Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5529 E. 2023/7674 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekâletname ile devredilen taşınmazın, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla geri alınması ve bu taşınmazın devri ile ilgili olarak düzenlenen fesih sözleşmesinde yer alan borçtan kaynaklanan alacak talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı ve davalıların ileri sürdükleri alacak talebinin dayanağının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddi yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/14 E., 2015/522 K.

KARŞI DAVADA

DAVA TARİHİ: 22.01.2013

HÜKÜM : Asıl davanın kabulü-Karşı davanın reddi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli asıl dava ile alacak istekli karşı davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın, asıl davada davalı-karşı davada davacı ..... vekili ve davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.07.2019 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalılardan (karşı davacılar) ..... ve vekili Avukat... ile temyiz edilen davacı (karşı davalı) ... ve vekili Avukat ... geldiler, temyiz eden davalı ... gelmedi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA/KARŞI DAVAYA CEVAP

Asıl davada davacı ... vekili; davacının işvereni olan davalı .....'ın 2012 yılı başında davacıya gelerek ekonomik durumlarının sıkıntıda olması nedeniyle davacı adına kayıtlı bulunan taşınmazı teminat gösterek kredi çekmek istediğini söylediğini, davacının da... 2. Noterliğinin 24.02.2012 tarihli vekaletname ile davalı .....'ı vekil tayin ettiğini, davalı .....’ın daha sonra kredi çekmekten vazgeçtiğini bildirdiğini ancak 02.01.2013 tarihinde davacının maliki olduğu dava konusu 9433 ada 29 parseldeki 3 numaralı bağımsız bölümün davalı ..... tarafından diğer davalı ...'a devredildiğini öğrendiğini, davacının devirden haberinin olmadığını, ödeme yapılmadığını ve davacının halen dava konusu taşınmazda ailesi ile birlikte oturmaya devam ettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalı ...'nın da diğer davalı ile kardeş olup durumu bilen kişi konumunda olduğunu ileri sürerek 9433 ada 29 parseldeki 3 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalıların 70.000,00-TL alacağın kaynağının belirsiz olduğunu, sözleşmede borca ilişkin kısmın sonradan doldurulduğunu belirterek karşı davanın reddini istemiştir.

II. CEVAP/KARŞI DAVA

Davalı ... vekili; davalıların ortağı ve sahibi oldukları dava dışı şirketin işletilmesi konusunda şirket temsilcisi ..... ile davacı arasında 23.03.2005 tarihli "Kar ortaklığı sözleşmesidir" başlıklı anlaşma ile işletme ortaklığı kurulduğunu, davacının işletmeyi zarara sokması sebebiyle 01.01.2013 tarihli anlaşma ile işletme ortaklığının feshedildiğini, anılan fesih sözleşmesinde davacının davalı .....'a 70.000 TL borcu olduğunu kabul ettiğini ve temlikten haberdar olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı .....'ın lehine haciz bulunduğunu, devrin gerçek bir satış olduğunu, fesih sözleşmesinde bu satış/devir işleminden bahsedildiğini, vekaletnamenin kötüye kullanılmadığını, davalı ...'ın taşınmazı satın alarak davacıya yardımcı olduğunu, davacının işletmeyi borçlandırması üzerine davalı ...’dan alınan para ile şirkete mal alındığını belirterek davanın reddini istemiş; karşı davada, davacının şirketi zarara uğrattığını, bir takım ödemeleri zimmetine geçirerek şirketi borçlandırdığını ileri sürerek 70.000 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; asıl davada, vekil olarak görevlendirilen .....'ın vekalet görevini kötüye kullandığı, kredi temini amacıyla düzenlenen vekaletnamenin vekil edenin iradesi dışında kullanıldığı, diğer davalı ...'ın vekil ile kardeş olup yapılan işlemlerden haberdar olduğu ve iyiniyetli kabul edilemeyeceği; karşı dava yönünden ise davalıların ortağı olduğu dava dışı şirkete ait borçların davacı tarafından ödenmemesi nedeniyle anılan borcun davalı ..... tarafından ödendiği ileri sürülmüşse de ödemenin şirket adına yapılması nedeniyle rücu hakkının şirkette olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı ..... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; delillerin takdirinde hata yapıldığını, vekaletnamenin dava konusu taşınmazın devri için özel olarak düzenlendiğini, borçların kendisi ve diğer davalı tarafından ödendiğini, ceza dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Asıl davada davalı-karşı davada davacı ..... vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortaklık sözleşmesi ve ortaklığın feshi sözleşmelerine göre temlikin iradi olarak yapıldığının sabit olduğunu, davacının iddiasını kanıtlayamadığını, borçların kendisi tarafından ödendiğini, ceza dosyalarının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının borcunun 70.000. TL olduğuna dair kendi beyanı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; karşı dava, adi yazılı sözleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 ncü maddesi,

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği, toplanan deliller ve eksiğin tamamlanması yolu ile getirtilen kayıt ve belgelerden; dava konusu 9433 ada 29 parseldeki 3 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına davalı ..... lehine 27.06.2005 tarihinde haciz şerhi tesis edildiği, davacının... 1. Noterliğinin 24.02.2012 tarih, 7987 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı .....’ı vekil tayin ettiği, davalının dava konusu taşınmazı vekaleten kardeşi olan diğer davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, taraflar arasında 23.03.2005 tarihinde “kâr ortaklığı sözleşmesidir” başlıklı sözleşme ile 01.01.2013 tarihinde fesih sözleşmesi düzenlendiği,... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/202 Esas, 2014/366 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 01.01.2013 tarihli fesih sözleşmesindeki davacının 70.000 TL borçlu olduğuna ilişkin üçüncü paragrafın sözleşme imzalandıktan sonra sözleşmeye eklendiğinin bilirkişi raporuyla doğrulandığı ve davacının çalıştığı dönem itibariyle haksız mal edindiğine ilişkin mahkumiyetine yeter ve inandırıcı kanıt olmadığı gerekçesi ile beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay 15. Ceza Dairesince onanarak kesinleştiği;... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/514 Esas, 2015/530 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 01.01.2013 tarihli sözleşmedeki üçüncü paragrafın sonradan düzenlendiğine ilişkin iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davalıların beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesince, bilirkişi raporuna göre suçun sabit olduğu, belgenin bir kısmının sonradan düzenlendiğinden bahisle beraat kararının bozulduğu, Mahkemece zamanaşımından düşme kararı verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakelemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davalı-karşı davada davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 7.001,55 TL bakiye onama harcının ve Yargıtay duruşma tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren) gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden asıl davada davalı-karşı davada davacı ..... ve davalı ...’tan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.