"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/287 E., 2023/517 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yargılamanın iadesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; yargılamanın iadesine konu Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/15 Esas, 2005/78 Karar sayılı kararıyla dava konusu 243 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verildiğini ve kararın 22.05.2006 tarihinde kesinleştiğini, ancak bu dava açılmadan önce Altınekin Kadastro Mahkemesinin 1998/67 Esas sayılı dosyasında aynı taşınmazlar hakkında açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, taşınmazların mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verildiğini, aynı taşınmazlara ilişkin olarak birbirinden farklı kararlar verilmiş olduğundan, Tapu Müdürlüğünce taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine bu hususta şerh verildiğini, bir taşınmazla ilgili olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açılabilmesi için taşınmazın tapu kaydının oluşmuş olması gerektiğini, somut olay yönüyle de Asliye Hukuk Mahkemesince Kadastro Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, tapu kaydı henüz oluşmamış olan taşınmaza ilişkin davanın esası yönüyle inceleme yapılıp karar verildiğini ve bu kararın yok hükmünde olduğunu ileri sürerek yargılamanın iadesi taleplerinin kabulü ile Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/15 Esas, 2005/78 Karar sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların vekil eden belediye tarafından, taşınmazların bulunduğu yer belediye olmadan önce ise köy tüzel kişiliği tarafından yıllarca kullanıldığını, dava konusu taşınmazlar ile dava dışı başkaca taşınmazlara ilişkin olarak dava tarihinden önce verilen hakem kararları uyarınca dava konusu taşınmazların mera vasfında olmadığının belirlendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 2019/283 Esas, 2019/904 Karar sayılı kararıyla; yargılanmanın iadesi sebeplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375 ve 376 ncı maddelerinde tahdidi şekilde sayıldığı, bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve hükmün de kesinleşmiş olması halinde ikinci verilen hükmün iptal edilmesi gerektiği, davacı tarafça iptali istenen Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/15 Esas sayılı dosyasında, Altınekin Kadastro Mahkemesinin 1998/67 Esas sayılı dosyasından daha önce karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/15 Esas, 2005/78 Karar sayılı kararıyla dava konusu 243 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verildiğini ve kararın 22.05.2006 tarihinde kesinleştiğini ancak söz konusu dava açılmadan önce Altınekin Kadastro Mahkemesinin 1998/67 Esas sayılı dosyasında aynı taşınmazlar hakkında açılan davanın yapılan yargılaması sonunda taşınmazların mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verildiğini, bu durumu Altıntekin Tapu Müdürlüğünün Mal Müdürlüğüne hitaben yazdığı 19.01.2017 tarihli, 161 sayılı yazısı ile öğrendiklerini, Altınekin Kadastro Mahkemesinde dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak tespite itiraz davası devam ederken, Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/15 Esas sayılı dosyasında da yine aynı taşınmazlar ile ilgili olarak davalı ... Belediy Başkanlığı tarafından tapu iptali ve tescil davası açıldığı için 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27 nci maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek davanın Kadastro Mahkemesine devri gerekirken, Mahkemece dava ile ilgili olarak esastan karar verildiğini, Kadastro Mahkemesinde dava konusu olan taşınmazların henüz kadastro tespiti kesinleşmediği için Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın yok hükmünde olduğunu, aynı taşınmazlara ilişkin olarak Altınekin Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/33 Esas, 2007/64 Karar sayılı kararı yönüyle de yargılamanın iadesini talep ettiklerini, Mahkemenin 29.03.2018 tarihli, 2017/1 Esas, 2018/1 Karar sayılı kararıyla Altınekin Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/33 Esas, 2007/64 Karar sayılı kararının iptaline karar verildiğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 22.01.2020 tarihli ve 2020/42 Esas, 2020/77 Karar sayılı kararıyla;, birinci hüküm lehine olan tarafın kesin hükümden istifade edeceği, bu durumda yargılamanın iadesi talebi üzerine, ikinci hükmün iptaline karar verileceği, somut olayda davacı vekili tarafından yargılamanın iadesi talebi ile ilk verilen hükmün iptali istendiğinden, 6100 sayılı HMK'nın 355 inci maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde, İlk Derece Mahkemesince toplanan deliller ve bu delillerin taktiri ile karar gerekçesine göre verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin " yargılamanın iadesine konu Altınekin (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/15 Esas, 2005/78 Karar sayılı dosyasında görülen davanın, dava konusu 243 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitine itiraza ilişkin Altınekin Kadastro Mahkemesinin 1998/67 Esas sayılı dosyasında görülen dava derdestken açıldığı ve sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26/4 üncü maddesine göre kadastro mahkemesinin yetkisi kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar, tutanak kesinleştikten sonra sona erer. Ancak tespite itiraz davasının varlığı, tutanağın kesinleşmesini önleyecektir. Her ne kadar, dava konusu 243 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanakları, Kadastro Mahkemesinde görülen dava derdest olmasına rağmen hükmen kesinleştirilmiş ise de, tespitten evvel açılan müdahalenin men’i davasının görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmış olması karşısında, dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının kesinleştirilmiş olmasının hukuken sonuç doğurmayacağı açıktır. Bu halde; Mahkemece yargılamanın iadesine konu Altınekin (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.11.2005 tarihli, 2004/15 Esas, 2005/78 Karar sayılı kararının yok hükmünde olduğu gözetilerek, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince Mahkemece söz konusu kararın yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken işi çözümsüzlüğe bırakacak şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup kararın açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. " gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlkderece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, dava konusu 243 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanakları, Kadastro Mahkemesinde görülen dava derdest olmasına rağmen hükmen kesinleştirilmiş ise de tespitten evvel açılan müdahalenin men’i davasının görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmış olması karşısında, dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının kesinleştirilmiş olmasının hukuken sonuç doğurmayacağı açık olduğundan çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacının davasının kabulüne, Altınekin (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/11/2005 Tarih 2004/15 Esas 2005/78 Karar sayılı kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlkderece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın mera vasfını taşımadığı ve belediyenin kullanımında olduğunu, kadastro mahkemesinin kararının daha sonra verildiğini, dolayısıyla kadastro mahkemesi kararının iptal edilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yargılamanın iadesi talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375'inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27'inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 243 ada 10 parsel sayılı 75.047,56 metrekare ve 243 ada 11 parsel sayılı 54.000,00 yüzölçümündeki taşınmazlar, zilyetlikle iktisabı mümkün olan hali yerlerden iken 1974 yılında Altınekin Belediyesi tarafından sürülerek tarla haline getirildiği ve parsellere ayrılarak kiraya verildiği, ancak taşınmazda zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı açıklanarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, ... tarafından taşınmazların mera vasfında olduğu iddiasıyla Kadastro Komisyonuna itiraz edilmesi üzerine, komisyonca yapılan inceleme sonunda itirazın kabulüne, taşınmazların tespitinin iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiş; bilahare 243 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, “Kadastro Mahkemesinin 1998/67 Esas sayılı dosyasında davalıdır” ve “Bu taşınmaz hakkında Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.11.2005 tarihli, 22.05.2006 tarihinde kesinleşen 2004/15 Esas, 2005/78 Karar sayılı ve Altınekin Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.07.2007 tarihli, 17.08.2007 tarihinde kesinleşen 2006/33 Esas, 2007/64 Karar sayılı, iki adet ayrı mahiyette karar mevcuttur. HUMK’un 445/10 uncu maddesi gereğince iade-i muhakeme davası açılması gerekmektedir” şerhi verilmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve bozmaya uygun karar verilmesine göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Bakiye 157,75 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.