Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5318 E. 2023/6269 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve tapu kaydının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki uzun süreli zilyetliğinin ve taşınmazın mera veya aktif dere yatağı niteliğinde olmadığının tespit edilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımıyla taşınmazın davacı tarafından iktisap edildiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/473 E., 2021/544 K.

DAVA TARİHİ : 02.03.2017

HÜKÜM/KARAR : Kabul/ Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/239 E., 2021/73 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; çekişmeli 247 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olduğu, çekişmeli taşınmazın atalarından kendisine intikalen geldiğini ve tarım amaçlı olarak uzun yıllar nizasız ve fasılasız zilyet ve tasarruf ettiğini, taşınmaz üzerinde emeği ile yetiştirdiği fındık ağaçları bulunduğunu, çevresindeki toprak yapıları aynı taşınmazların kişiler adına tespit edildiğini öne sürerek çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi 15.03.2017 havale tarihli dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın evveliyatında Devletin hüküm ve tasarrufu altında iken Hazine adına tespit edildiğini, mahallinde yapılan tespitte davacı tarafından kullanıldığının belirlendiğini, davacının taşınmazın kendisine satışını talep ettiğini, ecrimisil ihbarnamelerinin tebliği üzerine bedelini de yatırdığını öne sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın tarım arazisi niteliğinde ve zilyetlikle kazanıma uygun olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... İli, Tekkeköy İlçesi, ... Mahallesi, 156 ada 12 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı lehine nispi vekalet ücretine değil hak ve eşitlik kuralları göz önünde tutularak maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, mahalli bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, davacı satın alma talebinde bulunarak Hazinenin mülkiyet hakkını kabul ettiğnini belirtip hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesine, fotogrametri bilirkişinin 1955, 1972, 1986,2006 tarihli hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi sonucu tespit tarihine kadar taşınmazın ekonomik amaca uygun şekilde kullandığının bildirilmesine; ziraat bilirkişi raporu, jeolog bilirkişi raporu, dinlenilen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın mera niteliğinde olmadığı, aktif dere yatağında kalmadığı, davalı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşulları gerçekleştiğine göre davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine

Karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu 156 da 12 parsel (eski 247 ada 12 parsel) sayılı 6750,37 metrekare taşınmaz tarla vasfıyla ... köyündekilerin kullanımında bulunduğu, kimin zilyetliğinde olduğunun bilinmediği belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.