Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5424 E. 2023/6474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdiyle yaptığı taşınmaz devirlerinin muris muvazaası ve aşırı bağışlama nedeniyle tenkisine ilişkin istem.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, mirasbırakanın ikinci ölünceye kadar bakma akdiyle yaptığı taşınmaz devrinin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve aşırı bağışlama teşkil ettiği gerekçesiyle tenkisine karar vermesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 14.04.2022

SAYISI : 2020/75 E., 2022/24 K.

DAVA TARİHİ : 01.11.2010

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

TEMYİZ EDEN : Taraf vekilleri

Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil ve tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların mirasbırakanı ...’nin maliki olduğu 333 ada 35, 43, 106 ve 136 ile 346 ada 96 parsel sayılı taşınmazlarını 07.11.2008 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile; 122 ada 26, 41 ve 64 parsel sayılı taşınmazlarını ise 14.09.2009 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devrettiğini, devirlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescilini, mümkün olmazsa tenkisini istemiş, 02.07.2015 tarihli celsede isteğini davacıların miras paylarına hasretmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davalının ölünceye kadar mirasbırakan ile yaşadığını ve sözleşmeden kaynaklanan bakım borcunu yerine getirdiğini, tüm işlemlerin gerçek iradelerini yansıttığını, tenkis koşullarının da oluşmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli ve 2010/111 E. 2015/193 K. sayılı kararıyla iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin; 20.02.2020 tarihli ve 2016/15486 Esas, 2020/1151 Karar sayılı kararıyla “.. 14.09.2009 tarihli akit ile devredilen taşınmazlar yönünden davanın kabulü doğru ise de, infaza elverişli bir hüküm kurulduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. İptal ve tescil istemli eldeki davada, dava konusu 122 ada 26, 41 ve 64 sayılı parsellerde devre konu ve davalı adına kayıtlı payların iptaline ve miras payları oranında davacılar adına tesciline, kalan payın da davalı üzerinde bırakılması şeklinde karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde bakım sözleşmelerinin de iptali şeklinde hüküm kurulması yerinde değildir. Hal böyle olunca, 07.11.2008 tarihli akitle devredilen 333 ada 35, 43, 106 ve 136 ile 346 ada 96 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi, 14.09.2009 tarihli akit ile devredilen 122 ada 26, 41 ve 64 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...." gerekçesiyle bozulmuş, taraf vekillerinin karar düzeltme isteği Dairenin 14.10.2020 tarihli ve 2020/2301 E., 2020/5041 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın 07.11.2008 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile maliki olduğu bir kısım taşınmazlarını davalıya devrettiği, 1919 doğumlu mirasbırakanın bu devir ile bakım ve gözetimini garanti altına almaya çalıştığı, 07.11.2008 tarihli akit ile devredilen taşınmazların miktar ve değeri ile mirasbırakanın o dönem elinde bulunan mal varlığının miktarı gözetildiğinde makul oranın bulunduğu, 07.11.2008 tarihli akitte mal kaçırma amacının bulunmadığı, ne var ki mirasbırakanın bakım ve gözetimini garanti altına almışken 14.09.2009 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile üzerinde bıraktığı taşınmazların bir kısmını daha davalıya devrettiği, her ne kadar mirasbırakan ikinci temlik sonrası da 122 ada 25, 66 ve 33 ile 281 ada 23 sayılı parsellerdeki 1/2’şer paylarını üzerinde bıraksa da, üzerinde bıraktığı taşınmazların keşfen saptanan değerleri gözetildiğinde 14.09.2009 tarihli akit ile mirasbırakanın daha önce oluşturduğu orantıyı bozarak mirasçılarından mal kaçırma amacıyla hareket ettiği gerekçesiyle 14.09.2009 tarihli akit ile devredilen 122 ada 26, 41 ve 64 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, mirasbırakanın bakım ihtiyacı olmadığını bilakis davalının hiç çalışmadan tüm giderlerinin mirasbırakan ve annesi tarafından karşılandığını, ölünceye kadar bakım akitlerinin muvazaalı işlemi gizlemek için yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde, reddine karar verilen kısım yönünden yasaya uygun karar verildiğini ancak kabulüne karar verilen kısmın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini, davalının ölünceye kadar bakım edimini ifa ettiğini, ek bilirkişi raporuna karşı itirazlarının Mahkemece değerlendirilmediğini, yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı

2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 571 inci, 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1919 doğumlu mirasbırakan ... ...ın 21.06.2010 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak dava dışı eşi ...yi, dava dışı çocukları ...ve ...’yi, davacı çocukları..... ...e ...ile davacı torunları... ... Şaziye ve...’i (1998 yılında ölen oğlu...’in çocukları) ve davalı oğlu ...i bıraktığı, mirasbırakanın maliki olduğu 333 ada 35, 43, 106 ve 136 ile 346 ada 96 parsel sayılı taşınmazlarını 07.11.2008 tarih ve 1621 yevmiye no’lu ölünceye kadar bakma akdi ile; maliki olduğu 122 ada 26, 41 ve 64 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/2’şer paylarını da 14.09.2009 tarih ve 1139 yevmiye no’lu ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devrettiği kayden sabittir.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Hacıbektaş Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 239,15 TL harcının istek halinde davacılara iadesine,

Aşağıda yazılı 1.525,42 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.