"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1453 E., 2023/738 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/20 E., 2022/14 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Sakarya ili, .... ilçesi, .... köyünde 129 ada, 51 52 ve 61 parsel, 141 ada, 13 parsel, 138 ada, 11 ve 15 parsel, 125 ada, 47 parsel sayılı taşınmazların murisleri Abdullah Kahya'dan geldiğini, taşınmazların mirasçılar arasında taksim edilmediğini, kadastro sırasında hatalı tespitler yapıldığını ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapuları iptal edilerek davacının veraset ilamındaki hissesi oranında tapuya tesciline, dava konusu parseller DSİ tarafından baraj nedeni ile kamulaştırılmışsa arazi bedellerinin veraset ilamındaki hissesi oranında davacıya ödenmesine, ödenmesi mümkün değil ise tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini öne sürerek davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin 24.04.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafın muris muvazaası iddiasına dayanarak değil de kadastro tespiti sırasındaki hatalı işleme dayanarak tespite itiraz ettiği gerekçesiyle 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkil ile davalıların murisi olan ....'ya ait olan dava konusu taşınmazların 2009 yılında yapılan kadastro çalışması ile davalılar adına tespit edildiğini, muris ....'nın oğulları olan davalılar, murisin sağlığının kadastro tespit çalışmalarına katılmaya elverişli olmaması nedeniyle dava konusu taşınmazları kendi aralarında taksim etmek suretiyle kadastro çalışmalarında tespit ettirdiklerini, taraf sıfatının murisin mirasçısı olmasından kaynaklandığını, bu nedenle davacı müvekkilin kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanmadığını, davacının ilgili kadastro tutanaklarının tanziminden sonra murisin vefat etmesi üzerine doğan miras hakkına dayanarak talepte bulunduğunu, dava konusu uyuşmazlık bağlamında Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü uygulanamayacağından davanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiğini öne sürerek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı olduğunu, Mahkemenin hakdüşürücü süreden davanın reddine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine tespitten önce 138 ada 11 parsel sayılı haricindeki taşınmazlar tapuda kayıtlı olmadığına göre somut olayda muvazaa iddiasının dinlenme olanağı bulunmadığı gibi 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, 138 ada 11 parsel yönünden de davacının başka bir hukuki sebebe dayanan iddiası bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B.Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2022 tarihli ve 2020/(16)1-691 E., 2022/1680 K. sayılı kararı
3.Değerlendirme
1.Kadastro sonucu; Sakarya ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 129 ada 51, 52, 61 parsel, 141 ada, 13 parsel, 138 ada 15 parsel, 125 ada 47 parsel sayılı taşınmazların 2009 yılında yapılan kadastro tespiti ile belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalılar adına, dava konusu 138 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 30.04.2003 tarih sıra no; 2'deki dayanak tapu kaydı nedeniyle davalı ... adına tespit gördüğü, tespitlerin 24.04.2009 yılında kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı taraf, 13.01.2021 tarihinde 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra eldeki davayı açmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2022 tarihli ve 2020/(16)1-691 E., 2022/1680 K. sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere, hak düşürücü sürenin hukuki niteliği uyarınca hakkın özünün (mülkiyet hakkı) ortadan kalktığı, diğer bir anlatımla davacının malvarlığı üzerindeki hakkı ortadan kalktıktan sonra açtığı davada tazminat hakkına sahip olamayacağına, tenkis talebi yönünden de bir yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre verilen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.