Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5631 E. 2023/7348 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalıların tapuda malik olarak göründükleri ancak hak sahibi olmadıkları bazı taşınmazlar üzerindeki kayıtlarının iptali ve bu taşınmazların kendi adlarına tescilini talep etmeleri.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bir kısım taşınmazlar üzerinde hak iddia etmedikleri, diğer bir kısım taşınmaz için ise davacıların zilyetlik ve mülkiyete dayalı haklarının bulunmadığı, usul yönünden ise davalılar vekilinin ileri sürdüğü temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/358 E., 2021/942 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret / Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2005/242 E., 2017/367 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı, Paşalimanı köyünde bulunan 103 ada 39, 104 ada 5, 127 ada 9 ve 127 ada 11 parsel sayılı taşınmazların kendisi de dahil olmak üzere toplam 20 kişi adına iştirak halinde mülkiyet esaslarına göre kayıtlı olduğunu, ancak davalıların bu taşınmazlarda hiçbir haklarının bulunmadığını, soyad benzerliği nedeniyle doğan karışıklıktan ötürü davalıların isimlerinin taşınmazların malik hanesine yazıldığı kanaatine vardığını, davalılar dışında kalan paydaşlara herhangi bir itirazının olmadığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesini istemiş; 13.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile tapu iptali yanında taşınmazların adına tescili isteğinde de bulunmuştur.

2. Feri müdahiller, dava konusu taşınmazlarda paydaş olduklarını, davaya muvafakat ettiklerini bildirip davanın kabulü halinde kendilerinin de taşınmazlardaki paylarının etkileneceğini ileri sürerek davaya davacı yanında feri müdahil olarak katılma talebinde bulunmuşlardır.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar, çekişme konusu 127 ada 9 parsel sayılı taşınmaz dışında kalan taşınmazlarda bir haklarının bulunmadığını belirtmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli 127 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalıların mirasbırakanı ... ve mirasçıları tarafından kadastro çalışmasına kadar 20 yılı aşkın süre ile nizasız ve fasılasız tarla olarak kullanıldığı, yine bu taşınmaz üzerinde bulunan damın da tahminen 40 yıl öncesinde yapıldığı, buna karşın kadastro geçtikten sonra ise ... ve mirasçılarının bu taşınmazın ... mirasçılarının kullanmasına izin vermedikleri yönündeki mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının tutarlılık gösterdiği, keşif sırasında bu parsele ilişkin uygulanan eski tapu kayıtları da göz önünde bulundurulduğunda taşınmazın kadastro tespitine kadar davalıların mirasbırakanı ... tarafından nizasız ve fasılasız kullanıldığı sabit olmakla davacının bu parselde zilliyetlik veya mülkiyete dayalı hakkının olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle anılan taşınmaza yönelik davanın reddine; çekişmeli 103 ada 39, 104 ada 5 ve 127 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise keşifte hazır olan davalılar ..., ..., ..., ... ile bir kısım davalılar vekilinin bu taşınmazlar bakımından hak iddialarının bulunmadığını, taşınmazların davalıların mirasbırakanı ... 'a ait yerlerden olmadığını beyan ettikleri, kadastro tespitlerinin hatalı yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili, Mahkemenin usul ve esas yönden hatalı karar verdiğini, usul yönünden davacı vekiline dilekçesinde açıkladığı üzere birden çok kez kesin süre ve yetki verildiğini, ikinci kez verilen süre kesin olmasına rağmen ara kararların çok sonra yerine getirildiğini, oysa verilen kesin sürede ara karar yerine getirilemiyor ve muvafakatname alınamıyor ise terekeye temsilci tayini davası açmak suretiyle ara kararların basitçe yerine getirilebileceğini, verilen kesin sürede taraf teşkili sağlanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 22. oturumda oluşturulan ara kararlarının da yerine getirilmediğini ve sonuçta davalı asillere tebligat çıkarma işleminin sakıt olduğunu; esas yönünden ise davalıların 127 ada 9 parsel dışında kalan taşınmazların davacılara aidiyetini keşifte kabul ettiklerini, bir kısım davalıların dava dilekçesinin tebliği üzerine 10 günlük süre içinde 127 ada 9 parsel yönünden dava açmadıklarını, 2014 yılında keşifte davalıların 9 parsel dışında ki parsellerin davacılara ait olduğunu kabul ettiklerini, bu aşamada 10 yıllık hak düşürücü sürenin 2009 yılında dolduğunu, sonuç olarak davacılara ait olduğu anlaşılan parsellerdeki davalılara ait payların iptal edildiğini fakat bir kısım davacıların da davalılara ait olduğunu kabul ettiği 9 parselde paydaşlığının devam ettiğini, Mahkemenin de 9 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçılarına ait olduğunu tespit ettiğini, dava sürecinde ve özellikle karardan sonra 9 parselin ... mirasçılarına verilmesi konusunda davacılar arasında tartışma olduğunu, kararın kaldırılması halinde taraflar arasında anlaşma sağlanarak konunun çözüleceğine inandıklarını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalılar adına kayıtlı payların iptalini isteyip taşınmazlardaki diğer paydaşların payları yönünden bir itirazının bulunmadığını bildirdiği gibi davalılar haricinde ki paydaşların davaya muvafakatinin alınması yönünden verilen ara kararı yerine getirip davalılar dışında kalan ... mirasçısı olan paydaşların davaya muvafakatlerini sağladığı, Mahkemece verilen hükmün davacı tarafından istinaf edilmediği, tüm bu hususlar birlikte gözetildiğinde esasen davacının davalılar dışında paydaşları da kapsayacak biçimde tereke adına dava açtığının anlaşıldığı, davalı tarafça istinaf dilekçesinde bildirilen duruşma ara kararlarında belirtilen bir kısım süre ve kesin sürelerin de usulüne uygun olmadığı dikkate alındığında sonuç olarak verilen süreler nedeniyle yargılamanın uzamasına sebebiyet verilmediği gibi neticede kesin süre ile belirlenen amaca ulaşıldığı, davalılar vekilinin bu hususlara değinen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, ne varki, kabul edilen pay ve payda miktarı birbirine eşit olacak şekilde hüküm kurulması gerekirken çekişmeli 127 ada 11 parsel sayılı taşınmazda payda 896 olarak kabul edilmesine rağmen dağıtılan paylar toplamı 896,02 oranına eşit olup bu haliyle pay ve payda birbiri ile eşitlenmeksizin karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ancak bu hususta yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın 127 ada 9 parsel yönünden bozulup taşınmazın ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz eden davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.541,71 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.