Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5686 E. 2024/933 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın, davalılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetliğin tesisi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Toprak tevzi çalışması öncesinde davalılar ve bayilerinin taşınmaz üzerindeki zilyetlikleri, davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddelerindeki zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu ve Hazine adına kayıtlı tapunun bu durumu ortadan kaldırmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

...

...

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 19 parsel sayılı taşınmaza uyan toprak tevzi komisyonunca oluşturulmuş Hazine adına tapu kaydı bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46/1 inci maddelerinde düzenlenen zilyetlik ile taşınmaz edinme koşularının davalılar lehine gerçekleştiği gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının savunmasını kanıtlayamadığı, taşınmazların uzun yıllardar ekilip kullanılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; Hazine’nin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu, bu tapu kaydının toprak tevzi komisyonun çalışması ile oluşturulduğu, taşınmazın toprak tevzi çalışmasının yapıldığı tarihten önce dahi davalıların bayileri tarafından tarımsal maksatlı olarak kullanıldığı ve davalılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 ve 14 üncü maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 19 parsel sayılı sayılı taşınmazın 104 sayılı toprak tevzi parseli kapsamında olduğu ancak taşınmazın 1942 yılından beri ... oğlu ...’ın zilyetliğinde olduğu ve taşınmazın 1966 yılında davalılar ... ve ...’a haricen satılarak zilyetliğinin devredildiğinden bahisle taşınmazın davalılar adına 1/2 paylı olarak tespit edildiği, tespitin 01.01.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Bilindiği üzere, 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan tapu kaydı esas alınarak bu şekilde oluşan tapu kayıtlarının kapsamında kalan yerlerin, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyetleri yararına iktisap koşullarının gerçekleşmesi halinde zilyetleri adına tescil edileceği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda anılan Kanun maddesi uyarınca, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekmektedir.

4. Somut olaya gelince; dava konusu 107 ada 19 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yörede 1963 yılında yapılan toprak tevzi çalışması sonucunda düzenlenen belirtmelik tutanağına göre dava konusu taşınmazın 52 ada 58 parselden geldiği, 58 parselin tablendikatif listesinde 103 ve 104 numaralı tevzi parsellerine gittiği, belirtmelik tutanağında 1937 tarih ve 64 tahrir numaralı tasarruf belgesinin gösterildiği, anılan vergi kaydına göre 103 parselin ... ve müşterekleri adına; 104 parselin de şagilleri ... oğlu ...ve ...’in taşınmazı tam olarak ihata edemediklerinden bahisle kayıt fazlası olarak Hazine adına tevzi edildiği, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarına göre 07.11.1963 tarih, 290 sayılı tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gözetildiğinde temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.