"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/75 E., 2023/232 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talepli davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 105 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine; aşamalarda taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.2014 tarih, 2012/191 E. 2014/76 K. sayılı kararı ile; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.10.2015 tarih, 2014/20053 Esas, 2015/11900 Karar sayılı kararıyla: "Mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede 4753 sayılı Yasa'ya göre yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin kayıtlar getirtilerek taşınmazın toprak tevzi suretiyle tapuya kaydedilip edilmediğinin ve tevzi sırasında taşınmaz hakkında ne gibi bir işlem yapıldığının belirlenmesi, davacı yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı olarak beyan alınması, zilyetliğin şekli ve süresi hususunda hava fotoğraflarından istifade edilmesi ve bu uğurda 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın niteliği ve imar-ihya hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, bundan sonra 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde yazılı norm sınırı da dikkate alınarak sonucuna göre hüküm kurulması '' gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi taşınmazın fiili ve hukuki durumunu izah etmekten uzak olduğunu, taşınmazın zilyetlikle kazanılması ve özel mülkiyete konu edilmesi mümkün olmayan yerlerden olduğunu, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının dahi oluşmadığını, davacının ekonomik amaca ve iktisaba elverişli zilyetliğinin bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılmadığını, tanık ve mahalli bilirkişilerin yetersiz ve soyut ifadeleri ile bilimsel gerekçelerden yoksun ve denetimi elverişsiz bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiğini, tahkikatın noksan yapıldığını, toplanan delillerinde isabetsiz değerlendirildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanun'un 14. ve 17. maddeleri
4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanun'un 46/1. maddesi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 7 parsel sayılı 52.819,13 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamında açıklanan şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm tesis edilmiştir. Oysa bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar. Kazanılmış hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz şekilde yerine getirilmesi zorunludur.
3. Somut olayda, hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça davacı adına belgesiz zilyetlik yoluyla ne miktarda taşınmaz tescil edildiğinin belirlenmesi gereğine değinildiği halde bu yönde araştırma yapılmamış, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin kayıtlar getirtilerek, toprak tevzi sırasında dava konusu taşınmaz hakkında ne gibi bir işlem yapıldığı belirlenmemiş, taşınmazın tapuya bağlanıp bağlanmadığı araştırılmadan sonuca gidilmiştir. Tüm bunlardan bağımsız olmak üzere zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda son derece soyut ve yetersiz yerel bilirkişi beyanlarına itibar edilmiş, jeodezi bilirkişinin sunduğu raporun ekinde yer alan hava fotoğrafı suretleri denetime elverişsiz olduğu halde bu rapora itibar edilmiş, ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından taşınmazın niteliği, imar-ihyası ve zilyetliğin şekli ile süresine dair hiçbir belirleme yapılmamış; öte yandan, keşif günü itibariyle mahallinde taşınmazın tamamının kullanılmadığının tespit edildiği, yakın tarihli uydu görüntülerinde de taşınmazın tamamının kullanılmadığı, bilakis bir bölümünün sürülü olduğu anlaşılmasına karşın bu yön üzerinde durulmadan taşınmazın tamamı hakkında tapu iptali ve tescile hükmedilmiştir.
4. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın çevresindeki taşınmazlara revizyon gören tapunun kök kaydının 4753 sayılı Yasa uyarınca Toprak Tevzii çalışmaları sonucu oluşmuş olduğu dikkate alınarak 6360 sayılı Yasa uyarınca tasfiye edilen İl Özel İdare Müdürlüğü nezdinde tutulan arşivlerin bulunduğu kurum belirlenerek Toprak Tevzii Komisyonu tarafından dava konusu taşınmaz hakkında ne gibi bir işlem yapıldığı, hangi tevzi parseline isabet ettiği araştırılmalı, varsa tevzi haritası, belirtmelik tutanağı ve tablendikatif cetveli dosya arasına getirtilmeli, ardından çekişmeli taşınmazı kapsayan tüm hava fotoğrafları (dosya kapsamında yer alanlar hariç) temin edilerek dosya ikmal edilmelidir.
5. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
6. Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihyaya muhtaç nitelikte yerlerden olup-olmadığı (taşlık,çalılık vb.), kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalıdır.
7. Teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile var ise toprak tevzii paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı, sonucuna göre çekişmeli taşınmazın toprak tevzi sırasında Hazine adına tapu kaydına bağlanan yahut dağıtım suretiyle gerçek kişiler adına tevzi edilen yerlerden olup-olmadığı belirlenmeli, krokide özellikle davacının taşınmazın tamamını kullanıp kullanmadığı hususu belirtilmeli, kullanılan ve kullanılmayan bölümler ayrı ayrı işaretlenmelidir.
8. Ziraat mühendisleri kurulundan dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, toprak yapısı, eğimi ve bitki deseni itibariyle özel mülkiyete konu yerlerden olup-olmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve imar-ihyasının tamamlanıp tamanlanmadığını açıklayıp tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
9. Dosya kapsamında yer alan hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde, taşınmazın sınırını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir, zamanla taşınmazın hudutlarında değişiklik olup olmadığı hususunu irdeler biçimde rapor alınmalıdır.
10. Tüm bunlardan ayrı olarak 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve ilgili Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenerek Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, bundan sonra eğer çekişmeli taşınmaz toprak tevzi sonucunda Hazine adına tapu kaydına bağlanmış ise tapunun oluştuğu tarihten önce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerinde yazılı zilyetlikle iktisap koşullarının, aksi halde tespit tarihinden evvel zilyetlikle kazanım koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.