Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5530 E. 2025/1816 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın kendi mülkü olduğunu iddia ederek tescilinin talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın niteliği ve zilyetliğin koşulları kesin olarak belirlenmeden, ilgili dava dosyalarından yararlanılmadan ve yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/97 E., 2023/504 K.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda 08.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ve davalı Hazine vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davacı vekili ve davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi gelmedi. Onların yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Zonguldak ili, Çaycuma ilçesi, ... köyünde bulunan 115 ada 50 parsel sayılı taşınmazın kendisine, aynı ada 48 parsel sayılı taşınmazın ...'ya ait olduğunu, kendisine ait olan taşınmazın bir bölümünün kadastro sırasında çıkmaz yol olarak tescil harici bırakıldığını belirterek bu bölümün 115 ada 50 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ve davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi aynı dilekçe ile kadastro tespitine itiraz edilmediğini, davada Hazinenin de taraf olması gerektiğini, kendilerine husumet düşmediğini, çekişmeli taşınmazla ilgili 04.05.2011 tarih ve 2012/7 sayılı Kaymakamlık kararı ile Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/398 Esas sayılı dava dosyalarının bulunduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA

İlk Derece Mahkemesinin 19.03.2014 tarihli ve 2012/829 Esas, 2014/336 Karar sayılı kararıyla; davanın makul sürede açılmadığı ve çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakıldığı tarih ile dava tarihi arasında 20 yıl geçmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.11.2014 tarih ve 2014/11821 Esas, 2014/12627 Karar sayılı kararıyla Mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığı, davada Hazinenin de yer alması gerektiği ve işin esasına girilmesi gerektiği açıklanarak karar bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Mahkemenin 12.04.2017 tarihli ve 2015/377 Esas, 2017/183 Karar sayılı kararıyla; hangi taşınmaz bölümü olduğu belirtilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkemenin 23.06.2017 tarihli tavzih kararıyla bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 95,84 metrekarelik bölümün davacıya ait 115 ada 50 parsele eklenmek suretiyle tesciline ilişkin hüküm kurulmuş, Dairenin 16.09.2021 tarih ve 2021/2959 Esas, 2021/4193 Karar sayılı kararıyla kısa karar ve gerekçeli kararın çelişik olduğu, hükmün tavzihle düzeltilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek karar bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; dava konusu taşınmazın yol niteliğinde olmadığı ve davacının mülkiyetinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 115 ada 50 nolu parsel sayılı taşınmaz ile 115 ada 47 nolu parsel sayılı taşınmaz arasında kalan ve 115 ada 48 parselde biten çıkmaz yol olduğu tespit edilen ve bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 06.05.2016 tarihli rapor ve krokisinde kırmızı boyalı olarak işaretli (A) rumuzlu 95,84 m² yol olarak tescil dışı bırakılan alanın davacıya ait ... köyü 115 ada 50 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik araştırma ile karar verildiğini, 20 yıllık nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyetliğin bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kadim köy yolunu kapattığını, buna ilişkin Asliye Ceza Mahkemesi ve Kaymakamlık men kararlarının olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının davalıya karşı dava açma hakkı olmadığını, Satılmış aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hükmün isabetsiz olduğunu, davanın reddinin gerekiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu, Zonguldak ili, Çaycuma ilçesi, ... köyünde bulunan çekişmeli taşınmaz bölümü yol olarak tespit harici bırakılmıştır.

Davacı yan, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmış, Mahkemece temyize konu yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile davanın kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de çekişmeli taşınmaz bölümünün kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı ve taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmemiş, uyuşmazlığın çözümünde aynı taşınmaz bölümüne yönelik olduğu beyan edilen Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/269 Esas sayılı dava dosyasından ve Kadastro Mahkemesinin 2007/756 Esas sayılı dava dosyasından yararlanılmamış, davacı açısından usulünce senetsiz araştırması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz araştırma ile karar verilemez.

Hâl böyle olunca; Mahkemece öncelikle Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/269 Esas sayılı dava dosyası ve Kadastro Mahkemesinin 2007/756 Esas sayılı dava dosyası getirtilmeli, bundan sonra zilyetlik araştırmasına esas teşkil etmek üzere çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları getirilerek dosya arasına konulmalıdır.

Bundan sonra, dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, ziraat bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve teknik bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişiler ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, yol olup olmadığı, kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne zamandan beri hangi süre ile zilyet olduğu hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir krokili rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden uydu fotoğraflarının incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; ziraat bilirkişisinden komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu parsellerden nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın zilyetlikle mülk edinebilecek yerlerden olup olmadığını, yol niteliğinde bulunup bulunmadığını açıklayan bilimsel verilere dayalı rapor istenmeli; yine taşınmazları dört tarafından gösteren panaromik fotoğrafları çektirilip dosya arasına konulmalı, mükerrer tapu oluşumunun önüne geçmek adına hükme esas alınacak fen bilirkişisi raporu Kadastro Müdürlüğüne gönderilerek daha önce tapu kaydı oluşan yerlerden olup olmadığı sorulmalı; Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca davacı ve murisi adına dava konusu taşınmazın bulunduğu çalışma alanında kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı (senetsiz defteri) Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmalı, varsa hükmen tescil edilen taşınmazlara ilişkin dosyalar dosya arasına alınmalı, senetsizden edinilen taşınmaz varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmek suretiyle Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, uyuşmazlığın çözümünde Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/269 Esas sayılı dava dosyası, Kadastro Mahkemesinin 2007/756 Esas sayılı dava dosyası ve Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/398 Esas sayılı dava dosyalarından yararlanılmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ile karar verilmesi isabetsizdir.

Kabule göre de; TMK’nın 713. maddesi uyarınca; tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin davaların Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekirken, dava konusu olup yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaza komşu 115 ada 48 parsel sayılı taşınmazın maliki olan ...’nın dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmesinin kendisine taraf sıfatı kazandırmayacağı düşünülmeden aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de doğru değildir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ya iadesine,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden davalı Hazine vekili için 28.000,00 TL, temyiz eden davalı ... vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına,

Dosyanın Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HMUK’un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.