"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/230 E., 2023/656 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul-Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Usulden Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/148 E., 2022/293 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Çorum ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında yer alan 229 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yarısının 40 yıla yakın süredir davacı tarafından imar ihya edilerek kullanıldığını ve davacının ecrimisil ödediğini, taşınmazın hiçbir zaman mera vasfında olmamasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında mera olarak tespit edildiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, mahkemenin yetkili olmadığını, mera vasıflı arazilerin mülkiyeti Hazineye ait olduğundan davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, davaya konu taşınmazın İl Mera Komisyonunun kararıyla özel sicile kaydedildiğini, yapılan çalışmaların askı ilanına çıkarıldığını ve süresinde itiraz edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın kadim mera olmadığı ve davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, davalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; davanın hak düşürücü süreden sonra yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu taşınmazın mera vasfında olduğunu ve özel mülkiyete konu olamayacağını, davacının taşınmaza zilyet olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 11.05.1964 tarihinde kesinleştiği, davanın 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davalı Tarım ve Orman Müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeniyle, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde taşınmazın mera olarak tescilinin usul ve yasaya aykırı olduğunun ileri sürüldüğünü, davacının 1964 yılında yapılan kadastro tespitine değil 2018 yılında yapılan mera tespitine ilişkin iptal davası açarak taşınmazın bedeli karşılığında zilyetlik nedeniyle davacı adına tescilini talep ettiklerini, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan davanın kanıtlandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kanun'un 14 üncü; 4721 sayılı Kanun'un 713/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosyanın incelenmesinden; Çorum ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 332 parsel sayılı taşınmazın 09.01.1944 tarihli ve 59 sıra numaralı tapu kaydı nedeniyle 27.08.1960 tarihinde Mesude Doyaman ve müşterekleri adına tespit edildiği, Hazinenin itirazı üzerine İskilip Kadastro Mahkemesinin 22.06.1962 tarihli ve 1961/137 Esas 1962/24 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın hükmen iki parçaya ayrılmasına dair verilen kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin tashihi karar talebinin reddine ilişkin 14.03.1964 tarihli ilamı ile kesinleştiği, bu karara istinaden hükmen ifraz edilerek 25.05.1964 tarihinde Hazine adına tescil edilen 504 parsel sayılı taşınmazın bu kez 12.02.2011 tarihinde yapılan 22/a uygulaması ile 229 ada 6 parsel sayılı taşınmaz olarak 60.428,53 metrekare yüz ölçümüyle tarla vasfıyla davalı Hazine adına tescil edildiği, bilahare 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca 26.10.2018 tarihli Mera Komisyonu Kararıyla mera olarak sınırlandırılmasına karar verilen taşınmazın 19.01.2019 tarihinde kesinleşen bu mera tahdit çalışmaları sonucunda 25.10.2019 tarihinde mera vasfıyla kamu orta malı olarak tescil edildiği, eldeki davanın imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 29.06.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafln kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ancak, davaya konu 229 ada 6 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan kök parselin numarası 332 iken Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde 392 olarak belirtilmesi, ayrıca bu kök parselin kadastro tespitinin kesinleşme tarihi, tashihi karar talebinin reddine dair kararın verildiği 14.03.1964 tarihi iken Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde kesinleşme şerhinin tanzim edildiği 11.05.1964 tarihinin belirtilmiş olması isabetsizdir.
4. Ne var ki, anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin kararın "Değerlendirme" bölümünün 3. bendinde belirtildiği şekilde değiştirilip ve düzeltilerek ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.