Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5258 E. 2024/4271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerin, mirasçılar arasında paylaştırma kastıyla yapıldığı ve davacıların mirasbırakanın diğer mirasçılarına da benzer şekilde taşınmazlar devrettiğini iddia etmesine rağmen, paylaştırma olgusunu ispatlayamadıkları gözetilerek yerel mahkemenin davacıların davasının reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/102 E., 2022/265 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davacıların, davalılardan ... ve ... yönünden davasının sübut bulmadığından reddine, sair yönlerden Yargıtay onama ve bozma ilamı içeriği dikkate alınarak hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan ...’ın, 3090, 2246, 2397, 2421, 2461, 3706, 1594, 1676, 431, 538, 2196 ada 16 ve 39, 215 ada 7, 8, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarını kızı olan davalı ...’ye, 227 ada 24 parsel ile 3105 parsel sayılı taşınmazlarını ...’den olma torunu olan davalı ...’a, 3096, 2377, 2390, 1960, 3095 parsel sayılı taşınmazlarını oğlu olan davalı ...’ye, 2439 parsel sayılı taşınmazını ise ...’nin damadı olan davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler, yargılama aşamasında 2347 ve 3095 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalarından feragat etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ..., miras bırakanın sağlığında kendilerine taşınmaz temlik ettiği gibi aynı zamanda davacıların miras bırakanı ...'e de taşınmaz verdiğini gerçek iradesinin mal kaçırma olmayıp sağlığında mallarını paylaştırma gayesi güttüğünü, davalı ..., satışın gerçek olduğunu, davacıların mirasbırakanı ... ’ın da annesi olan mirasbırakan ...'tan taşınmaz satın aldığını, miras bırakan ...'nın sağlığında dava konusu taşınmazlar için Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2000/7 Esas sayılı davanın retle sonuçlanarak kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Davalı ..., dava konusu edilen 2439 parsel sayılı taşınmazı doğrudan mirasbırakan ...’dan satın almadığını, mirasbırakanın ...'ye, ...’nin de kendisine temlik ettiğini mirasbırakan tarafından davalı ... aleyhine dava konusu taşınmaz yönünden Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı 2007/7 Esas sayılı davanın retle sonuçlandığını her ne kadar bu davadan haberdar olmuş ise de mirasbırakanın 2439 parsel ile ilgili aleyhine herhangi bir dava açmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.10.2010 tarihli ve 2008/151 E ., 2010/477 K. sayılı kararı ile; 2347 ve 3095 parseller hakkında açılan davanın vazgeçme nedeniyle reddine, 3706 parsele yönelik davanın sehven açılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 2439 parsel yönünden ise kayıt maliki ...'ın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından reddine diğer taşınmazların mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalılara temlik edildiği gerekçesi ile davacıların miras payları oranında tapularının iptali ile tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalılar ... ve ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 21.06.2011 tarihli ve 2011/1488 E., 2011/7325 K. sayılı kararı ile ; " .. davalılardan ...’a yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle; bu yöne ilişkin hükmün ONANMASINA.

... ve ...’nin temyiz itirazlarına gelince; Davalılar, miras bırakanın sağlığında kendilerine taşınmaz temlik ettiği gibi aynı zamanda davacıların miras bırakanı ...'e de taşınmaz verdiğini gerçek iradesinin mal kaçırma olmayıp sağlığında paylaşım gayesi güttüğünü savunmuşlardır..... Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması, miras bırakan ...’nın sağlığında davacıların miras bırakanı dahil olmak üzere tüm mirasçıları kapsar biçimde, kayda dayalı olarak bir taksim olgusunun bulunup bulunmadığının saptanması, öte yandan ...'nın davalı ... aleyhine açtığı davanın değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçesi ile karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 23.03.2017 tarihli ve 2011/680 E., 2017/179 K. sayılı kararı ile; davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın mirasbırakanın mirasçılar arasında paylaştırma kastı ile hareket ettiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, 20.06.2017 tarihli tavzih kararı ile de, “...hesaplanan vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak 6100 sayılı HMK 330 maddesi gereğince davalıya ödenmesine” şeklindeki hükmün 4 nolu bendinde yer alan “davalılardan” ibaresinin çıkarılarak yerine “davacılardan” ibaresi yazılmak suretiyle maddi hatanın giderilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 03.04.2019 tarihli ve 2017/4449 E., 2019/2372 K. sayılı kararı ile ; " ...Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının işin esasına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, dava konusu taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı yada mirasçıların payına isabet eden değerdir. Ne var ki, mahkemece dava konusu taşınmazların keşif tarihi itibari ile hangi pay üzerinden hesaplandığı kesin olarak anlaşılmayan rapor esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmiştir. Hal böyle olunca, davalılar ... ve ...’ye temlik edilen taşınmazların dava tarihi itibari ile davacıların miras payına isabet eden değerini bilirkişi aracılığı ile ayrı ayrı saptanarak bu değerler üzerinden belirlenecek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir." gerekçesi ile karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 31.05.2022 tarih ve 2020/102 E-2022/265 K sayılı kararı ile; davacıların, davalılardan ... ve ... yönünden davasının sübut bulmadığından reddine, sair yönlerden Yargıtay onama ve bozma ilamı içeriği dikkate alınarak hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakan tarafından yapılan tüm temlik işlemlerinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, bu hususun dinlenen tanık beyanları ile sübut bulduğunu, yerel mahkemenin ilk kararındaki kesinleşen hususlar konusunda son yerel mahkeme kararında bir karar verilmediğini, bu durumun ilamın icrasını zorlaştıracağını, müvekkilleri aleyhine hükmedilen vekalet ücretlerinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi,

4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1919 doğumlu mirasbırakan ...'ın 23.02.2008 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak kendisinden önce 2006 yılında ölen oğlu ...'ten olma davacı torunları, davalı oğlu ... ile davalı kızı ...'nin kaldıkları, davalılardan ...'un davalı ...'nin oğlu olduğu, davalı ...'ın ise davalı ...'nin damadı olduğu,

- mirasbırakanın maliki olduğu dava konusu 2439 parsel sayılı taşınmazı ile dava dışı 6 parça taşınmazını 19.08.1999 tarihli satış işlemi ile davalı oğlu ...'ye temlik ettiği, davalı ...'nin ise çekişmeli 2439 parseli 15.02.2000 tarihinde satış yolu ile davalı damadı ...'a devrettiği,

- mirasbırakanın maliki olduğu dava konusu 3090 ve 2461 parsel sayılı taşınmazlarının tamamını ve 2246-2421-3706- 1594- 1676-431 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/4'er paylarını 23.09.2004 tarihinde satış yolu ile davalı kızı ...'ye devrettiği, aynı resmi senette dava konusu 3105 parsel sayılı taşınmazdaki 1/5 payı ile 227 ada 24 parsel sayılı taşınmazının tamamını davalı torunu ...'a temlik ettiği,

- mirasbırakanın adına kayıtlı 2196 ada 16 ve 39 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/4'er paylarını 18.05.2005 tarihli satış işlemi ile davalı kızı ...'ye devrettiği,

- mirasbırakanın maliki olduğu 215 ada 7-8-15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarını 07.10.2004 tarihinde satış yolu ile davalı kızı ...'ye temlik ettiği,

- yine mirasbırakanın adına kayıtlı dava dışı 138 ada 5 parsel sayılı taşınmazının tamamı ile 117 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1753/2400 payını davacıların mirasbırakan babaları ...'e temlik ettiği,

- mirasbırakanın adına kayıtlı dava dışı çok sayıda taşınmazının bulunduğu anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle bozma öncesi kesinleşen yönler birlikte değerlendirildiğinde hükmün infazında bir sıkıntı bulunmadığı gözetilerek davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.