intikal etmesine rağmen kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, 70-80 yıldır dava konusu yerlerde kendi zilyetliklerinin bulunduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile ..., ... ve ... mirasçıları adına miras payı oranında tescilini talep etmiş, yargılama sırasında 101 ada 1 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dosya tefrik edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli ve 2016/565 Esas, 2021/105 Karar sayılı kararıyla; davacı ve davaya muvafakat veren mirasçılar yönünden zilyetlikle mülkiyet edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.698,33 m2 taşınmazın mirasçılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş, davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli kararıyla; yeterli mera araştırması yapılmadığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ve davaya muvafakat veren mirasçılar yönünden zilyetlikle mülkiyet edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.698,33 m2 taşınmazın mirasçılar adına miras payları oranında tesciline, (A) harfi çıkarıldıktan sonra kalan kısmın mevcut tapu maliki üzerinde mevcut paylarıyla bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı olan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporları ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre dava konusu alanın mera olmadığının anlaşılmasına göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine temsilcisinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 14. ve 16/1- B maddeleri,
4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. ve 5. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, Sivas ili ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 5 parsel sayılı 691,650,23 metrekare yüz ölçümündeki mera nitelikli taşınmaz, kadim mera olduğu belirtilerek 01.08.2008 tarihinde kamu orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı, çekişmeli taşınmazın bir kısmının kendilerine ait olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve mirasçılar adına tescili istemiyle dava açmıştır.
2. Bilindiği üzere; mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkının bağımsız olarak veya birlikte kullanmak üzere yetkili makam tarafından tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis bulunmamasına karşın kadimden beri (öncesi belli olmayan bir zamandan beri) ilgili köy veya kasaba tarafından mera olarak kullanılagelen ve hak sahiplerinin mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiili ve hukuki tasarruflarda bulunamadıkları arazi parçasıdır. Bir yerin mera sayılabilmesi için bu amaçla bir köy veya kasabaya tahsis edilmesi, tahsis bulunmadığı takdirde kadimden beri o yerin mera olarak kullanılagelmiş olması gerekir.
3. Mera olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri mera olarak kullanılagelen yerler alınıp satılamaz, üzerine bina yapılamaz, ağaç dikilerek koru, bağ ve bahçe tesis edilemez. Meraların sınırlarının daraltılıp genişletilmesi ve zamanaşımı ile özel mülkiyete geçirilmesi mümkün değildir. Meraların vasfı değiştirilemez ve ziraat arazisi hâline getirilemez. Tahsisli veya kadim mera olgusunun belirlenmesi usul ve şekil yönünden birbirinden farklıdır. Zira tahsisli ve kadim meraların oluşumu itibariyle farklılıkları vardır. Tahsisli meralar, yetkili merciler tarafından kamunun yararlanmasına ayrılmak suretiyle ve tahsis yoluyla oluştuğu hâlde kadim meralar, başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel olarak o yer halkının yararlanması suretiyle kamu malı niteliğini kazanırlar. Bir yerin yetkili bir merci tarafından mera olarak tahsis edilmesi, evveliyatı itibariyle o yerin mutlak surette mera olarak kabulüne yeterli değildir.
4. Eldeki davada İlk Derece Mahkemesice, davacı ve müşterekleri lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine temsilcisinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmişse de hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, davacı taraf dava konusu .... köyü 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ...oğlu ......'den mirasçıları ..., ... ve ...'e intikal ettiğini ifade etmişse de kök muris ...oğlu ......'in davacı ve müştereklerinin murisleri dışında (..., ... ve ...) oğlu ... ile kızları ... ve...'nin de bulunduğu, mahalli bilirkişi beyanlarından ...oğlu ...... mirasçılarının aralarında taksim yaptıklarına ya da kök murisin sağlığında paylaşım yaptığına dair bilgilerinin olmadığı anlaşıldığı halde davacı ve müştereklerinin aktif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı araştırılmamış, kök muris ...oğlu ........ ... köyü ... mezraasından olmasına rağmen mera olarak tespit edilen taşınmaz hakkında ... köyünden mahalli bilirkişilerin dinlenilmesi doğru olmamış, bazı mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazın 1990 yılından beri kullanılmadığı yönündeki beyanlarıyla bazılarının ise taşınmazın kullanıldığına dair beyanları arasındaki çelişki giderilmemiş, dava konusu taşınmazın ne zaman imar-ihyasının tamamlandığı tespit edilmemiş, taşınmazın batısında ... köyü 101 ada 49 parsel numaralı mera parseli, doğusunda .... köyü 113 ada 23 parsel numaralı mera parseli bulunduğu ve taşınmazın zaten mera olarak sınırlandırılması yapılan 112 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer aldığı gözetilerek komşu parsellerin kadastro tutanaklarının da getirilmesi suretiyle dava konusu taşınmazın meradan açma olup olmadığı tespit edilmesi gerekirken yöntemince mera araştırması yapılmadan karar verilmiştir.
5. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, mera sınırlandırma tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ve varsa daha öncesine, bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu ... köyü 112 ada 5 parsel sayılı taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler ile çekişmeli taşınmazı kapsayacak şekilde mera tahsisi bulunup bulunmadığı ilgili kurumlardan sorulup varsa tahsis kararı ve krokisi celp edilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köy ve komşu köy halkından (en yakın komşu köy ... köyüyse de mümkünse dava konusu yeri bilen başka bir köyden mümkün değilse de ... köyü ... mezraasınden olmayan kişilerden oluşan) üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve keşif sırasında varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamı belirlenmelidir.
6. Yapılacak keşifte, mahalli bilirkişilerden dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kimden kime intikal ettiği, kök muris ...oğlu ..'in sağlığında taşınmazı paylaştırıp paylaştırmadığı, murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığının duraksamasız olarak saptanması, davacı ve müştereklerinin aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun anlaşılması halinde dava konusu parselin tahsisli veya kadim mera sayılan yerlerden olup olmadığı, taşınmazın batı ve doğu sınırında bulunan mera parsellerinden açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığı, bu mera parsellerinden nasıl ayrıldığı, mera parseli ile arasında başkaca doğal ya da yapay ayırıcı unsur niteliğinde sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazın terk edilip edilmediği, hangi tarihten beri kullanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır.
7. Ziraat bilirkişisi kurulundan taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, bitki örtüsünü, mera ile aralarında doğal yahut yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, taşınmazın mera vasfında olup olmadığını değerlendirecek şekilde, taşınmazın imar- ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyanın tamamlandığı tarihi açıklayan ekinde taşınmazın değişik yönlerden ve özellikle komşu mera parselleri ile müşterek sınırının bulunduğu bölümden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, mera vasfında olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar ihyanın tamamlandığı tarihi, üzerilerinde sürdürülen zilyetlik mevcut ise zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, süresini ve varsa terk hususunu belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; mera tahsis kararı bulunması ve taşınmazın tahsis haritası kapsamında kalıp öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuki yönden değer taşımayacağı düşünülmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.