"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1846 E., 2023/1119 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul-Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozüyük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/604 E., 2019/274 K.
Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; duruşma isteğinin değerden reddine karar verilip kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin annesi olan muris ...'ın Bilecik ili, .... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 404 ada 159 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'a 2006 yılında satış suretiyle temlik ettiğini, davalı ...'ın 2006 yılında müteahhitlik yapan ve bu durumdan bilgisi olan komşu parsel sahibi davalı ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak dava konusu taşınmazı değerlendirmeye çalıştığını, davalı ...'ın diğer davalı ...'a verdiği vekaletname ile ...'ın dava konusu taşınmaz ile kendisine ait taşınmazı birleştirerek 404 ada ve 394 parsel olarak kaydettirdiğini öğrendiklerini, ancak davalı ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan davalı ...'ın bu taahhüdüne uymadığını ve inşaatı bitiremediğini ve davalı ...'ı sürekli olarak oyaladığını öğrendiklerini, sözleşme tarihinin de satış tarihinden sonra olduğunu, kız çocuklara hisse ve miras payı kalmaması amacıyla muvazaalı olarak yapılan işlemler nedeniyle müvekkili ve diğer kız kardeşinin miras haklarına tecavüz edildiğini, danışıklı olarak davalı ... tarafından vekaletname verilmek suretiyle diğer davalı ... tarafından iyi niyet kurallarına aykırı şekilde taşınmazın kendi adına tescil ettirildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras hissesi oranında müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen hususların gerçek dışı olduğunu ve ileri sürülen taleplerin yasal dayanağının olmadığını, öncelikle müvekkili ... hakkında açılan davanın usulen yanlış olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davanın muris muvazaası ile ilgili olduğunu, davacının sadece mirasçılık hakları ile ilgili olan bu davada davalı olarak aile bireylerine karşı hak ileri sürebilecek iken müvekkili ...'ın davaya dahil edilmesi imkanının olmadığını, müvekkili ...'ın iyi niyetli 3. kişi olarak dava konusu tapunun maliki olduğunu ve tapuyu ...'dan devraldığını, müvekkili ...'ın davacının iddia ettiği fakat gerçekte olmayan muvazaadan haberi olmadığı gibi, ...'ı ve ailesini tanımadığını, satış işleminde başka bir ilgileri de olmadığını, müvekkili ...'ın ise ilgili taşınmazın parasını vererek annesinden aldığını, davacının miras haklarına ilişkin bir payının söz konusu taşınmaz için olmadığını bu hususun yargılama sırasında ortaya çıkacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... 14.02.2019 tarihli 4. celsede davayı kabul etmiş; açılan davayı kabul ettiğini, kardeşleri ile anlaştığını beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... yönünden; davacı tarafça yasal süre içinde tanık listesi sunulmadığı, bu nedenle muvazaa için araştırılması gereken hususların araştırılamadığı belirtilip sübut bulmayan davanın reddine; davalı ... yönünden, davalı ...'ın 14.02.2019 tarihli celsede davayı kabul ettiği belirtilip davalı ... yönünden davanın kabul nedeniyle kabulü ile Bilecik ili, .... ilçesi, .... Mahallesi, .... mevkiinde bulunan 404 ada 159 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının davacının miras payı (1/3) oranında iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, öncelikle kararda hakkında hüküm kurulan Bilecik ili, .... ilçesi, ....Mahallesi, .... mevkiinde bulunan 404 ada 159 parsel taşınmaza ilişkin tapu kaydı silindiğinden davanın kabulüne dair kurulan hükmün uygulanma imkanı bulunmadığını, açılan davanın anne ve oğul arasındaki muris muvazası nedeni ile tapu iptaline ilişkin olduğu, fakat taşınmazın şu an müvekkili ... adına kayıtlı olduğunu, davada iptali istenilen işlemin mirasçı ve üçüncü kişi arasında olduğunu, davacı tarafından 3. kişi konumunda olan müvekkili ...'ın muvazaayı bildiği ve sorumlu olduğu ileri sürülse de böyle bir şeyin hukuken imkanı olmadığını, davacının tanık da gösteremediğini, böylece müvekkilinin kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığını ve müvekkilinin iyi niyet karinesinden yararlanması gerektiğini, müvekkili ...'ın diğer davalı ...'dan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile iktisap ettiği 404 ada 159 parsel sayılı taşınmazı kendisine ait olan 404 ada 160 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirdiğini, tevhit işlemi ve yeni yola terkler sonucu oluşan taşınmazın 1401 ada 394 parsel olduğunu, üzerine müvekkili ... tarafından dükkan üstü 5 kat apartman yapıldığını, dosyada bulunan 28.01.2018 havale tarihli fen bilirkişi raporunda açıkça dava tarihinde davalı ... ve öncesinde annesi Piraye adına kayıtlı olan 404 ada 159 parsel sayılı taşınmazın yapılan tevhitten dolayı yaşamadığının açıkça belirtildiğini, davanın tapu kaydı araştırılmadan hatalı açıldığını, dava dilekçesinde netice-i talep kısmında belirtilen 404 ada 159 parselin 1/3'ünün davacı adına tescili talebinin bu taşınmazın ortadan kalkmış olması ile reddedilmesi gerektiğini, doğru parsel numarası ile karar çıkıp uygulandığı düşünülse bile kararın arsa hakkında verildiğini ve şu an arsanın üzerinde bina olduğunu, böyle bir durumda müvekkili açısından reddolunan davada hem müvekkilinin sahip olduğu arsadan 1/3 pay alınacağını hem de davacının arsa ile birlikte binadan üst arza tabidir kuralı ile 1/3 pay alınacağı anlamının çıktığını, yani kararla, hiçbir hakkı olmadığı halde davacının binaya da ortak olacağını, müvekkili ... açısından davanın reddi ile taraflarına vekalet ücreti hükmedilmesinin unutulduğunu, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin ise fazla hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ...'ın 14.02.2019 tarihli duruşmada açılan davayı kabul ettiğini ve kardeşleri ile anlaştığını beyan ettiği, ancak tapu iptali ve tescil davasının tapu maliki aleyhine açılabileceği, dava konusu 404 ada 159 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından diğer davalı ...'na devredildiği, taşınmazın davalı ...'ın maliki olduğu 404 ada 160 parsel ile birleştirildikten sonra 404 ada 394 parsel olarak davalı ... adına tescil edildiği, taşınmazın kayden malikinin ... olduğu, bu itibarla tapu maliki olmayan davalı ... tarafından davanın kabul edilmiş olmasının sonuç doğurmayacağı, Mahkemece her ne kadar davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü nedeniyle davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline dair hükmün davalı ...'ın hukukunu doğrudan ilgilendirdiği, bu nedenle Mahkemece davalı ...'ın kabul beyanı uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru görülmediği, davalı ...'ın bu yöne ilişkin istinaf nedeninin yerinde olduğu, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda kural olarak ispat külfetinin davacıya düştüğü, davacı vekili dava dilekçesinin deliller kısmında tanık deliline dayanmış ise de davacının tanık bildirmediği gibi başkaca da delil bildirerek muvazaa iddiasını ispat etmediği, her ne kadar sözleşme dosyaya ibraz edilmemiş ise de davalı ...'ın diğer davalı ... ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazı kendisine ait taşınmaz ile birleştirdikten sonra taşınmazda bodrumlu, zeminde asma katlı iki adet işyeri olan bina inşa ettiği, davacının davalı ...'dan taşınmazı satın alan diğer davalı 3.kişi ...'ın davalı ... ile el ve işbirliği içerisinde davacı mirasçıyı zararlandırma kastıyla hareket ettiğini de ispat edemediği, bu itibarla davalı ...'ın iyi niyetli 3. kişi olduğu yönündeki savunmasının aksinin davacı tarafından ispat edilmediğinden davalının devir işleminde iyi niyetli olduğu ve TMK'nın 1023. maddesinden yararlanması gerektiği, dava konusu taşınmazın tapu maliki olan davalı ... aleyhine açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun belirtilen yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince davalı ...'ın iyi niyetli 3. kişi olarak değerlendirildiğini, ancak aşamalarda da belirttikleri üzere ilgili devirlerin danışıklı olduğunu, davalı ...'ın iyi niyetli 3. kişi olduğundan söz edilemeyeceğini, davalı ... tarafından davanın kabul edildiğini, yani müvekkilden mal kaçırıldığının ifade edildiğini, bu kabul beyanı neticesinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,
Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ve 706. maddeleri,
Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. maddesi,
Tapu Kanunu'nun 26. maddesi,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; muris
...'ın 14.06.2015 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızı ..., davalı oğlu ... ve dava dışı kızı .....'ın kaldığı, murisin 23.08.2006 tarih ve 2572 yevmiye numaralı resmi senet ile dava konusu Bilecik ili, .... ilçesi, ......... mevkiinde bulunan 404 ada 159 parsel sayılı, 269,00 metrekare yüz ölçümlü ve arsa vasıflı taşınmazının tamamını 4.850,00 TL bedelle davalı oğlu ...'a satış suretiyle devrettiği, akabinde davalı ...'ın dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan bina ve müştemilatların yıkımı için belediyeden yıkım ruhsatı alma, yıkma veya yıktırma, gerekirse komşu parsellerle birleştirme, yola terk vs. yetkisini içerir Eskişehir İkinci Noterliğinin 05.06.2008 tarihli ve 10233 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vekaletname ile diğer davalı ...'nu vekil tayin ettiği, yine davalı ... tarafından dava konusu taşınmazda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre ana gayrimenkullerin bağımsız bölümleri ile eklentileri ve ortak yerleri üzerinde kat malikleri ile kullanma hakkına ilişkin kat irtifakı kurma, tevhid, taksim, ifraz yetkisini içerir Bozüyük Noterliğinin 28.08.2006 tarih 8129 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile davalı ...'nu vekil tayin ettiği, sonrasında davalı ... tarafından taşınmazın tamamının 30.12.2011 tarihli ve 7032 yevmiye numaralı resmi senet ile 25.500,00 TL bedelle diğer davalı ...'na satış suretiyle devredildiği, davalı ... tarafından 09.05.2012 tarihli ve 2011 yevmiye numaralı tevhid işlemi ile dava konusu taşınmaz ile kendisine ait 404 ada 160 parsel sayılı taşınmazla birleştirdiği, tevhid işlemi sonucunda oluşan 404 ada 394 parsel sayılı 376,66 metrekare yüz ölçümlü, "bodrumlu zeminde asma katı olan iki adet işyeri ve arsası" vasıflı taşınmazın davalı ... adına tescil edildiği, daha sonra yapılan imar uygulaması sonucu dava konusu parselin 1401 ada 394 parsel olduğu anlaşılmıştır.
2. Temyiz olunan bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.