"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1947 E., 2023/895 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gümüşhane 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/97 E., 2022/581 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; Gümüşhane ili, .... ilçesi, .... mevkiinde Akçahisar ve .... Köylerinin Gümüşhane-... karayoluna çıkış noktasında yer alan 122 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların 1960’lı yıllardan bu yana davacıların murisi ... ile davacılar ..., ... ve ...'a ait olduğunu, bu hususun Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen 06.04.1988 tarihli kamulaştırma ve akabinde kamulaştırılan kısma dair tanzim edilen 28.12.1989 tarihli tapu kaydında da belirtildiğini, dilekçe ekinde sunulan kamulaştırma kararında 760 m2'den ibaret taşınmazın ..., ..., ... ve ...'a ait olduğunun ve bu taşınmazın 120 m2'lik kısmı hakkında kamulaştırma kararı alındığının belirtildiğini, kamulaştırılan 120 m2'lik kısma ilişkin kamulaştırma bedelinin de 30.01.1989 tarihinde taşınmazın zilyetlerine ödendiğini, davalıların davacıları uzun yıllardır tanıdıklarını ve anılan taşınmazların davacılara ait olduğunu bildiklerini ancak muris ...'ın ölümünden kısa bir süre sonra yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazların kadastro çalışmalarının 01.05.2007 tarihinde tamamlandığını, bu tarihten sonra davacı tarafın mülkiyet iddiası ile tapu maliklerinden herhangi bir talepte bulunmadığını, çekişmeli taşınmazların davalılara kendi murisleri ...'den intikal ettiğini, Karayolları Genel Müdürlüğünün kıymet takdir raporunda zilyet olarak gösterilen ....,..., ve ...'ın söz konusu taşınmazda kamulaştırmanın yapıldığı tarihlerde herhangi bir zilyetliklerinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazların eskiden beri muris ... ve mirasçıları tarafından kullanıldığını, Gümüşhane Vergi Dairesi kayıtlarına göre dava konusu taşınmazı ...'in 05.06.1974 tarihinden itibaren ticari işletme olarak kullanmakta iken 1990 yılında burayı oğlu .....'in kullanmaya devam ettiğini, en son 2000 yılından itibaren oğlu ...'in kullandığını, muris ...'in çok eski yıllarda davacı ...'in babası...'ye köye gelip giderken ve kışın yollar kapalı olduğu zamanlarda geçici olarak konaklaması ve ayrıca ... evlendiğinde maddi durumları iyi olmadığı için civarda bir evlik yeri kullanmalarına izin verdiğini, daha sonradan 1960'lı yıllarda ... ve ailesinin geçici olarak kullandıkları bu yeri bırakarak gittiklerini, 1960'lı yıllardan itibaren de ... ve mirasçıları tarafından taşınmazların kullanıldığını, kamulaştırma çalışmalarında davacıların 760 m2'lik yerleri olduğuna dair bir belge düzenlendiğini, söz konusu belgenin salt davacıların beyanları doğrultusunda tanzim edildiğini, dava konusu taşınmazların davalıların köyü olan Akçahisar Köyünde bulunmasına rağmen davacı tarafın Çalık Köyünden olduklarını, Çalık Köyünün de dava konusu taşınmazlara yaklaşık 3-5 km uzaklıkta bulunduğunu, dosyaya sunulan ve gerçeğe aykırı olarak düzenlenen kıymet takdir raporunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının tamamının ortak bir şekilde, dava konusu taşınmazın talep konusu olan bölümünün üzerinde davacıların babasına ait ve davacılara intikal eden, evveliyatta davacılar murisleri ve davacıların ailesi tarafından kullanılan ev ve yapıların bulunduğunu beyan ettikleri, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının bu beyanlarından davacıların talep konusu alan üzerinde muhdesatlarının bulunduğu ve bu kapsamda kadastro tespitinin hatalı olarak gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, 1988-1989 yıllarında gerçekleştirilen kamulaştırma işlemleri sırasında tanzim edilen kıymet takdiri tutanağı, kamulaştırma haritaları ve ilgili belgeler gereğince davacıların tanıklarının ve mahalli bilirkişilerin beyanlarına göre iddianın kanıtlandığı, 18.07.2022 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde belirtilen 122 ada 9 parseldeki 640,00 m2'lik alanda davacıların zilyetliklerinin ve kadastro öncesi hukuki nedene dayalı iktisap haklarının mevcut olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların dava konusu ettikleri yeri keşif esnasında gösteremediklerini, bu yerin ne zaman ve nasıl iktisap edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge sunamadıklarını, dava konusu taşınmaz üzerinde davalıların 30 yılı aşkın süredir devam eden zilyetliklerinin bulunduğunu, dolayısıyla davalılar lehine olağanüstü zamanaşımı yoluyla taşınmaz iktisap etme koşullarının oluştuğunu, muvafakat verilmeyen tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanlarına itibar edilemeyeceğini, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından tutulan tutanakların hiçbir dayanağının bulunmadığını, bu tutanakların sadece beyan üzerine düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların davacıya ait olduğunu belirttikleri kısmın eski evin ön tarafı olduğunu, evin arka ve yan tarafıyla ilgili kesin bilgileri bulunmadığını, dosyaya sunulan fen bilirkişisi raporunda tek bir krokinin düzenlendiğini, talepleri doğrultusunda terditli bir rapor tanzim edilmediğini, davacıların hak iddia ettikleri kısmın dava konusu parseller dışında kalmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarına itibar edilmeden ve hangi beyanlara neden üstünlük tanındığı noktasında değerlendirme yapılmadan verilen kararın hatalı ve eksik olduğunu, dava konusu 122 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ile 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazın geriye kalan kısmı hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığını ve bu kısımlar üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, dava dilekçesinin içeriğinden eldeki davanın taşınmazların tamamına yönelik olarak açılmadığının ve 1988 yılında yapılan kamulaştırma işleminden arta kalan kısım yönünden tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğunun anlaşıldığını ancak bu kısmın 122 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlardan hangisinin kapsamında kaldığının kesin olarak tespit edilememesinden dolayı her iki parselin de dava dilekçesinin talep sonucu kısmında davalı olarak gösterildiği, dava dilekçesi ekinde sunulan belge ve krokilerden de davanın 122 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların tamamına yönelik olarak açılmadığı ve kamulaştırmadan arta kalan kısma yönelik olarak eldeki davanın ikame edildiği sonucuna varıldığı, dilekçelerin teatisi aşamasında davacılar vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde de davaya konu edilen taşınmaz bölümünün 640,00 m2 alana sahip kısım olduğunun açıkça belirtildiği, aşamada bu kısmın değeri üzerinden harç yatırıldığı, davanın kabulüne karar verilip 122 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların geriye kalan kısımları hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi,
3. Değerlendirme
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Gümüşhane ili, ... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 9 parsel sayılı 8.805,56 m2 yüz ölçümlü “üç katlı kargir ev ve bahçesi” vasıflı taşınmaz ile aynı yerde bulunan 122 ada 8 parsel sayılı 25,30 m2 yüz ölçümlü “kargir ev” vasıflı taşınmazın senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalıların murisi ...’e ait olduğu ve ...’in 1990 yılında öldüğünden bahisle davalılar adına tespi edildiği, tespitin 01.06.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.001,23 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.