Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5630 E. 2024/5941 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanların temlik tarihinde ehliyetsiz oldukları ve temliklerin saklı payları zedeleme kastıyla yapıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporu ile mirasbırakanların temlik tarihinde fiil ehliyetlerinin bulunduğunun tespit edilmesi ve mirasbırakanların kendilerine bakılmasını sağlamak amacıyla hareket ettiklerinin anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/129 E., 2023/1235 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/466 E., 2020/315 K.

Taraflar arasındaki ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakan babaları ... ve anneleri ...’in 8 parsel sayılı ve 387 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 nolu bağımsız bölümdeki 1/2’şer paylarını davalı ... Derneğine bağış suretiyle devrettiklerini, devir tarihlerinde mirasbırakanların temyiz kudretlerinin bulunmadığını, ayrıca temliklerin saklı paylarını zedeleme kastıyla yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili; mirasbırakanların temlik tarihlerinde fiil ehliyetlerini haiz olduğunu, tenkis davası yönünden hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli ve 2016/466 Esas, 2020/315 Karar sayılı kararı ile; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu raporları ile mirasbırakanların akit tarihlerinde ehliyetli olduklarının saptandığı, ayrıca murisler tarafından yapılan temlik işlemlerinde davacıların saklı payını zedeleme kastı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, toplanan tüm delillerden muris İbrahim'in alzheimer, muris ...'in ise demans rahatsızlığı bulunduğunun anlaşılmasına rağmen Adli Tıp Kurumunun her iki muris açısından fiil ehliyetinin yerinde olduğuna dair rapor düzenlemesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna göre yapılan temliklerle mirasbırakanların tasarruf oranını aştıklarının belirlendiğini, ayrıca tanık beyanlarından özellikle murislerin davacılara olan tepkileri nedeniyle davacıların saklı paylarını etkisiz kılma amacıyla bağışlama işlemini gerçekleştirdiklerinin anlaşıldığını, bu nedenle tenkise karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22.06.2023 tarihli ve 2021/129 Esas, 2023/1235 Karar sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumu 4. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 20.06.2018 gün ve 2958-B sayılı raporunda muris ...'in, aynı tarih 2958-A sayılı raporunda ise muris ...'in 22.01.2002 ve 25.07.2002 tarihli temlikler itibarı ile fiil ehliyetini haiz oldukları bildirildiğinden, ehliyetsizlik sebebine dayalı olarak tapu iptaline ilişkin iddianın yerinde olmadığı, bu durumda bağış işleminin yapıldığı sırada murislerin fiil ehliyeti bulunduğundan, tapu iptal - tescil talebinin reddine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, tenkis isteği yönünden ise her ne kadar resmi işlem senetlerinde bağışın bakım-gözetim veya başka herhangi bir şarta bağlanmadığı görülmekte ise de davalı vekilinin sunduğu ve muris İbrahim tarafından imzalanıp diğer muris tarafından mühür basılan 02.11.2001 tarihli dilekçede, murislerin lüzum görmeleri veya düşkün hale gelmeleri halinde davalı derneğin Bandırma Yaşlılar Konukevinde bakılıp gözetilmelerinin şart koşulduğu, bu nedenle murislerin davacıların saklı paylarını zedeleme kastı ile hareket etmeyip kendilerine ileride bakılması amacı ile hareket ettiklerinin anlaşıldığı, bu durumda tenkis talebinin reddine yönelik kararın da yerinde olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6, 9, 10, 13, 15 ve 570. maddeleri,

6100 sayılı HMK'nın 190. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; muris ...'in 22.07.2016 tarihinde, diğer muris ...'in ise 14.10.2010 tarihinde ölümü üzerine davacıların mirasçı olarak kaldığı, murislerin 488 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2’şer paylarını 22.01.2002 tarihinde, 387 parsel 1 no'lu bağımsız bölümdeki 1/2’şer paylarını ise 25.07.2002 tarihinde davalı derneğe bağış suretiyle devrettikleri, Adli Tıp Kurumu 4. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 20.06.2018 gün ve 2958-B sayılı raporunda muris ...'in, aynı tarih 2958-A sayılı raporunda ise muris ...'in 22.01.2002 ve 25.07.2002 tarihlerinde fiil ehliyetini haiz olduklarının bildirildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.