"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/42 E., 2023/845 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alucra Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/152 E., 2022/84 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil ile bedel davasının hak düşürücü süre nedeniyle, davalı ... ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil ile bedel davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle, her iki davalı aleyhine açılan manevi tazminat davasının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesinde kain olup davacılar ve davalı ...'ün ortak mirasbırakanları ...'e ait 362 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak davalı ... adına tespit edildikten sonra, ...'un taşınmazı ...'a devretmek amacıyla davacı ... adına vekâletname tanzim ettirdiğini, ancak ilk vekâletnamede parsel numarası bulunmaması, ikinci vekâletname sonrasında da mirasbırakanları ...'ın hastalıkları nedeniyle ...'a devrin gerçekleşmediğini, sonrasında davalı ...'un taşınmazı diğer davalı ...'e sattığını, mirasbırakanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açamayıp öldüğünü, davacıların mirasbırakanın ölümüyle hak sahibi oldukları dava konusu taşınmazın tek başına davalı mirasçı ... adına yolsuz tescil edildiğini, davalıların dava konusu taşınmazın aslında ...'a ait olduğunu bildikleri için kötüniyetli şekilde davacılar zararına hareket ettiklerini, davalı ... adına tapu kaydının iptali ve miras payları oranında davacılar adına tescilini, olmazsa taşınmazın değerinden davacıların miras paylarına isabet eden miktardan şimdilik 1.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın davacılara ödenmesini talep etmiştir.
2. Asli müdahiller ayrı ayrı ibraz ettikleri müdahale dilekçelerinde; davalı ... ve davacılarla birlikte mirasbırakan ...'ün mirasçısı olduklarını, dava sonucunun miras paylarını etkileyeceğini, davaya asli müdahil olarak katılmak istediklerini belirtmişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kadastro öncesine dayanan tapu iptali ve tescil davasının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki on yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, davacıların yolsuz tescil iddiasının hak düşürücü süre engelini aşmak için öne sürüldüğünü, ortak mirasbırakan ...'ün ölene kadar tespite itiraz etmediğini ve dava açmadığını, ortada yolsuz tescil olmadığını, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğunu, davaların reddedilmesi hâlinde her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; ortak mirasbırakanları ...'e ait olan dava konusu taşınmazın hatalı olarak kendisi adına tespit edilmesi sonrasında, ...'ün taşınmazı devralmak istemesi üzerine davacı ...'yi işlem için iki kez vekil tayin ettiğini, ancak vekâletname bilgileri eksik olduğu için işlemin gerçekleşmediğini, davalı ...'ün kendisine gelerek babası ...ağır hasta olduğu için taşınmazı kendisine devretmesi gerektiğini söylemesi üzerine bedelsiz olarak taşınmazı davalı ...'e devrettiğini belirterek tapu iptali ve tescil davasını kabul etmiş, maddi ve manevi tazminat davasının reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli ve 2019/171 Esas, 2021/18 Karar sayılı kararıyla; hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine, 10.03.2021 tarihli ek kararıyla da davalı lehine 4.650 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili, ek kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2021 tarihli ve 2021/946 Esas, 2021/791 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil davası yönünden hak düşürücü süre nedeniyle dava reddedilmiş ise de manevi tazminat talebinin reddi sebebine gerekçede yer verilmediği, ... ve ...'ün davaya fer'i müdahil olarak katılmalarına karar verildiği hâlde gerekçeli kararda aslî müdahil olarak gösterildikleri ve yatırdıkları harçların iade edilmediği gerekçesiyle diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin davacılar ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli ve 2019/171 Esas, 2021/18 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ve 2021/152 Esas, 2022/84 Karar sayılı kararı ile; davalı ...'un kabul beyanlarına tarafların kendi muvazaalarına dayanamayacağı gerekçesiyle itibar edilmediği, ... ve ...'ün davaya asli müdahil olarak katılma talepleri üzerine harcı ikmâl etmeleri sebebiyle asli müdahillik sıfatlarının korunduğu belirtilerek davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil ile bedel davasının hak düşürücü süre nedeniyle, dava tarihinde kayıt maliki olmadığı gerekçesiyle davalı ... ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil ile bedel davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, her iki davalı aleyhine açılan manevi tazminat davasının ise davalılar tarafından zamanaşımı def'inde bulunulmadığı, dava konusu olaylar nedeniyle davacıların kişilik haklarının zedelenmediği, Türk Borçlar Kanunu'nun 58 inci maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle esastan reddine ve davacıların ihtiyarı dava arkadaşı oldukları gerekçesiyle reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca her bir davacı ve asli müdahilden ayrı ayrı 5.100'er TL vekâlet ücretinin alınıp davalı ...'a ödenmesine karar verilmiş; 18.07.2022 tarihli ek kararı ile de, davalı ... vekilinin terditli açılan eldeki davada asli ve fer'i her talep yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi talebi hakkında asli talep kabul edilmediği için fer'i talebin incelenip reddedildiği, tek bir dava olduğu için asli talep yönünden vekâlet ücreti hakkının doğmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin hükmün tamamlanması talebinin reddine dair ek karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin27.05.2022 tarihli ve 2021/152 Esas, 2022/84 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesini tekrar etmekle yolsuz tescile dayandıkları için davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığını, davacıların zorunlu dava arkadaşı olduğunu, davanın tek bir dava olduğu gerekçesiyle de tek bir karşı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, sürecin davacılar için bir yıkıma sebebiyet verdiği için manevi tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ve 2021/152 Esas, 2022/84 Karar sayılı kararının kaldırılmasını istemiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.06.2023 tarihli ve 2021/2284 Esas, 2022/1382 Karar sayılı karar ile; ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalı ... adına yapılan tespitinin 24.11.2008 tarihinde itirazsız kesinleştiği, taşınmazın davalı ... adına tescil edildikten sonra 26.05.2015 tarihinde davalı ...'e satıldığı ve hâlen ... adına kayıtlı olduğu, tarafların ortak mirasbırakanı ...'ün 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki on yıllık hak düşürücü süre içinde tespite itiraz etmeyip dava da açmadığı, davacıların eldeki davayı kendilerinin baştan beri malik oldukları iddiasıyla değil, ortak mirasbırakan ...'dan kalan miras paylarına hasren açtıklarını, davacılar ve davalı ...'ün mirasbırakan ...'ın mirasçıları olup mirasçılar arasındaki davalarda ihtiyari dava arkadaşlığı olması sebebiyle her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetli olduğu, malvarlığı zararlarının manevi tazminata dair 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58 inci ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 24 üncü maddeleri kapsamında olmadığı, manevi tazminat isteminin reddinin isabetli olduğu, belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.06.2023 tarihli ve 2021/2284 Esas, 2022/1382 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki gerekçelerini tekrar etmekle davacıların zorunlu dava arkadaşı olduğunu, davanın tek bir dava olduğu gerekçesiyle de tek bir karşı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, Bölge Adliye Mahkemesinin 21.06.2023 tarihli ve 2021/2284 Esas, 2022/1382 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ve 2021/152 Esas, 2022/84 Karar sayılı kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58 inci ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 24 üncü maddeleri,
2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince davanın esasına ilişkin olarak (IV/C) bendinde yer alan gerekçelerle yazılı şekilde karar vermiş olmasında kural olarak isabetsizlik görülmemiş ise de, davacıların terditli talebi olan manevi tazminat talebinin reddedilmesi sonucunda,
kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine AAÜT'nin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince ret sebebi ortak olduğundan tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davacı ve asli müdahil aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
3. Ne var ki anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 nci maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan “AAÜT'nin 10/3 maddesi uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin her bir davacı ve asli müdahilden ayrı ayrı tahsili” cümlesinin çıkartılarak yerine “AAÜT'nin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 5.100 TL vekâlet ücretinin davacı ve asli müdahillerden tahsili” cümlesinin yazılmasına,
Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan 269,85 TL temyiz harcının temyiz eden davacılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.