Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5226 E. 2024/4715 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını erkek çocuklarına yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescil istemlerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacıların bir kısmının miras payı karşılığı sulh sözleşmesi ile anlaştıkları gözetilerek bu davacıların davalarının reddine, ancak sulh sözleşmesinde imzası bulunmayan davacı lehine miras payı oranında tapu iptali ve tesciline karar verilmiş ise de; davalının, dava dışı mirasçıdan satın aldığı payın da iptaline karar verilmesi hatalı olup, bozma ilamında belirtilen husus gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/457 E., 2022/385 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, ecrisimil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, davacılar ..., ... ve ... mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar (... hariç) vekili ile davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.09.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen davacılar vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...’un 119, 120 ve 83 numaralı tapu kaydına bağlanmış taşınmazlarını kadastro tespitinden önce mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak erkek çocuklarına temlik ettiğini ve taşınmazların çeşitli kadastral parsellere revizyon gördüğünü, bilâhare imara tabi tutulduğunu, davalının miras bırakanın torunu olduğunu ileri sürerek davalı adına olan 20303 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde bedele, ayrıca taşınmazın davalı tarafından kullanımı nedeniyle 2005 yılından itibaren işlemiş faiziyle birlikte 20.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ecrimisil isteklerini atiye bırakmışlardır.

II. CEVAP

Davalı, davacıların sulh anlaşması ile tüm haklarından feragat ettiklerini bu nedenle ayrıca hak talep edemeyeceklerini ve temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.2014 tarihli ve 2012/438 Esas, 2014/173 Karar sayılı kararıyla; temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvaazalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 14.03.2018 tarihli ve 2015/743 Esas, 2018/6970 Karar sayılı kararıyla; "... davacıların 25.02.1983 tarihinde ölen ...’un mirasçıları oldukları, mirasbırakanın tapulu taşınmazlarını kadastro tespitinden önce mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak erkek çocuklarına temlik ettiği ve taşınmazların çeşitli kadastral parsellere revizyon gördüğü bilahare imara tabi tutulduğu ileri sürülüp 20303 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden miras payları oranında iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtıkları Antalya Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belge düzenlendiği, ayrıca kök muris ... mirasçılarından ... ... mirasçıları ile bir kısım davacılar arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge düzenlendiği anlaşılmaktadır. Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasında düzenlenen “Keşif zaptı-Sulh zaptı” ve tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı, ... dışındaki davacıların imzasını taşıyan belgelerin feragat içerikli olmadığı, sulh sözleşmesi niteliğinde oldukları, esasen mirasbırakanın temliklerinin muvazaalı olduğu hususunun mirasçılardan ... tarafından açılan davalar ile kesinleştiği açıktır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir.Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sulh anlaşmalarının yerine getirilip getirilmediği noktasında toplandığı açıktır.Ne var ki mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmış değildir.Hâl böyle olunca, taraflar arasındaki sulhun koşullarının yerine getirilip getirilmediğinin açıklığa kavuşturulması, getirilmiş ise başka bir anlatımla davacılara verilmesi kararlaştırılan taşınmazlar kayden devredilmiş ise davacıların miras paylarını aldıklarının, davalı ...’nın dava dışı mirasçı ...’den satın aldığı payın ve tespite itiraz davasındaki 274 parsel sayılı taşınmazdan feragat edildiğinin gözetilmesi, aksi halde temliklerin muvazaalı olduğu saptandığına göre davacıların payı oranında davanın kabul edilmesi, her halükarda sulh tutanaklarında imzası olmayan davacı ...’ın davasının payı oranında kabul edilmesi, bu belirlemelere göre sair isteklerin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuş, davacılar vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 10.10.2018 tarihli ve 2018/2739 E., 2018/13339 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2018/457 Esas, 2022/385 Karar sayılı kararı ile; davacılar ..., ... ve ... mirasçıları yönünden taraflar arasında düzenlenen “Keşif zaptı-Sulh zaptı” ve tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belgelerde belirtilen sulh koşullarının yerine getirildiği, ancak anılan belgelerde davacı ...’ın imzası bulunmadığı bu nedenle ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ecrisimil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, ... dışındaki davacılar ..., ... ve ... mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili (... hariç) ve davalı vekili duruşma talepli temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili (... hariç) temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın adına kayıtlı üç parça taşınmazını beş erkek çocuğuna eşit hisseler halinde muvazaalı olarak devrettiğini, anılan taşınmazların çeşitli kadastral parsalalere revizyon gördüğünü, daha sonra ise imara tabi tutularak bir çok yeni taşınmazın oluştuğunu, bu taşınmazlar için mirasçılar tarafından toplam on dört adet dava açıldığını, bu davalardan biri olan Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde iki ayrı parsel için iki ayrı dava açıldığını, her iki davanın da önce reddedildiğini, her iki davanın da temyiz incelemesinde Dairece aynı gerekçelerle bozulduğunu, ancak bozma ilamlarından birine karşı yapılan karar düzeltme isteğinin, maddi hata yapıldığı gerekçesiyle kabul edildiğini ve yeniden verilen bozma ilâmının gerekçesinde davaların kabul edilmesinin gerektiğinin belirtildiğini, gerekçesi tamamen aynı olan diğer bozma ilamına karşı ise karar düzeltme isteğinin ise reddedildiğini, ancak diğer bozma ilamında dahi üç davacı için de gerektirici neden ve sonuçlar gösterilerek davanın kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bozma ilamlarına uyularak yapılan araştırmalarda davaların kabul edildiğini, ancak Dairenin bu benzer davalardaki son bozma ilamında önceki bozma ve kazanılmış haklara ve önceki bozma ilâmlarına aykırı şekilde davacı ... dışındaki üç davacı yönünden davaların reddine karar verilmesi gerektiğini belirttiği, bu durumda HMUK'un 373/5.maddesine eklenen ek fıkra hükmünün sonuçlarının ortaya çıktığını, bu nedenle de eldeki davanın denetiminin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na ait olduğunu, Daire bozma ilamında belirtilen “ keşif tutanağı- Sulh Zaptı” başlıklı belge ve tarihsiz “karşılıklı anlaşma” başlıklı belgelere değer verilemeyeceğini, temliklerin muvazaalı olduğunun açık olduğunu, mirasçı Nazife’nin tarihsiz belgede imzasının bulunmadığını, davalı ve bir kısım mirasçı tarafından gönderilen ihtarnamenin eksik ifa teklifi niteliğinde olduğunu ve kimsenin eksik ifayı kabule zorlanamayacağını, Mahkemece kazanılmış hakların dikkate alınmadığını, ayrıca bozma ilamı gereği yapılan araştırmada davacılara verilmesi kararlaştırılan taşınmazların kayden verilmediği ve taahhüt edenlerden birinin vermeyeceğini bildirip adını ihtarnameden çıkarttığından ihtarnamenin eksik ifa talepli olduğu, davacı ... dışındaki üç davacı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın redde ilişkin kısımların yerinde ve doğru olduğunu, davacı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mirasbırakanın 1983 yılında öldüğünü, 2000 yılında dava konusu taşınmazın tarla vasfında iken imar gördüğünü, taşınmaz üzerindeki petrol istasyonunun 2006 yılında davalı tarafından inşaa edildiğini ve mirasbırakan ile bir ilgisinin olmadığını, bu yönden de verilen kararın davacının haksız zenginleşmesine yol açacağını, taşınmaz üzerindeki yapıların ayrık tutulması gerektiğini, ayrıca davacı ... yönünden, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verildiği halde, reddedilen bu kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu, taraflar arasında yapılmış bulunan 18.03.1988 tarihli sulh sözleşmesi ile davacıya miras payı karşılığı olarak 308 parsel sayılı taşınmazın 1/5 payının verildiğini, davalının dava konusu taşınmazda iyi niyetli malik olarak hareket ettiğini, diğer üç davacı gibi davacı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriğinden; kök mirasbırakan ...’nın 26.03.1954 tarihli 119 ve 120 sıra numaralı tapularla ve 29.01.1960 tarihli 83 numaralı tapu ile davalının mirasbırakanı olan oğlu ...'a pay temliki yaptığı, davacıların 25.02.1983 tarihinde ölen ...’un mirasçıları oldukları, Antalya Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belge düzenlendiği, ayrıca kök muris ... mirasçılarından ... ... mirasçıları ile davacılar ..., ... ve ... arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge düzenlendiği, 308 parsel sayılı taşınmazın imar parsellerinden biri olan 7657 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ... ... adına kayıtlı iken 22.12.2000 tarihinde davacılardan ..., ... ve ...’a 1256/4768’er paylarının, davacı ...’a da 1000/4768 payının temlik edildiği, ... ... mirasçıları tarafından 28.05.2012 tarihinde 308 parsel sayılı taşınmazın imarı sonucu oluşan parsellerden kamuya ayrılan kısımdaki paylarını almaları için davacılara ihtarname keşide edildiği, 119, 120 ve 83 numaralı tapuların birçok parsele revizyon gördüğü ve sonrasında revizyon parsellerinin de imar uygulamalarına tabi tutulduğu, dava konusu 20303 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar ve ifraz işlemleri ile kök tapuların revizyonu sonucu oluşan 262, 274, 306, 308, 309, 310, 303 ve 3273 parsel sayılı taşınmazlardan gelen paylardan oluştuğu, diğer paydaşlar arasında yapılan taksim ve satış işlemi sonucu 09.06.2006 tarihinde taşınmazın tamamının davalı ... adına tescil edildiği, dava dışı mirasçı ...'nin açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucu verilen hüküm nedeniyle 26.09.2011 tarihinde taşınmazın 176/1179 payının dava dışı ... adına hükmen tescil edildiği, ...'nın ... adına hükmen tescil edilen 176/1179 payı 09.05.2012 tarihinde ...'den satış suretiyle temlik aldığı ve taşınmazda tam pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır.

2. Hemen belirtmek gerekir ki; Antalya Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belge düzenlendiği, ayrıca kök muris ... mirasçılarından ... ... mirasçıları ile bir kısım davacılar arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge düzenlendiği, bu belgede de anılan keşif tutanağına atıfta bulunularak bu anlaşma uyarınca bir bedel alınmadan 308 parsel sayılı taşınmazın imara giden hisselerinin tapuda satış gösterilmek suretiyle ... mirasçılarına verildiği, ancak kamuya ayrılan yerlerin ... mirasçılarına devrinin unutulduğu ve bu yerlerin verilmesinin karşılıklı kararlaştırıldığı, anılan bu belgede davacılardan ... dışındakilerin imzalarının bulunduğu, 308 parsel sayılı taşınmazların imar parsellerinden biri olan 7657 ada 5 parsel sayılı taşınmaz da ... adına kayıtlı iken 22.12.2000 tarihinde ... mirasçılarına temlik edildiği, anlaşmalarda imzaları bulunan davacılar ..., ... ve ...’ın 7657 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1256/4768’er paylarını alarak kamuya ayrılan alan dışındaki yerlerden anlaşma gereğince almaları gereken yerleri aldıkları, ayrıca ... mirasçılarının “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge uyarınca edimlerini ifa etmek için davacılara ihtarname keşide ettikleri, sözleşmede imzası bulunan davacıların ... mirasçılarından kamuya ayrılan alanlardan almaları gereken kısmı da anılan anlaşma uyarınca alabilecekleri gözetildiğinde davacılar ..., ... ve ... mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

3.Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, “Keşif tutanağı- Sulh zaptı” ve “Karşılıklı Anlaşma”da imzası bulunmayan davacı ... yönünden (mirasbırakanın muvazaalı temliklerinden gelen kısım dikkate alınarak belirlenen miras payı oranında) davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Daire'nin 14.03.2018 tarihli 2015/743 Esas, 2018/6970 Karar sayılı bozma ilamında, davalı ...'nın dava dışı mirasçı ...'den satın aldığı payın dikkate alınması gerektiği belirtildiği halde, Mahkemece bozma ilâmı gereği yerine getirilmeyip bu husus göz ardı edilerek dava konusu 20303 ada 1 sayılı taşınmazda davalı ...'nın dava dışı mirasçı ...'den satın aldığı 176/1179 payın iptal-tescil dışı bırakılması gerekirken, bu payın da kabul kapsamına alınarak yazılı şekilde fazlaya hükmedilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin (Davacı ... hariç), yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Davalı vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,

Davalı vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden davalı vekili için 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.