"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/184 E., 2019/814 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13.12.2017 tarihli, 2015/17883 Esas, 2017/8895 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili hudutları dava dilekçesinde belirtilen nizalı taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tescil harici bırakıldığını, bu taşınmazın müvekkili tarafından imar-ihya edilerek tarım yapılabilir hale getirildiğini ve dava tarihine kadar nizasız ve fasılasız şekilde zilyet edildiğini ileri sürerek nizalı taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı Hazine vekili 05.11.2014 tarihli duruşmada davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı Yeşilalıç Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.
3. Dahili davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili ayrı ayrı cevap dilekçelerinde; nizalı taşınmazda davacı lehine zilyelikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, Mahkemece bu hususta yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddi ile taşınmazın vekil eden belediye adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.06.2015 tarihli, 2014/288 Esas, 2015/565 Karar sayılı kararıyla; dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup yargılama sırasında taşınmazın 367 parsel numarasıyla Hazine adına tescil edildiği, taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edildikten sonra dava tarihine kadar zilyet edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 367 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline 09.03.2015 tarihli harita mühendisi bilirkişinin raporunda (A) harfi gösterilen 1.850,83 metrekare ve (B) harfi gösterilen 8.759,31 metrekarelik bölümlerinin ifrazı ile tarla niteliğiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13.12.2017 tarihli, 2015/17883 Esas, 2017/8895 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz yargılama sırasında idari yoldan Hazine adına tescil edildiğine göre yargılama sırasında husumet yöneltilen ...'nın davada taraf sıfatı bulunmadığı gibi hüküm ile de aleyhine bir durum yaratılmadığı anlaşıldığından, dahili davalı ...'nın temyiz inceleme isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince, taşınmazın niteliğinin ve kullanım durumunun belirlenmesinde en önemli unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmış ise de dosyaya ibraz edilen 20.03.2015 tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda nizalı taşınmaz bölümlerinin hava fotoğrafındaki durumunun ne olduğu hususunda açıklama yapılmadığı, yalnızca bu kısımların yerlerinin hava fotoğrafı üzerinde işaretlendiği, böylesine yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı'ndan getirilerek dosya arasına konulması, bundan sonra mahallinde yeniden keşif yapılarak nizalı taşınmaz bölümlerinin niteliğinin, kullanım durumunun, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gereğine değinilerek bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin 28.11.2019 tarihli, 2018/184 Esas, 2019/814 Karar sayılı kararıyla; dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup yargılama sırasında taşınmazın 367 parsel numarasıyla Hazine adına tescil edildiği, taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edildikten sonra dava tarihine kadar zilyet edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 367 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 16.10.2019 havale tarihli raporda ve ekli krokide (A) harfi gösterilen 1.850,83 metrekare ve (B) harfi gösterilen 8.759,31 metrekarelik bölümlerinin ifrazı ile tarla niteliğiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ile ... yönüyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1.Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, nizalı taşınmazın imar-ihyasının ne zaman tamamlandığının tam olarak belirlenmediğini, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının imar-ihya sebebine dayanmayıp yalnızca zilyetlik sebebine dayandığını, kaldı ki taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, vekil eden belediye yönüyle açılan dava reddedildiği halde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro sırasında “taşlık” olarak tescil harici bırakılıp yargılama sırasında idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. 1975 yılında Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz “taşlık” vasfında olduğundan bahisle tescil harici bırakılmış; taşınmaz yargılama sırasında 27.08.2014 tarihinde idari yoldan 367 parsel numarasıyla ve 37.767,14 metrekare yüz ölçümlü olarak ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edilmiştir.
2. Mahkemece, dava konusu 367 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümlerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak nizalı taşınmaz bölümlerinin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Bozma öncesi ve sonrası mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişilerin bir kısmı nizalı taşınmazın evvelinde taşlık olduğunu, taşınmazın davacı tarafından traktör ve işçi tutularak yapılan çalışma sonunda imar-ihya edildiğini, bir kısmı ise taşınmazın babası tarafından taşlarından arındırılarak imar-ihya edildiğini beyan etmişlerdir. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 1984 ve 1992 yıllarına ilişkin hava fotoğraflarına göre dava konusu taşınmazın nizalı bölümlerinde imar-ihya faaliyetinin 1984 yılında başladığı, 1992 yılında ise bitirilmiş olduğunun bildirildiği görülmüştür. Dosya arasında bulunan nüfus kayıtlarına göre, davacı ...’ın davanın açıldığı tarihte 37, 1984 yılında 7 ve 1992 yılında ise 15 yaşında olduğu, davacının mirasbırakanı olan babası ...’ın davacı dışında başka mirasçıları da bulunduğu gözetildiğinde taşınmazın babasından davacıya ne şekilde intikal ettiği, davacının hangi hukuksal nedene dayalı olarak (taksim, bağış, satış vs.) kendi adına tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğunun anlaşılamadığı, Mahkemece davacının eldeki davayı açmakta aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenmeksizin hüküm kurulduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle dosya arasında bulunan hava fotoğrafları dışında, dava tarihi olan 2014 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, davacının tek başına dava açma hususunda aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla dava konusu taşınmazın babasından kendisine ne şekilde kaldığı, hangi hukuksal nedene dayanarak (taksim, bağış, satış vs.) adına müstakilen tescil talebinde bulunduğu davacıdan sorularak açıklattırılmalı; bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın nizalı bölümlerinin öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazdaki imar-ihya faaliyetinin ne şekilde yapıldığı, ne zaman başlayıp ne zaman bitirildiği, taşınmazın babasından davacıya ne şekilde kaldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazların sınırlarında bulunan komşu taşınmazların varsa dayanağı kayıtlarının nizalı taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; bölgede 2021 yılında toplulaştırma çalışmaları yapıldığı da gözetilerek teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, taşınmazın nizalı bölümlerini toplulaştırma sonucu oluşan güncel pafta üzerinde gösterir şekilde, dava konusu taşınmazın nizalı bölümlerinin hangi toplulaştırma parseli/parselleri içerisinde kaldığını belirten denetime elverişli krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmaz bölümlerinin önceki ve mevcut niteliğini, zirai durumunu, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki bilirkişi raporlarını irdeler ve çelişkileri giderir mahiyette ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak nizalı taşınmaz bölümlerinin hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi istenilmeli, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; dava tescil davası olarak açılmış olup yargılama sırasında nizalı taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak 367 parsel numarasıyla idari yoldan Hazine adına tapu kaydı oluşturulması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü halde kendisini vekille temsil ettiren dahili davalı ... yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde temyiz eden dahili davalı ... Belediye Başkanlığına iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.