"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1895 E., 2023/676 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/48 E., 2022/247 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; 17.05.2021 tarihinde ... köyünde uygulanan kadastro işlemi sırasında, kendi adına tespit edilen 134 ada 7 nolu parselin bir bölümünün hatalı şekilde komşusu davalı adına tespit edilerek 134 ada 6 nolu parsele dahil edildiğini ileri sürerek hatalı şekilde davalı adına tespit edilen kısmın kendi adına tespit ve tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; köylerindeki kadastro çalışmasının 2002'de bittiğini, kadastro sırasında davacının babasının da bilirkişi olarak yer aldığını, aralarındaki sınırı da davacının babasının çizdirdiğini, tespitten 7-10 sene sonra davacının, tapulu bahçe yerine oturma yeri yaparak taşınmazına tecavüz ettiğini, aynı ihtilâfla ilgili olarak ... tarafından Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1041 Esasına kayıtlı aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasının da 20.09.2011 tarih ve 2011/881 sayılı karar ile esastan reddedildiğini, ... aleyhine Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/159 Esasına kayıtlı açtığı el atmanın önlenmesi ve eski hâline getirme davasının ise 15.03.2022 tarih ve 2022/95 sayılı karar ile kabul edildiğini, bu ilâmlara rağmen davacının kendi sınırlarına çekilmediğini, fen ve inşaat bilirkişilerinin raporlarındaki ihtilâfa konu yerin kendisine ait olduğunu, tanıkların davacının akrabaları olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kadastro sırasında davalıya ait komşu 6 nolu parselle, kendisine ait 7 nolu parsel arasında briket duvarın bulunduğunu, kadastro görevlilerinin evine ve bahçesine giriş yolunu davalı adına tespit ettiklerini, davalı tarafından 31.08.2009 tarihinde 3091 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecavüzün men'i başvurusunun Zonguldak Valiliğince reddedildiğini, bahçesine geçeceği yolun olmadığını, sınırlarda oynama olmadığını, kendisine ait yerin davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlık konusu kadastro tutanaklarının 24.01.2002 tarihinde kesinleştiği, davacının kadastro öncesi nedene dayandığı, dava tarihi olan 17.02.2022 itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; kadastro tespiti sırasında babasının bulunmadığını, o sırada babasının hastanede tedavi görmekte olduğunu, taşınmazları arasındaki beton duvarın 40 yıldır mevcut olduğunu, davalının istediği yerden kendi taşınmazına erişebildiğini, kadastro tespitinin hatalı olduğunu belirtip Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali - tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ... ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit edildiği, tespitin 24.01.2002 tarihinde kesinleştiği, davanın açıldığı 17.02.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...