Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5353 E. 2024/5032 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacılar tarafından tapuda kayıtlı zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerindeki zilyetlik iddialarının aksine, kadastro mahkemesi kararında taşınmazın davacıların kardeşi tarafından kullanıldığı tespit edilmiş olup, bu kararın davaya konu uyuşmazlık bakımından güçlü delil niteliği taşıması ve davacıların aksini ispatlayamamaları gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden bozmaya uyma kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/173 E., 2023/250 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılara ait olup uzun yıllardır tarımsal faaliyet sürdürülen ve sınırlarını belirttiği taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda ... ilçesi ... köyünde bulunan 109 ada 125 parsel sayılı mera parseli içerisinde bırakıldığını belirterek bu bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/2 paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu belirterek davanın Belediye yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.06.2016 tarih ve 2016/142 E. 2016/779 K. sayılı kararıyla; dava konusu edilen taşınmazın mera vasfının bulunmadığı ve davacılar tarafından uzun bir süre önce imar-ihya edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... ilçesi ... köyünde bulunan 109 ada 125 parsel sayılı taşınmazın 26.05.2016 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 32.258,07 m2'lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptaline ve bu kısmın çayır vasfı ile 1/2’şer paylarla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.02.2020 tarih ve 2020/536 E. 2020/556 K. sayılı kararıyla; mera niteliğindeki dava konusu taşınmazın mülkiyeti Hazineye ait ise de bu nitelikteki taşınmazlar hakkındaki davaların aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle Hazine yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmek suretiyle açılmasının zorunlu olduğu, somut olayda da davalı olarak gösterilen ... ve Hazineye ek olarak hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığının da ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yer alması gerektiği belirtilmiş ve ilgili Yasa uyarınca Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığını da davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delillerinin sorulması, bildirdiği takdirde delillerinin toplanması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.12.2020 tarih ve 2020/226 E. 2020/305 K. sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne, ... ilçesi ... köyünde bulunan 109 ada 125 parsel sayılı taşınmazın 26.05.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 32.258,07 m2'lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile çayır vasfı ile 1/2 paylarla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 12.12.202 tarih ve 2021/5293 E. 2022/8098K sayılı kararında; dava konusu edilen taşınmazın 29.12.2005 tarihinde ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit edildikten sonra ... tarafından bu tespite itiraz edildiği ve itiraz sonucu ... Kadastro Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada eldeki davaya konu olan ve (A) harfi ile gösterilen bölüm ile dava dışı olup (B) harfiyle gösterilen bölümlerin ...'ın kullanımında olduğunun tespit edildiği, bununla birlikte, ... Kadastro Mahkemesi önündeki yargılamada, 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen miktar sınırı göz önüne alınarak (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın kabulü ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye bölümün ise tespit gibi tesciline karar verildiği ve bunun sonucunda taşınmazın 2009 yılında tapuya tescil edildiği ifade edilmiştir. Bunun devamında ise, Kadastro Mahkemesi önündeki yargılamada varılan sonucun eldeki dosyanın davacıları açısından kesin hüküm oluşturmaz ise de kuvvetli delil nitelinde olacağı belirtilmiştir. ... Kadastro Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada çekişmeli bölümün davacıların kardeşinin kullanımında olduğunun Mahkeme tarafından belirlendiği, davacıların da bu durumun aksini ispat edemediği belirtilerek davacılar lehine 20 yıllık zilyetlik süresinin ve zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığı sonucuna varılmış, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinini isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan karar düzeltme istemi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 26.04.2023 tarih ve 2023/1985 E. 2023/2406 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... Kadastro Mahkemesi tarafından verilen karara atıfta bulunularak dava konusu taşınmaz bölümünün davacıların kardeşi olan ...'in kullanımında olduğunun tespit edildiği, ... Kadastro Mahkemesi tarafından verilen kararın eldeki dava açısından güçlü delil niteliğinde olduğu ve davacıların da bu durumun aksini ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; dava konusu taşınmazın daha öncesinde 40-50 yıl ...'ın kullanımında olduğunu ve 1985 yılında söz konusu taşınmazı davacılara satarak zilyetliğini devrettiğini, davacıların da o tarihten bu yana zilyetliklerini sürdürdüklerini, satıcı ve davacıların eklemeli zilyetliklerinin kazandırıcı zamanaşımı süresi için fazlasıyla yeterli olduğunu, davacıların çok uzun bir süredir kadastro çalışmalarının yapıldığı köy dışında ikamet etmeleri nedeniyle ne kadastro çalışmalarından ne de ... Kadastro Mahkemesi önünde görülen davadan haberdar olduklarını, buna ek olarak kardeşleri ... tarafından açılan ve taraf olmadıkları bir davada yapılan tespitlerin kendileri açısından kuvvetli delil teşkil etmeyeceğini, ... Kadastro Mahkemesi önündeki davada davacının intikale değil zilyetliğe buna karşılık kendi davalarının satın almaya dayandığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi.

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu; Erzurum ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 109 ada 125 parsel sayılı taşınmaz, 29.12.2005 tarihinde ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit edildikten sonra dava dışı ... tarafından açılan tespite itiraz davasında ... Kadastro Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada eldeki davaya konu olan ve (A) harfi ile gösterilen bölüm ile dava dışı olup (B) harfiyle gösterilen bölümlerin ...'ın kullanımında olduğu tespit edilmiş, buna karşılık 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen miktar sınırı göz önüne alınarak (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın kabulü ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye bölümün ise tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Eldeki davada ise davacılar, ... Kadastro Mahkemesi önünde görülen yargılamada dava dışı ...'ın kullanımında olduğu tespit edilen ancak 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen miktar sınırı nedeniyle tespit gibi tesciline karar verilen bölüme yönelik satın alma iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.