Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5481 E. 2024/6017 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ehliyetsiz kişinin taşınmazlarının devrine ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, sonradan malik olanların iyiniyetinin değerlendirilmesi ve tazminat miktarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, ehliyetsiz kişinin taşınmazının devrinde iyiniyetli olan davalılar lehine hüküm kurarken, diğer davalılar yönünden tazminata hükmetmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak bozma ilamına uyulmayarak daha önce onanan kısım hakkında hüküm kurulmaması, tazminata ilişkin faizin başlangıç tarihinin ve harç, vekalet ücretinin hatalı hesaplanması hususları gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/16 E., 2023/201 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vasisi ...; davacının şizofren hastası olup ehliyetsiz olduğu dönemde maliki olduğu 8493 ada 12 parsel sayılı taşınmazda bulunan 7 ve 8 nolu bağımsız bölümler ile Keçiören’de bulunan 2 nolu bağımsız bölümün muvazaalı olarak davalılara devredildiğini, davalıların davacının hastalığından haberdar olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; davaya konu 7 nolu daire ve aynı yerde bulunan 1 numaralı daireyi 18.000 YTL bedelle Hürriyet gazetesinden satış ilanında gördüğünü, ... Emlak vasıtası ile satın aldığını, diğer davalılar ve aralarındaki hukuki münasebeti bilmediğini, yaşamını yıllarca terzilik yaparak sürdürdüğünü ve tüm birikimlerini bu daireleri almak için kullandığını, daireleri ileride evlenecek olan oğlu ile aynı yerde oturmak için satın aldığını, diğer davalılarla herhangi bir akrabalık ilişkisinin bulunmadığını, daireyi satma niyeti ve arzusunun da olmadığını, emekli olduğunu, tek mal varlığının bu daireler olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları aynı vekile vekalet vermişlerdir.

Davalı ... ve ... vekili; davacının ehliyetsiz olmadığını, vesayet altına alınma tarihinin 2006 yılı olup taşınmazların ilk işleme tabi tutulduğu 1994 yılından 12 yıl sonra olduğunu, muvazaaya dayalı bir işlem tesis edildiği iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...; kısıtlıyı tanımadığını, bu nedenle de akıl hastası olduğunu ve vesayet altına alındığını bilmediğini, satın almış olduğu taşınmazın diğer maliklere nasıl geçtiği hususunda da bilgi sahibi olmadığını, taşınmazı gördüğünü, pazarlık yaparak ve bedelini ödeyerek tapuda satın aldığını, halen kendisinin kullandığını, taşınmazı alacak ekonomik durumunun bulunduğunu, iyiniyetle tapuya güvenerek aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2013 tarih 2009/409 E., 2013/249 K. sayılı kararı ile; davacının vekalet ve satış tarihlerinde ehliyetsiz olduğu, 3. kişilerin iyiniyet iddiasında bulunmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne 2, 7 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Dairenin 23.09.2014 tarihli 2013/12712 E., 2014/14677 K. sayılı kararıyla; 8 nolu bağımsız bölüm yönünden ... ilk el konumunda olduğundan davanın kabulünün yerinde olduğu, 7 ve 2 nolu bağımsız bölüm yönünden ilk temlikten sonraki maliklerin iyiniyetinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Ankara 30. Asliye Hukuk Mahkemesi 18.07.2023 tarih 2021/16 E., 2023/201 K. sayılı kararı ile; davacının vekalet ve işlem tarihinde ehliyetsiz olduğu, davalı ... ve ...’in iyiniyetli olduğu gerekçesiyle 2 ve 7 nolu bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulü ile 115.000 TL tazminatın devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’den alınmasına, dahili davalılar ve davalı ...’e yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vasisi vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vasisi vekili temyiz dilekçesinde; ... ve ...’in iyiniyetli olmadığını, tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiğini, somut olayda yetkisiz temsil olup tescilin yolsuz olduğunu, iyiniyetin araştırılmayacağını, temlikteki değerin düşük olduğunu, taşınmazın sık aralıklarla el değiştirdiğini, ...’in birden fazla taşınmaz aldığını, emlakçının davacının hastalığından haberdar olduğunu beyan ettiğini, Mahkemece davalıların alım gücünün araştırılmadığını, 2 ve 7 nolu bağımsız bölümler yönünden verilen tazminatın düşük olduğunu, 8 nolu bağımsız bölüme ilişkin hüküm ve gerekçeye yer verilmediğinden düzeltilmesi gerektiğini, vekalet ücreti, yargılama giderleri ve harcın hatalı hesaplandığını, dahili davalıların vekili olmadığından lehlerine vekalet ücreti takdirinin yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalılar ... ve ... temyiz dilekçesinde; Adli Tıp raporu çelişkili olup hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, tazminata ilişkin zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, raporda belirtilen değerlerin fahiş olduğunu, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiş; ek temyiz dilekçesinde, dava tarihindeki değer üzerinden devir tarihinden itibaren faize karar verilemeyeceğini, ıslahla zamanaşımına uğrayan kısmın reddi gerektiğini, vekalet tarihinde ehliyetsiz olduğuna ilişkin rapor olmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297. maddesi.

3. Değerlendirme

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı ...'ın Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.09.2006 tarihli 2006/436 Esas, 2006/878 Karar sayılı ilamı ile vesayet altına alınarak 29.07.2009 tarihli ek karar ile damadı ....'nun vasi tayin edildiği, kısıtlının kayden maliki bulunduğu dava konusu kat mülkiyeti kurulu 8493 ada 12 parselde yer alan 7 ve 8 nolu bağımsız bölümleri 28.01.1994 tarihli satış akdi ile oğlu olan davalı ...'a temlik ettiği, ...'ın anılan bağımsız bölümleri vekil kıldığı ..... davalı ...'e, ...'in 7 nolu bağımsız bölümü 28.10.1999 tarihinde davalı ... ...'a, 8 nolu bağımsız bölümü ise 12.07.1999 tarihinde tekrar davacıya satış yoluyla devrettiği, 8 nolu bağımsız bölümü yeniden iktisap eden kısıtlının bu defa bizzat katıldığı 14.07.1999 tarihli satış akdi ile çıplak mülkiyetini oğlu olan ...'a satış yoluyla devrettiği, diğer taraftan yine maliki bulunduğu 4044 ada 16 parselde yer alan 2 nolu bağımsız bölümü, Yenimahalle 1. Noterliği 09.07.1999 tarih 18016 yevmiyeli vekaletname ile vekil kıldığı oğlu ... aracılığıyla 12.07.1999 tarihli satış akdi ile ...'e, onun da diğer davalı ...'ya devrettiği, ...’nin davalı ...’un akrabası olduğu, gerek vekâletnamelerin düzenlendiği gerekse temliki işlemlerin yapıldığı tarihte davacının hukuki ehliyetinin olmadığının Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi’nin 20.03.2013 tarih 970 nolu raporu ile saptandığı anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... ve ... yönünden iyiniyetli oldukları gerekçesiyle davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden bedele hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının ve davalılar ... ve ...'un bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

Hemen belirtilmedir ki, HMK'nın 297/2. maddesi gereğince taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.

Somut olayda, dava konusu 8493 ada 12 parsel sayılı taşınmazda bulunan 8 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne ilişkin verilen hükmün davalılar ... ve ... yönünden temyizi üzerinde Dairece temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, ancak bozma sonrası kurulan hükümde 8 nolu bağımsız bölüm yönünden hüküm tesis edilmediği gibi, harç ve vekalet ücreti hesaplanırken 8 nolu bağımsız bölümün hesaba katılmadığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca, dava konusu 7 ve 2 nolu bağımsız bölümün keşfen saptanan dava tarihi değeri üzerinden bedele karar verilmekle dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken temlik tarihinden itibaren faize karar verilmesi de isabetli değildir.

Hal böyle olunca, 8493 ada 12 parsel sayılı taşınmazda bulunan 8 nolu bağımsız bölüm yönünden de hüküm kurulması, hükmedilen tazminat miktarına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi, alınması gereken harç ve davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanması gerekiken, yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vasisi vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.